logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Dağistan Koçak [1.B.], B. No: 2013/5879, 15/10/2014, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

DAĞİSTAN KOÇAK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/5879)

 

Karar Tarihi: 15/10/2014

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Serruh KALELİ

Üyeler

:

Burhan ÜSTÜN

 

 

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

Raportör

:

Murat AZAKLI

Başvurucu

:

Dağistan KOÇAK

Vekili

:

Av. Ahmed Emir BİNİCİ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, 9/11/2006 tarihinde Menemen Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tazminat davasının makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talep etmiştir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 30/7/2013 tarihinde Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 15/11/2013 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bölüm tarafından 4/12/2013 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği, görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 26/12/2013 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu, 9/11/2006 tarihinde R.L.K, A.Ö., D.K. ve G.K. aleyhine Menemen Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada, 7/10/2005 tarihinde göğüs hastalığı nedeniyle gittiği Menemen Devlet Hastanesinde doktor tarafından yapılan muayene üzerine vurulan iğne sonucunda sol ayağının felç olduğunu ileri sürerek, 5.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.

8. Mahkemece, 10/5/2007 tarih ve E.2006/644, K.2007/319 sayılı kararla; kamu görevlilerinin kusurları nedeniyle açılacak tazminat davasının kendilerine rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılabileceği gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

9. Temyiz üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 25/10/2007 tarih ve E.2007/11946, K.2007/12911 sayılı ilamıyla; davacının açıkça kişisel kusura dayandığı, o nedenle Anayasa'nın 129. maddesinin beşinci fıkrasının göz önünde tutulamayacağı, Mahkemece işin esasına girilip davalıların kişisel kusurlarının bulunup bulunmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.

10. Mahkemece bozma kararına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.

11. Başvurucu davayı ıslah ederek, 15.000,00 TL manevi tazminat ile 65.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.

12. Mahkemece, 8/5/2008 tarih ve E.2008/44, K.2008/281 sayılı kararla, dava değerinin 5.000,00 TL olup Mahkemenin görevine girmediği, ıslah talebi yönünden de bir karar verilmediği, davanın açıldığı tarih itibarıyla Mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Menemen Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

13. Temyiz üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 27/10/2009 tarih ve E.2009/7485, K.2009/12029 sayılı ilamıyla; başvurucunun ıslah dilekçesi ile manevi tazminat talep ettiği, talep edilen manevi tazminatın miktar olarak Menemen Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı, dolayısıyla görevli Mahkeme olduğu, işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.

14. Menemen Asliye Hukuk Mahkemesince bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda; 11/6/2013 tarih ve E.2010/322, K.2013/526 sayılı kararla; kamu görevlilerinin kusurları nedeniyle açılan davaların kendilerine rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılacağı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin sonraki içtihatlarının da bu doğrultuda olduğu, davanın adli yargı yerinde açılamayacağı gerekçesiyle husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

15. Temyiz üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 3/12/2013 tarih ve E.2013/15892, K.2013/19017 sayılı ilamıyla hüküm onanmıştır.

16. Karar düzeltme istemi, aynı Dairenin 21/5/2014 tarih ve E.2014/6628, K.2014/8244 sayılı ilamıyla reddedilmiştir.

17. Başvurucu, 30/7/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

18. 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesi, 22/4/1926 tarih ve 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 41 ve devamı maddeleri.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

19. Mahkemenin 15/10/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 30/7/2013 tarih ve 2013/5879 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

20. Başvurucu, 7/10/2005 tarihinde Menemen Devlet Hastanesinde yapılan iğne sonucu sol ayağının felç olduğunu ve sakat kaldığını, 9/11/2006 tarihinde Menemen Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tazminat davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini, yargılama sürecinin uzun sürdüğünü ve esasa dair karar verilmediğini, makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

21. Başvuru formu ile eklerinin incelenmesi sonucunda, açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

22. Başvurucu, Menemen Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tazminat davasının makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

23. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün olmayıp (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18), Sözleşme metni ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı bir çok kararında, ilgili hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle, gerek Sözleşme’nin lafzi içeriğinde yer alan gerek AİHM içtihadıyla adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında yer vermektedir Somut başvurunun dayanağını oluşturan makul sürede yargılanma hakkı da yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olup, ayrıca davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141. maddesinin de Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma hakkının değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 38–39).

24. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).

25. Anayasa’nın 36. maddesi ve Sözleşme’nin 6. maddesi uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkların makul sürede karara bağlanması gerekmektedir. Başvuru konusu haksız fiile dayalı tazminat davasında, 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve 6100 sayılı Kanun’da yer alan usul hükümlerine göre yürütülen somut yargılama faaliyetinin, medeni hak ve yükümlülükleri konu alan bir yargılama olduğunda kuşku yoktur (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 49).

26. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak, uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı, başka bir deyişle davanın ikame edildiği tarih olup, somut başvuru açısından bu tarih 9/11/2006 tarihidir.

27. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 52). Somut başvuru açısından bu tarih, Yargıtay tarafından karar düzeltme isteminin reddedildiği 21/5/2014 tarihidir.

28. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, başvurucu, 7/10/2005 tarihinde Menemen Devlet Hastanesinde yapılan iğne sonrasında sol ayağının felç kaldığını ileri sürerek 9/11/2006 tarihinde Menemen Asliye Hukuk Mahkemesinde, Hastanede çalışan görevliler aleyhine tazminat davası açmıştır. Mahkemece, 10/5/2007 tarihinde davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Temyiz üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından 25/10/2007 tarihinde hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, 8/5/2008 tarihinde Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Menemen Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Temyiz üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından 27/10/2009 tarihinde hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak, başvurucunun mali ve sosyal durumu araştırılmış, Adli Tıp Kurumundan rapor alınmış, tanıklar dinlenmiş ve yapılan yargılama sonunda, 12/6/2013 tarihinde, davanın idare aleyhine açılması gerektiği ve bu konuda idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince 3/12/2013 tarihinde hüküm onanmış ve karar düzeltme isteminin reddedildiği 21/5/2014 tarihinde hüküm kesinleşmiştir.

29. 6100 sayılı Kanun’un öngördüğü yargılama usullerine tabi mahkemeler nezdindeki yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından, özellikle yargılamada sürati temin etmeye hizmet eden özel usul hükümlerinin nazara alınmadığı göz önünde bulundurularak makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde karar verilmiştir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 34-64).

30. Başvuruya konu haksız fiile dayalı tazminat davasının incelenmesinde; hukuki meselenin çözümündeki güçlük, maddi olayların karmaşıklığı, delillerin toplanmasında karşılaşılan engeller, taraf sayısı gibi kriterler dikkate alındığında, somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığı, yargılamanın uzun sürmesinde, Mahkemece farklı nedenlerle verilen görevsizlik ve husumet nedeniyle davanın reddine dair kararlar ile bu kararların Yargıtaydaki temyiz süreçlerinin etkili olduğu, başvurucuya atfedilecek bir kusur bulunmadığı anlaşılmakta olup, yedi yıl altı ayı aşkın yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.

31. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden

32. Başvurucu, yargılamanın makul sürede sonuçlanmaması nedeniyle 100.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

33. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un Kararlar” kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

34. Başvurucunun tarafı oldukları uyuşmazlığa ilişkin yedi yıl altı ayı aşkın yargılama süresi nazara alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 7.650,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

35. Başvurucu tarafından maddi tazminat talebinde bulunulmuş olmakla beraber, tespit edilen ihlal ile iddia edilen maddi zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından, başvurucunun maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

36. Başvurucu tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 198,35 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.698,35 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucuya net 7.650,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucunun tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,

D. Başvurucu tarafından yapılan 198,35 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.698,35 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,

E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,

15/10/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Dağistan Koçak [1.B.], B. No: 2013/5879, 15/10/2014, § …)
   
Başvuru Adı DAĞİSTAN KOÇAK
Başvuru No 2013/5879
Başvuru Tarihi 30/7/2013
Karar Tarihi 15/10/2014

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, 9/11/2006 tarihinde Menemen Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tazminat davasının makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talep etmiştir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Makul sürede yargılanma hakkı (hukuk) İhlal Manevi tazminat

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu 30
818 Borçlar Kanunu 41
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi