logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Gökhan Ünlü [1.B.], B. No: 2013/9776, 2/12/2015, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GÖKHAN ÜNLÜ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/9776)

 

Karar Tarihi: 2/12/2015

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

Raportör

:

Aydın ŞİMŞEK

Başvurucu

:

Gökhan ÜNLÜ

Vekili

:

Av. Cahit ŞANVERDİ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, hukuka aykırı olarak hakkında oda hapis cezasına hükmedilmesi ve karar sonrasında yapılan kanuni değişikliklerin dikkate alınmaması nedenleriyle Anayasa’nın 36. maddesinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 18/12/2013 tarihinde Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 21/3/2014 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından 29/05/2014 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına ve başvuru belgelerinin bir örneğinin görüş için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmesine karar verilmiştir.

5. Bakanlık tarafından 3/7/2014 tarihinde sunulan görüş yazısı, başvurucuya 17/7/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.

6. Başvurucu, Bakanlık görüş yazısına karşı 21/7/2014 tarihinde beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

7. Başvuru formu ve ekli belgelerde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu, olay tarihinde Muradiye İlçe Jandarma Komutanlığında “jandarma onbaşı” rütbesiyle askerlik görevini yapmaktadır.

9. Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığının (Van) 14/11/2012 tarihli ve E.2012/302, K.2012/302 sayılı iddianamesi ile başvurucunun 3/10/2012 tarihinde “üste saygısızlık” disiplin suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması talep edilmiştir.

10. Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Disiplin Mahkemesinin 5/12/2012 tarihli ve E.2012/302, K.2012/302 sayılı kararı ile başvurucunun, üzerine atılı suçu işlediği sonucuna varılarak 12 gün oda hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

11. Başvurucu 5/12/2012 tarihinde karara itiraz etmiş, Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) 2’nci Ordu Komutanlığı Disiplin Mahkemesinin (Malatya) 18/12/2012 tarihli ve E.2012/613, K.2012/68 sayılı kararı ile itirazın kesin olarak reddine karar verilmiştir.

12. Başvurucu 4/1/2013 tarihinde terhis olmuştur.

13. Başvurucu 28/2/2013 tarihinde yeniden KKK 2’nci Ordu Komutanlığı Disiplin Mahkemesine itirazda bulunmuş, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığının 25/4/2013 tarihli yazısı ile disiplin mahkemelerinin kaldırılmış olması nedeniyle yapılacak bir işlem bulunmadığı başvurucuya bildirilmiştir.

14. Başvurucu 6/5/2013 tarihinde yargılanmanın yenilenmesi talebiyle Askeri Yargıtay Başkanlığına başvurmuş, Askeri Yargıtay 2. Dairesinin 11/9/2013 tarihli ve E.2013/1160, K.2013/1135 sayılı kararı ile başvurucunun talebinin reddine karar verilmiştir.

15. Başvurucu anılan kararı 9/12/2013 tarihinde öğrendiğini bildirmiştir.

16. Başvurucu 18/12/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

17. 16/6/1964 tarihli ve 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun’un “İtiraz süresi ve inceleme mercii” kenar başlıklı 31. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Disiplin mahkemelerinden verilen hükümlere karşı tefhim veya tebliğinden itibaren üç gün içinde bir üst disiplin mahkemesinde itiraz edilebilir.”

18. 477 sayılı Kanun’un “İtirazı inceleme merciinin kararları” kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:

“Üst disiplin mahkemesi itirazı yerinde görürse davanın esasına hükmeder. Aksi halde itirazı reddeder. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.”

19. 477 sayılı Kanun’un “Amir ve üste saygısızlık” kenar başlıklı 47. maddesi şöyledir:

“Hizmette veya hizmete ilişkin hallerde amire ve üste zorunlu olduğu Saygıyı göstermiyen veya uyarmayı saygı duruşu ile kabul edip dinlemiyenler, bir aya kadar oda veya göz hapsi ile cezalandırılırlar.”

20. 25/10/1963 tarihli ve 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun “Hükümlünün lehine yargılamanın yenilenmesi sebepleri” kenar başlıklı 228. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Kesinleşen bir hüküm ile sonuçlanmış olan bir dava, aşağıda yazılı hallerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi ile tekrar görülür.

A) Duruşmada kullanılan ve hükme etkisi olan bir belgenin sahteliği anlaşılırsa,

B) Yemin verilerek dinlenilmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkiliyecek şekilde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçeğe aykırı tanıklık ettiği veya bilgiler verdiği anlaşılırsa,

...

E) Yeni vakalar veya yeni deliller ileri sürülüp de bunlar yalnız başına veya daha önce iradedilen delillerle birlikte göz önünde tutuldukları takdirde hükümlünün beraetini veya daha hafif cezayı gerektiren kanun hükmünün uygulanması ile hükümlülüğü gerektirebilecek nitelikte olursa.

...”

21. 353 sayılı Kanun’un “Yargılamanın yenilenmesi istemini inceliyecek mahkeme” kenar başlıklı 235. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İstemin kabule değer olup olmadığına Askeri Yargıtay karar verir.”

22. 353 sayılı Kanun’un “Yenilenme isteminin kabul olunmaması veya kabulü” kenar başlıklı 236. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 “Yargılamanın yenilenmesi istemi, kanunda yazılı şekilde ileri sürülmemiş, yargılamanın yenilenmesini gerektirecek kanuni hiçbir sebep gösterilmemiş veyahut bunu doğruluyabilecek sübut delilleri beyan olunmamış ise, bu istem, kabule değer olmaması noktasından reddedilir.”

23. 31/1/2013 tarihli ve 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun “Erbaş ve erler hakkında daha önceden verilmiş cezaların değişmesi, yerine getirilmesi ve yükümlülük süresine etkileri” kenar başlıklı geçici 4. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

“Her bir disiplin suçu için ayrı ayrı dikkate alınmak üzere, erbaş ve erler hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce disiplin mahkemeleri tarafından verilmiş oda hapsi cezaları hizmetten men cezasına dönüştürülür. On beş günün üzerindeki oda hapsi cezaları on beş gün hizmetten men cezası sayılır.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

24. Mahkemenin 2/12/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvurucunun 18/12/2013 tarihli ve 2013/9776 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

25. Başvurucu; hukuka ve vakıaya uygun olmayacak şekilde hakkında oda hapsi cezasına hükmedildiğini, disiplin yargılamasına konu olan olayın gerçekleştiği anda olay yerinde mevcut bulunmayan kişilerin tanık olarak gösterildiğini ve bu kişilerin yargılama makamınca tanık olarak dinlenerek beyanlarının hükme esas alındığını, yürürlüğe giren 6413 sayılı Kanun ile oda hapsi cezasının kaldırıldığını ve bu Kanun yürürlüğe girmeden önce verilmiş bulunan oda hapsi cezalarının anılan Kanun ile izinsizlik cezasına dönüştürüldüğünü belirterek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) 5. ve 6. maddelerinde düzenlenen haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve oda hapsi verilmesine ilişkin kararın kaldırılması talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

26. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetlerinin özü, henüz infaz edilmeyen oda hapsi disiplin cezasına ilişkin kararın hukuka aykırı olarak verildiğine ve karardan sonra yapılan kanuni değişikliklerin dikkate alınmadığına yöneliktir. Bu itibarla başvurunun Anayasa’nın 36. maddesi ile güvence altına alınan adli yargılanma hakkı çerçevesinde incelenmesi gerekmektedir.

 1. Mahkûmiyet Kararına Konu Asıl Dava Yönünden

27. Başvurucu, hukuka ve vakıaya uygun olmayacak şekilde hakkında oda hapsi cezasına hükmedildiğini, disiplin yargılamasına konu olan olayın gerçekleştiği anda olay yerinde mevcut bulunmayan kişilerin tanık olarak gösterildiğini ve bu kişilerin yargılama makamınca tanık olarak dinlenip beyanlarının hükme esas alındığını ileri sürmüştür.

28. Bakanlık görüşünde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) benzer kararlarına atıfta bulunularak, özgürlükten yoksun bırakmaya ilişkin kararın ancak hukuki güvencelerin sunulmasında ve icrasında bağımsız hareket eden yetkili bir yargı mercii tarafından verilebileceği, oda hapsi disiplin cezasını veren Disiplin Mahkemesinin hiyerarşik bir düzen içinde olup bağımsız ve tarafsız olmadığı, somut olayda başvurucu hakkında verilen oda hapsi disiplin cezasının infaz edilmediği ve cezanın 6413 sayılı Kanun ile hizmetten men cezasına dönüştürüldüğü, başvurucunun özgürlüğünden mahrum bırakılmadığı gibi özgürlüğünden mahrum edileceğine dair yakın bir tehdidin de olmadığı, başvurucu terhis olduğundan dönüşen hizmetten men cezasının uygulanma imkânının bulunmadığı belirtilmiştir.

29. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanlarında, verilen oda hapsi disiplin cezasının hizmetten men cezası olarak infaz edilecek olmasının kişisel özgürlüğüne kısıtlama anlamı taşıdığını iddia etmiştir.

30. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru usulü” kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:

“Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir...”

31. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) “Başvuru süresi ve mazeret” başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.”

32. Bireysel başvuruların, 6216 sayılı Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük’ün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Anayasa Mahkemesine doğrudan veya diğer mahkemeler yahut yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla yapılması gerekmektedir.

33. Bireysel başvurunun, başvuru yolu öngörülmüş olması hâlinde bu yolun tüketildiği ve buna ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerektiği belirtilmekle beraber başvuru süresinin başlangıç tarihinin belirlenmesi hususunda başvurucunun nihai karardan yeterince bilgi sahibi olması şartı aranacaktır. Bu noktada nihai kararın tebliğinin öngörüldüğü hâllerde tebliğ tarihinin, tebliğ şartı öngörülmeyen hâllerde ise başvurucunun kararın içeriğini kesin olarak öğrenebildiği tarihin esas alınması gerekir (Taner Kurban, B. No: 2013/1582, 7/11/2013, § 21).

34. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de başvuru süresidir. Süre, başvurunun her aşamasında dikkate alınması gereken bir usul hükmüdür (Yasin Yaman, B. No: 2012/1075, 12/2/2013, § 18).

35. Somut olayda başvurucu hakkında verilen oda hapsi disiplin cezası kararına karşı başvuru yolları, KKK 2’nci Ordu Komutanlığı Disiplin Mahkemesinin 18/12/2012 tarihli kararı ile itiraz talebini reddetmesi sonucu tüketilmiştir. Dosya kapsamından anılan kararın başvurucuya tebliğ tarihi anlaşılmamakla birlikte başvurucunun en geç, oda hapsi disiplin cezası için yeniden itiraz yoluna başvurduğu 28/2/2013 tarihinde nihai kararı öğrendiğinin kabul edilmesi gerekmektedir. Bu durumda söz konusu karara karşı öğrenme tarihinden itibaren otuz gün içinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulması gerekirken 18/12/2013 tarihinde yapılan başvuruda süre aşımının bulunduğu sonucuna varılmıştır.

36. Açıklanan nedenlerle, başvuru yollarının tüketildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılmayan bireysel başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

 2. Yargılamanın Yenilenmesine Yönelik Dava Yönünden

37. Başvurucu 6413 sayılı Kanun ile oda hapsi cezasının kaldırıldığını ve bu Kanun yürürlüğe girmeden önce verilmiş bulunan oda hapsi cezalarının anılan Kanun ile izinsizlik cezasına dönüştürüldüğünü, bu durumun (yargılamanın yenilenmesi talebinin incelenmesinde) dikkate alınmadığını ileri sürmüştür.

38. Bakanlık görüşünde başvurucu hakkında verilen oda hapsi disiplin cezasının 6413 sayılı Kanun ile hizmetten men cezasına dönüştürüldüğü belirtilmiştir (bkz. § 28).

39. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanlarında, verilen cezanın infaz edilme şeklinin de kişisel özgürlüğüne kısıtlama anlamı taşıdığını iddia etmiştir.

40. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:

 Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.”

41. 6216 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.”

42. 6216 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun başvurular kapsamında değerlendirilen kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği kurala bağlanmıştır.

43. Anılan kurallar uyarınca ilke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu çerçevede kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular, bariz takdir hatası veya açık keyfîlik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesince esas yönünden incelenemez (Onur Gür, B. No: 2012/828, 21/11/2013, § 21).

44. Somut olayda Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Disiplin Mahkemesinin 5/12/2012 tarihli kararı ile başvurucunun, “üste saygısızlık” disiplin suçunu işlediğinden bahisle 12 gün oda hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmiş; karar, itiraz yolu tüketilerek kesinleşmiştir. Başvurucu 6/5/2013 tarihinde; mahkûmiyet kararına konu suçu işlemediği, beyanları hükme esas alınan tanıkların olay yerinde bulunmadığı, içeriği doğru olmayan tanık beyanlarına ve tutanaklara dayanılarak hüküm kurulduğundan bahisle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur. Talebi inceleyen Askeri Yargıtay 2. Dairesi; başvurucu tarafından yargılanmanın yenilenmesi sebebi olabilecek yeni vakıalar veya delillerin ileri sürülmediğini, tanıkların yalan beyanda bulunduklarına dair kesinleşmiş mahkeme kararının bulunmadığını ve yargılanmanın yenilenmesi talebinin 353 sayılı Kanun’un 228. maddesinde sayılan şartlarının hiçbirini taşımadığını belirterek talebi reddetmiştir.

45. Başvurucu, 6413 sayılı Kanun ile oda hapsi cezasının kaldırılmasının ve izinsizlik cezasına dönüştürülmesinin (yargılamanın yenilenmesi talebinin incelenmesinde) dikkate alınmadığını ileri sürmekte olup iddiaların özü, Askeri Yargıtay 2. Dairesinin hukuk kurallarını yorumlamada ve olayları değerlendirmede isabet edemediğine ilişkindir. Dolayısıyla başvuru bu hâliyle kanun yolu incelemesi talebi niteliğinde olup yargılamanın yenilenmesi talebiyle ilgili anılan Askeri Yargıtay kararının açıkça hukuka aykırı olarak kabul edilmesini gerektiren bir olgu tespit edilmemiştir.

46. Açıklanan nedenlerle kanun yolu incelemesi talebi niteliğinde olan başvurunun bu kısmının, açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Mahkûmiyet kararına konu asıl dava yönünden adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın süre aşımı,

2. Yargılamanın yenilenmesi talebine konu dava yönünden adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedenleriyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına

2/12/2015 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Gökhan Ünlü [1.B.], B. No: 2013/9776, 2/12/2015, § …)
   
Başvuru Adı GÖKHAN ÜNLÜ
Başvuru No 2013/9776
Başvuru Tarihi 18/12/2013
Karar Tarihi 2/12/2015

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, hukuka aykırı olarak hakkında oda hapis cezasına hükmedilmesi ve karar sonrasında yapılan kanuni değişikliklerin dikkate alınmaması nedenleriyle Anayasa’nın 36. maddesinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Kanun yolu şikâyeti Süre Aşımı
Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 477 Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun 31
35
47
353 Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu 228
235
236
6413 Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu geçici 4
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi