TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
NECLA BEKGÖZ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/10003)
|
|
Karar Tarihi: 19/7/2017
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Leyla Nur
ODUNCU
|
Başvurucu
|
:
|
Necla BEKGÖZ
|
Vekili
|
:
|
Av. Aşkın
Abdullah SUDAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 17/6/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Başvurucu 23/5/2004 tarihinde özel bir hastanede sezaryen
yöntemiyle doğum yaptıktan sonra hastaneden taburcu edilmiş, ameliyat sonrası
ağrılarının artması şikâyetiyle 31/5/2004 tarihinde tekrar aynı hastaneye
başvurmuş, buradan Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Kartal Hastanesine sevk
edilmiş, burada beş gün yatarak tedavi görmesinin ardından başka bir hastanede
de yaklaşık iki ay yatarak tedavi gördükten sonra hastaneden taburcu
edilmiştir.
9. Başvurucu, eksik ve hatalı tedavi uyguladıkları iddiasıyla
doğum yaptığı özel hastane ile Sağlık Bakanlığı aleyhine 9/12/2004 tarihinde
Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat istemli tazminat
davası açmıştır.
10. Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/2/2004 tarihli ve
E.2004/291, K.2010/27 sayılı kararı ile özel hastane aleyhine olan davanın
esastan reddine, Sağlık Bakanlığı aleyhine açılan davanın ise görev yönünden
reddine hükmedilmiştir. Karar, taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
11. Başvurucu, kararın kesinleşmesinin ardından Sağlık Bakanlığı
aleyhine 9/7/2010 tarihinde İstanbul 8. İdare Mahkemesinde maddi ve manevi
tazminat istemli tam yargı davası açmıştır.
12. İstanbul 8. İdare Mahkemesinin 25/4/2012 tarihli ve
E.2010/1312, K.2012/1023 sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne kısmen
reddine karar vermiştir.
13. Davalı idarenin temyizi üzerine Danıştay Onbeşinci
Dairesinin 3/4/2014 tarihli ve E.2013/148, K.2014/2387 sayılı kararı ile İlk
Derece Mahkemesi hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
14. Davalı idarenin karar düzeltme istemi, aynı Dairenin
30/9/2015 tarihli ve E.2014/9710, K.2015/5534 sayılı kararı ile reddedilmiştir.
15. Başvurucu 17/6/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 19/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
17. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
18. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
19. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden
davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198,
7/11/2013, §§ 45, 47).
20. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
21. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu'nun 9. maddesi kapsamında süresi içinde açılmış bir dava olması hususu
dikkate alındığında somut olayda (9/12/2004 ve 30/9/2015 tarihleri arasında)
yaklaşık 10 yıl 9 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak
gerekir.
22. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
23. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
24. Başvurucu, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
25. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
26. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvurucuya net 14.400 TL manevi tazminat ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
27. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 14.400 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin İstanbul 8. İdare Mahkemesine
(E.2010/1312, K.2012/1023) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
19/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.