logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ali Kutsal [1.B.], B. No: 2013/1474, 3/4/2014, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ALİ KUTSAL BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/1474)

 

Karar Tarihi: 3/4/2014

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Serruh KALELİ

Üyeler

:

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Erdal TERCAN

 

 

Zühtü ARSLAN

Raportör

:

Bahadır YALÇINÖZ

Başvurucu

:

Ali KUTSAL

Vekili

:

Av. Yahya Kazım ZABUNOĞLU

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, açtığı tazminat davasının reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 20/2/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca, 26/11/2013 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı olarak görev yapmakta iken kendisine yönelik “Yönetim Görevinden Ayırma” cezası uygulanmasına ilişkin 8/3/2002 tarih ve 4 oturum sayılı Yüksek Disiplin Kurulunun işlemi hakkında Antalya 1. İdare Mahkemesinde yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açmış, Mahkeme 14/11/2002 tarih ve E.2012/1217 sayılı kararı ile Yüksek Disiplin Kurulu kararında cezanın verilmesi veya verilmemesi doğrultusunda kullanılan oyların kararda yer almadığı, karara katılmayan üyelerin görüşlerinin karara yazılmadığı ve bu üyeler tarafından kararın imzalanmadığı, bu sebeplerle Kurul kararının şekil şartlarına uymadığı gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı vermiş, daha sonra 23/9/2003 tarih ve E.2002/1217, K.2003/999 sayılı kararı ile işlemin iptaline ve mahrum kalınan parasal hakların en yüksek yasal faizi ile birlikte hesaplanarak başvurucuya ödenmesine hükmetmiştir.

6. Antalya 1. İdare Mahkemesince verilen yürütmeyi durdurma kararı üzerine Mahkeme kararında belirlenen eksiklikler giderilerek başvurucuya 7/3/2003 tarih ve 2003/1 sayılı kararı ile yeniden “Yönetim Görevinden Ayırma” cezası verilmiştir.

7. Başvurucu tarafından bu cezanın iptali istemiyle açılan davada Antalya 2. İdare Mahkemesi, 10/3/2004 tarih ve E.2003/482, K.2004/272 sayılı kararı ile işlemin iptaline karar vermiştir.

8. Antalya 2. İdare Mahkemesinin kararına karşı davalı idare temyiz yoluna başvurmuş, Danıştay Sekizinci Dairesi, 11/3/2005 tarih ve E. 2004/3438, K. 2005/1110 sayılı kararı ile başvurucu vekilinin Çankaya Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapması münasebetiyle incelenen davadaki temsil yetkisinin araştırılması gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozma kararı vermiştir.

9. Danıştay Sekizinci Dairesinin bozma kararına uyan Antalya 2. İdare Mahkemesi 15/12/2005 tarih ve E.2005/739, K.2005/1901 sayılı kararı ile başvurucunun vekilinin yükseköğretim kurum ve kuruluşlarına karşı dava takip yetkisinin bulunmadığı, bununla birlikte davayı temsil eden vekile ilişkin Mahkemeye azilname yahut vekaletten çekilme dilekçesi de teslim edilmediği gerekçesiyle usulüne uygun yeniden dava açılmak üzere 6/1/1982 tarih ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu uyarınca dilekçe ret kararı vermiştir.

10. Başvurucu, Antalya 2. İdare Mahkemesinin dilekçe ret kararı üzerine Mahkemeye 9/2/2006 tarihli yenileme dilekçesi ibraz etmiş, bu sırada Isparta İdare Mahkemesinin faaliyete geçmesi ve dava konusunun da bu Mahkemenin yetki alanına girmesi nedeniyle Antalya 2. İdare Mahkemesi yetkisizlik nedeniyle dosyanın Isparta İdare Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

11. Isparta İdare Mahkemesi, 24/5/2007 tarih ve E.2007/975, K.2007/760 sayılı kararı ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. Mahkeme gerekçesi şöyledir;

….. söz konusu cezanın 5525 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun kapsamında olduğu, davaya devam edilmesine yönelik 10/7/2006 tarihli iki nüsha dilkeçenin 11/6/2006 tarihinde mahkeme kaydına geçtiği, ancak söz konusu dilekçelerin imzasız olması nedeniyle geçerli bir talep olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda; 5525 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içersinde anılan disiplin cezasına karşı açılan davaya devam edilmesi yönünde hukuken geçerli bir talep olmadığından 5525 sayılı Kanun kapsamında olan “Yönetim Görevinden Ayırma” cezasının iptali istemiyle açılan davanın 5525 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca 5525 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 4. fıkrasında yer alan “Disiplin cezalarının affı ilgililere geçmiş süreler için özlük hakları ve parasal yönden herhangi bir talep hakkı vermez” hükmü uyarınca dava konusu disiplin cezasının af kapsamında kalmasının davacıya parasal yönden herhangi bir hak kazandırmayacağı açıktır.

Açıklanan nedenlerle davanın, esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına…”

12. Isparta İdare Mahkemesinin kararına karşı başvurucu temyiz yoluna başvurmuş ancak Danıştay Sekizinci Dairesi, 29/12/2008 tarih ve E.2007/6342, K.2008/8631 sayılı kararı ile kararın onanmasına karar vermiş, ardından başvurucunun karar düzeltme talebi de 17/5/2010 tarih ve E.2009/3681, K.2010/2651 sayılı karar ile reddedilmiştir.

13. Bunun yanında, başvurucu, bahse konu disiplin cezalarının iptal edilmesinin ardından Antalya 1. İdare Mahkemesinde tam yargı davası açmış, Mahkeme, 2/2/2005 tarih ve E.2004/1721, K.2005/95 sayılı kararı ile dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 3. ve 5. maddelerine uygun hazırlanmadığı gerekçesiyle usulüne uygun hazırlanmış dilekçelerle her iki disiplin cezasından dolayı uğradığını ileri sürdüğü zararlar için ayrı dava açılmak üzere dilekçenin reddi kararı vermiştir.

14. Başvurucu, dilekçe ret kararı üzerine yeniden dava dilekçesi hazırlamış ve dilekçesinde Antalya 2. İdare Mahkemesince iptal edilen davalı idare işlemi nedeniyle mahrum kaldığı 20.000,00 TL maddi ve iptal edilen disiplin cezaları nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

15. Antalya 1. İdare Mahkemesince dava hakkında yetkisizlik kararı verilmiş ve dava dosyası Isparta İdare Mahkemesine gönderilmiştir. Isparta İdare Mahkemesi ise 31/1/2008 tarih ve E.2007/274, K.2008/78 sayılı kararı ile davanın reddine karar vermiştir. Karar gerekçesi şöyledir:

“Bu durumda, davacıya verilen disiplin cezasının iptali istemiyle açılan davada, Mahkememiz tarafından davaya devam edilmesi yönünde hukuken geçerli bir talep olmadığı kanaatine varılarak anılan disiplin cezasının 5525 sayılı Yasa kapsamında görüldüğü, bu nedenle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verildiği ve 5525 sayılı Yasa’nın 1. maddesinin son bendinde, disiplin cezalarının affının ilgililere geçmiş süreler için özlük hakları ve parasal yönden herhangi bir talep hakkı vermeyeceği hükme bağlandığından, davacının maddi ve manevi tazminat isteminin hukuki dayanağı bulunmadığı kanaatine varılmıştır.”

16. Başvurucu, bu karara karşı temyiz yoluna başvurmuş, Danıştay Sekizinci Dairesi, 17/4/2012 tarih ve E.2008/7923, K.2012/1757 sayılı kararı ile temyiz talebini reddetmiştir.

17. Başvurucu tarafından bu karara karşı yapılan karar düzeltme talebi de aynı Dairenin 9/11/2012 tarih ve E.2012/6957, K.2012/8887 sayılı kararı ile reddedilmiştir.

18. Karar, başvurucuya 21/1/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.

B. İlgili Hukuk

19. 6/1/1982 tarih ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesi şöyledir:

“İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.”

20. Aynı Kanun’un 46. maddesi şöyledir:

“1. Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararları, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda temyiz edilebilir.

2. (Değişik:10/6/1994-4001/20 md.) Özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde,Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabilir. “

21. Aynı Kanun’un 54. maddesi şöyledir:

“1. (Değişik birinci cümle: 5/4/1990 - 3622/23 md.) Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar ile bölge idare mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde taraflarca;

a) Kararın esasına etkisi olan iddia ve itirazların, kararda karşılanmamış olması,

b) Bir kararda birbirine aykırı hükümler bulunması,

c) Kararın usul ve kanuna aykırı bulunması,

d) (Değişik: 5/4/1990 - 3622/23 md.) Hükmün esasını etkileyen belgelerde hile ve sahtekarlığın ortaya çıkmış olması,

Hallerinde kararın düzeltilmesi istenebilir.

2. (Değişik: 5/4/1990 - 3622/23 md.) Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları ile bölge idare mahkemeleri, kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen sebeplerle bağlıdırlar.

3. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/24 md.)

Kararın düzeltilmesi istekleri esas kararı vermiş olan daire, kurul ve bölge idare mahkemesince incelenir. Dosyanın incelenmesinde tetkik hakimliği yapanlar, aynı konunun düzeltme yoluyla incelenmesinde bu görevi yapamazlar.”

22. 22/6/2006 tarih ve 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun’un 2. maddesi şöyledir:

“Bu Kanun kapsamına giren ve 23/4/1999 tarihinden 14/2/2005 tarihine kadar işlenmiş fiillerden dolayı verilmiş olan disiplin cezalarına karşı bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce idarî yargı mercilerine başvurmuş olanlardan, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde dosyanın bulunduğu yargı merciine müracaat etmek suretiyle davaya devam etmek istediklerini bildirmeyenlerin davaları hakkında, görülmekte olan davalarda davayı gören mahkemece, karar temyiz edilmiş ise Danıştayca, karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yaptıkları masrafların üzerlerinde bırakılmasına karar verilir, vekâlet ücretine hükmedilmez.

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde davaya devam etmek istediklerini bildirenlerin davalarının görülmesine devam olunur. Ancak, davanın davacının aleyhine sonuçlanması halinde bu Kanunla getirilen af hükümleri uygulanır.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

23. Mahkemenin 3/4/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 20/2/2013 tarih ve 2013/1474 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

24. Başvurucu, hakkında uygulanan disiplin cezası nedeniyle uğramış olduğu zararın karşılanması için açmış olduğu tam yargı davasının reddedildiğini ve bu kararın gerekçesini daha önce aynı cezai işleme ilişkin olarak hükme bağlanan iptal davasının oluşturduğunu, ancak iptal davasında, 5525 sayılı Kanun uyarınca davaya devam etmek istediğine ilişkin dilekçenin imzasız olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesis edildiğini, bu hükmün 2577 sayılı Kanun’a açıkça aykırılık teşkil ettiğini, talep dilekçesinin imzasız olması nedeniyle dilekçenin yenilenmesine karar verilmesi gerekirken usul hatası yapılarak ve aşırı şekilci bir yaklaşımla anılan kararın alındığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

25. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:

“Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler.”

26. Anılan hüküm uyarınca Anayasa Mahkemesinin yetkisinin zaman bakımından başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup, Mahkeme, ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebilecektir. Anayasa Mahkemesinin yetki kapsamının anılan tarihten önce kesinleşmiş nihai işlem ve kararları da içerecek şekilde genişletilmesi mümkün değildir (B. No: 2012/947, 12/2/2013, § 16).

27. 2577 sayılı Kanun'un 12. maddesinde, ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilecekleri, bu halde de ilgililerin aynı Kanun'un 11. maddesi uyarınca idareye başvurma haklarının saklı olduğu kuralına yer verilmiştir.

28. Başvuru konusu olayda, bireysel başvuruya esas olan disiplin cezasına karşı başvurucunun açtığı davada Antalya 2. İdare Mahkemesi iptal kararı vermiş, kararın temyizi üzerine Danıştay Sekizinci Dairesi kararı usul yönünden bozmuş, ardından Antalya 2. İdare Mahkemesinin yetkisizlik kararı vermesi sonrasında davayı Isparta İdare Mahkemesi görmeye başlamış ve bu sırada yürürlüğe giren 5525 sayılı Kanun’un 2. maddesi uyarınca disiplin cezasına karşı dava açanların otuz gün içinde davaya devam etmek istediklerini bildirmeleri gerektiği, aksi halde bu davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verileceği kural altına alınmıştır. Isparta İdare Mahkemesinde başvurucunun açtığı iptal davası devam etmekte iken 5525 sayılı Kanun uyarınca davaya devam edilmesi yönünde süresi içinde talepte bulunulmuş, ancak dilekçenin imzasız olması nedeniyle Mahkeme tarafından bu talebin hukuken geçerli bir talep olmadığı kanaatine varıldığı belirtildikten sonra dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiş, bu karar Danıştay tarafından onanmış ve karar düzeltme talebi reddedilerek 17/5/2010 tarihinde kesinleşmiştir.

29. Başvurucu, disiplin cezasının iptali istemiyle açtığı dava hakkında verilen iptal kararı sonrasında (Bu karar Danıştay tarafından bozulmuş ve davayı yeniden gören Isparta İdare Mahkemesi ise dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı vermiştir) cezanın uygulanmasından dolayı uğradığını ileri sürdüğü zararın tazmini istemiyle tam yargı davası açmış, bu dava hakkında Isparta İdare Mahkemesi, disiplin cezasının iptali istemiyle açılan davaya devam edilmesi yönünde hukuken geçerli bir talep olmadığı için bu dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini ve 5525 sayılı Kanun'un 1. maddesinin de disiplin cezalarının affının ilgililere geçmiş süreler için özlük ve parasal yönden bir talep hakkı vermediğini belirterek başvurucunun maddi ve manevi tazminat taleplerini reddetmiştir.

30. Isparta İdare Mahkemesi maddi ve manevi tazminat davasını reddederken iki gerekçeye yer vermiştir. Bunlardan ilki disiplin cezasına karşı açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik karar verilmesi ve ikincisi 5525 sayılı Kanun'un 1. maddesinin disiplin cezası affının ilgililere özlük ve parasal yönden bir talep hakkı vermemesidir.

31. Başvurucu ise başvuru formunda adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia ederken bu iddianın dayanağı olarak; 5525 sayılı Kanun uyarınca davaya devam etmek istediğine ilişkin dilekçenin imzasız olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde tesis edilen hükmün, 2577 sayılı Kanun’a açıkça aykırılık teşkil ettiği, talep dilekçesinin imzasız olması nedeniyle dilekçenin yenilenmesine karar verilmesi gerekirken usul hatası yapılarak ve aşırı şekilci bir yaklaşımla anılan kararın alındığı hususlarıdır.

32. Görüldüğü üzere başvurucunun ihlal iddiasının dayanağı, disiplin cezasının iptali istemiyle açılan davada verilen kararın gerekçesinden kaynaklanmaktadır. Isparta İdare Mahkemesinin bu gerekçesine konu karar ise bireysel başvuruda Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başladığı 23/9/2012 tarihinden önce Danıştay Sekizinci Dairesinin 17/5/2010 tarih ve E.2009/3681, K.2010/2651 sayılı karar düzeltme talebinin reddine ilişkin karar ile kesinleşmiştir.

33. Bu durumda, sözü edilen ihlal iddiasının dayanağı olan disiplin cezasının iptali istemiyle açılan davaya ait Mahkeme kararının, Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başladığı 23/9/2012 tarihinden önce kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

34. Diğer taraftan, başvurucu, açtığı tazminat davasında hangi sebep veya sebeplerle hak ihlali yapıldığı hakkında ayrı bir iddiada bulunmamıştır.

35. Bu nedenle, disiplin cezasının iptali istemiyle açılan davada ihlal nedeni olarak ileri sürülen iddiaların zaman bakımından Anayasa Mahkemesinin yetkisine girmediği ve açılan tazminat davasının reddedilmesine yönelik olarak da ayrı bir ihlal nedeni ileri sürülmediği görüldüğünden, başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun,

1. Disiplin cezasının iptali istemiyle açtığı davada adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası yönünden, “zaman bakımından yetkisizlik”,

2. Tazminat talebiyle açtığı davada adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiası yönünden, “açıkça dayanaktan yoksun olması”,

nedenleriyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,

3/4/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Ali Kutsal [1.B.], B. No: 2013/1474, 3/4/2014, § …)
   
Başvuru Adı ALİ KUTSAL
Başvuru No 2013/1474
Başvuru Tarihi 20/2/2013
Karar Tarihi 3/4/2014

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, açtığı tazminat davasının reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Kanun yolu şikâyeti (idare) Zaman Bakımından Yetkisizlik
Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 2577 İdari Yargılama Usulü Kanunu 12
46
54
5525 Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun 2
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi