logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi [GK], B. No: 2014/12727, 25/5/2017, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

GENEL KURUL

 

KARAR

 

SABAH YILDIZI RADYO VE TELEVİZYON YAYIN İLETİŞİM REKLAM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/12727)

 

Karar Tarihi: 25/5/2017

R.G. Tarih ve Sayı: 5/7/2017-30115

 

GENEL KURUL

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Zühtü ARSLAN

Başkanvekili

:

Burhan ÜSTÜN

Başkanvekili

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Serruh KALELİ

 

 

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Kadir ÖZKAYA

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

Raportör

:

Yunus HEPER

Başvurucu

:

Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam

 

 

Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi

Vekili

:

Av. İsmail YEŞİLOVA

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, başvurucu şirketin bazı illerde yaptığı radyo yayınlarının durdurulmasının ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 6/8/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

7.Birinci Bölüm tarafından 5/4/2017 tarihinde yapılan toplantıda, verilecek kararın Bölümlerin önceden vermiş olduğu kararlarla çelişebileceği anlaşıldığından başvurunun Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli görülmüş ve başvurunun Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 28. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca Genel Kurula sevkine karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

9. Başvurucu Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (Radyo); Isparta, Kahramanmaraş, Antalya, Hatay, Mersin ve Adana il merkezleri ile Kaş, Kemer, Alanya ve İskenderun ilçelerinde 2006 yılından itibaren bölgesel karasal radyo yayın lisansı ile radyo yayını yapmaktadır.

10. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 10/8/2011 tarihinde başvurucu Şirketin Isparta, Burdur ve Kahramanmaraş il merkezlerine yönelik yaptığı yayınları durdurması gerektiğini belirten bir idari işlem tesis etmiştir. RTÜK'e göre başvurucunun yayın lisansı söz konusu illerde yayın yapılmasını kapsamamaktadır.

11. Başvurucu Radyonun anılan idari işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açtığı davada Ankara 14. İdare Mahkemesi 27/4/2012 tarihli kararı ile idari işlemi hukuka uygun bulmuş ve davanın reddine karar vermiştir.İlk Derece Mahkemesine göre 15/2/2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Kanal ve frekanslarla ilgili geçiş hükümleri” kenar başlıklı geçici 4. maddesi uyarınca 13/4/1994 tarihli ve 3984 sayılı mülga Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun’un geçici 6. maddesi kapsamında yayında olan kuruluşların Üst Kurulca müsaade edilen yerleşim yerleri ile sınırlı olarak yayınlarına devam etmelerine imkân tanınmıştır. İlk Derece Mahkemesine göre başvurucunun Antalya, Hatay, Mersin ve Adana il merkezleri ile Antalya'nın Kaş, Kemer ve Alanya ilçeleri ve Hatay'ın İskenderun ilçesi haricinde kalan Isparta, Burdur ve Kahramanmaraş il merkezlerine yönelik radyo yayını yapması mümkün değildir.

12. Kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesi 30/1/2014 tarihli ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir. Başvurucunun karar düzeltme talebi de aynı Dairenin 12/6/2014 tarihli ilamıyla reddedilmiştir. Karar, başvurucuya 16/7/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.

13. Başvurucu 6/8/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

14. 3984 sayılı mülga Kanun’un geçici 6. maddesi şöyledir:

“Üst Kurul, kendi oluşumu ile yayın izni ve lisansı vermeye başlayacağı tarihe kadar geçecek süre zarfındaki radyo ve televizyon yayınları rejimini ayrıca ve öncelikle düzenler.

Bu süre zarfında kullanılmakta olan kanal ve frekanslar, kullananlar için herhangi bir suretle müktesep hak teşkil etmezler. Ancak, Üst Kurul yayın izni verip kendilerine kanal ve frekans bandı tahsis edilen Radyo ve televizyonlara; yayına geçmeleri için kendilerine verilen süre sonuna kadar 29 uncu maddenin son fıkrasının son cümlesi tatbik edilmez.”

V. İNCELEME VE GEREKÇE

15. Mahkemenin 25/5/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

16. Başvurucu, 2006 yılından itibaren kesintisiz olarak Akdeniz Bölgesi'ne ilişkinbölgesel karasal radyo lisansı ile yayın yaptığını ve bu konuda RTÜK ile bir anlaşmazlık da bulunmadığını belirtmiştir. Başvurucuya göre anlaşmazlık, yayın lisansının Isparta, Burdur ve Kahramanmaraş illerini kapsayıp kapsamadığına ilişkindir. Başvurucu, yayın lisansının bu üç ili de kapsadığını ve 2006 yılından yayınlarının durdurulduğu 2011 yılına kadar bu illerde yayın yapmaya devam ettiğini ifade etmiştir. Başvurucu, Akdeniz Bölgesi yayın lisansı sahibi olduğunu ve bahsi geçen Isparta, Burdur ve Kahramanmaraş illerinin de Akdeniz Bölgesi'ne dâhil olduğunu ileri sürmüştür. Başvurucu, söz konusu illerde yayın yapmasına müsaade edilmemesi nedeniyle Anayasa'nın "Cumhuriyetin nitelikleri" kenar başlıklı 2. maddesinin, "Devletin temel amaç ve görevleri" kenar başlıklı 5. maddesinin, "Kanun önünde eşitlik" kenar başlıklı 10. maddesinin, "Haberleşme hürriyeti" kenar başlıklı 22. maddesinin "Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti" kenar başlıklı 26. maddesinin, "Basın hürriyeti" kenar başlıklı 28. maddesinin, "Süreli ve süresiz yayın hakkı" kenar başlıklı 29. maddesinin, "Basın araçlarının korunması" kenar başlıklı 30. maddesinin ve "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35. maddesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu, ihlalin tespit edilmesi talebinde bulunmuştur.

17. Bakanlık görüşünde, görsel ve işitsel iletişim özgürlüğünün basın özgürlüğünün bir alt dalı olduğu hatırlatılmış ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından bazı örnekler verilmiştir. Bakanlık görüşünde, yayın izninin sınırlandırılmasının farklı meşru nedenlerinin bulunduğu belirtilmiş; teknik nedenlerle yapılan sınırlandırmalar ile diğer nedenlere dayanılarak yapılan sınırlandırmaların haklı gösterilip gösterilmediğinin değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.

18. Başvurucu; Bakanlık görüşüne karşı, başvuru dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiştir.

B. Değerlendirme

1. Genel İlkeler

19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3) numaralı, 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 59. maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı fıkraları uyarınca Anayasa Mahkemesine başvuru konusu olaylarla ilgili delilleri sunmak suretiyle olaylar hakkındaki iddialarını ve dayanılan Anayasa hükmünün kendilerine göre ihlal edildiğine dair açıklamalarda bulunarak hukuki iddialarını kanıtlamak başvurucuya düşer. Zikredilen kurallara göre başvurucunun, kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle ihlal edildiğini ileri sürdüğü hak ve özgürlük ile dayanılan Anayasa hükümlerini, ihlal gerekçelerini, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğini başvuru dilekçesine eklemesi şarttır. Başvuru dilekçesinde kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia edilen işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır (Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20; Ünal Yiğit, B. No: 2013/1075, 30/6/2014, §§ 18, 19).

20. Yukarıda belirtilen koşullar yerine getirilmediği takdirde Anayasa Mahkemesi, başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez bulabilir. İddiaların dayanaktan yoksun olmadığı konusunda Anayasa Mahkemesinin ikna edilmesi, başvurucu tarafından ortaya konulan somut bilgi ve belgelerin niteliğine bağlıdır. Başvurucunun başlangıçta, başvuru hakkında kabul edilemezlik kararı verilmesini önlemek için başvuru formu ve eklerinde iddialarını destekleyici belgeleri sunması ve gerekli açıklamaları yapması zorunludur (Veli Özdemir, § 23; Ünal Yiğit, § 22).

21. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda, başvurucuların başvurularını titizlikle hazırlama ve takip etme yükümlülükleri vardır. Mahkeme, başvurucunun soyut şekilde birtakım Anayasa hükümlerine atıfta bulunmasının iddiaların ispatlandığı anlamına gelmeyeceğini birçok kez vurgulamıştır. Bundan başka Anayasa Mahkemesi; başvurucunun başvuru formunu özenle doldurmak, ihlal iddiasının dayanağı olan tüm olayları göstermek, başvuruyu aydınlatacak ve hükmün esasını etkileyecek argümanları destekleyici tüm belgeleri başvuru dilekçesine eklemek yükümlülüğü olduğunu ve bir bilgi veya belge elde edilememişse bunun da nedenlerini açıklamak yükümlülüğü olduğunu belirtmiştir (Şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz.Ünal Yiğit, §§ 25, 26; özgürlük ve güvenlik hakkı ile adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Veli Özdemir, § 26; hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir kararlar için bkz. Tevfik Tunç, B. No: 2014/11204, 8/12/2016, §§ 52-53; Hüseyin Çiftçi, B. No: 2014/3439, 28/9/2016, §§ 43-53; haberleşmenin gizliliğinin ihlal edildiği ve ayrımcılık iddialarının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Sadullah Remzi Karagöz, B. No: 2014/8870, 8/6/2016, §§ 39-47; yasak sorgu yöntemlerine başvurulduğu iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Feyzullah Erarslan, B. No: 2014/7226 , 4/11/2014, §§ 36-39; özel hayatın gizliliği ve konut dokunulmazlığı haklarının ihlal edildiği iddialarının kanıtlanamadığına ilişkin kararlar için bkz. Nevzat Albayrak ve diğerleri, B. No: 2013/9822, 22/6/2015, §§ 43-51; Zeki Rüzgar, B. No: 2013/6084, 6/4/2016, §§ 29-33; kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. N.A., B. No: 2013/5076, 6/4/2016, §§ 16-23; mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Nurettin Albayrak ve diğerleri, B. No: 2013/4809, 22/1/2015, §§ 39-46; yargılamada kullanılan delillerin yargılamanın adilliğini etkilediği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Hamdullah Demirtaş, B. No: 2013/3552, 15/12/2015, §§ 27-30; adil yargılanma ve etkili başvuru yolu hakkının ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Murat Karayel (2), B. No: 2013/2125, 16/9/2015, §§ 23-28 )

2. İlkelerin Olaya Uygulanması

22. Mevcut başvuruda RTÜK ile başvurucu arasındaki temel anlaşmazlık, başvurucunun sahibi olduğu bölgesel karasal yayın lisansının Isparta, Burdur ve Kahramanmaraş illerini kapsayıp kapsamadığına ilişkindir. Yayın izni verilmesi veya bu talebin reddedilmesine dair kamu makamlarınca alınan kararlar kitlesel medyanın ifade ve basın özgürlükleri ile ilişkilidir.

23. Anayasa'nın 26. maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesinde ifade özgürlüğünün radyo yayınlarının izin sistemine bağlanmasına engel olmadığı açıkça ifade edilmiştir. Buna karşın mevcut izin sisteminde izinsiz yayın yapan kuruluşlar da dâhil olmak üzere alınan önlemler Anayasa'nın 26. maddesinde korunan ifade özgürlüğü ve Anayasa'nın 28. maddesinde korunan basın özgürlüğüçerçevesinde geliştirilen standartlar çerçevesinde incelenmelidir.

24. Başvurucu, yalnızca ve soyut olarak karasal yayın lisansının kapsamının hatalı olarak belirlendiğini ileri sürmüştür. Anayasa Mahkemesinin görevi, mevcut başvurudaki gibi bir yayın lisansının kapsamını belirlemek değildir. Başvurucu, bazı teknik nedenlerle getirildiği anlaşılan sınırlandırmanın Anayasa'nın 26. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasındaki koşullara aykırı biçimde ve ifade özgürlüğünü ihlal edecek tarzda uygulandığını gösterebilmiş değildir.

25. Başvurucu, ihlal iddiasına ilişkin delillerini sunma ve bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiş; dolayısıyla ileri sürdüğü iddiaları temellendirememiştir.

26. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 25/5/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Genel Kurul
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi [GK], B. No: 2014/12727, 25/5/2017, § …)
   
Başvuru Adı SABAH YILDIZI RADYO VE TELEVİZYON YAYIN İLETİŞİM REKLAM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
Başvuru No 2014/12727
Başvuru Tarihi 6/8/2014
Karar Tarihi 25/5/2017
Resmi Gazete Tarihi 5/7/2017 - 30115
Basın Duyurusu Var

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, başvurucu şirketin bazı illerde yaptığı radyo yayınlarının durdurulmasının ifade ve basın özgürlüklerini ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü Radyo Televizyon Üst Kurulu Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 3984 Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun geçici 2

5.7.2017

BB 16/17

Karasal Yayın Kapsamının Daraltılmasına Dayanan İhlal İddiasının Temellendirilmediği Başvurunun Kabul Edilemez Olduğuna İlişkin Kararın Basın Duyurusu

 

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 25/5/2017 tarihinde Sabah Yıldızı Radyosu tarafından yapılan bireysel başvurunun (B. No: 2014/12727), açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

 

Olaylar

Başvurucu Sabah Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (Radyo); Isparta, Kahramanmaraş, Antalya, Hatay, Mersin ve Adana il merkezleri ile Kaş, Kemer, Alanya ve İskenderun ilçelerinde 2006 yılından itibaren bölgesel karasal radyo yayın lisansı ile radyo yayını yapmaktadır. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 10.8.2011 tarihinde başvurucu şirketin Isparta, Burdur ve Kahramanmaraş il merkezlerine yönelik yaptığı yayınları durdurması gerektiğini belirten bir idari işlem tesis etmiştir. RTÜK'e göre başvurucunun yayın lisansı söz konusu illerde yayın yapılmasını kapsamamaktadır.

Başvurucu radyonun anılan idari işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açtığı davada Ankara 14. İdare Mahkemesi 27.4.2012 tarihli kararı ile idari işlemi hukuka uygun bulmuş ve davanın reddine karar vermiştir.  Karar, Danıştay 13. Dairesi’nin 30.1.2014 tarihli ilamı ile onanmış, karar düzeltme talebi de aynı Dairenin 12.6.2014 tarihli ilamıyla reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucu, Akdeniz Bölgesi yayın lisansı sahibi olduğunu ve bahsi geçen Isparta, Burdur ve Kahramanmaraş illerinin de Akdeniz Bölgesi'ne dâhil olduğunu ileri sürmüştür. Başvurucu, söz konusu illerde yayın yapmasına müsaade edilmemesi nedeniyle Anayasa'nın 2., 5., 10., 22., 26., 28., 29. ve 35. maddelerinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Anayasa Mahkemesi bu iddia kapsamında özetle aşağıdaki değerlendirmeleri yapmıştır:

Başvurucu, yalnızca ve soyut olarak karasal yayın lisansının kapsamının hatalı olarak belirlendiğini ileri sürmüştür. Anayasa Mahkemesinin görevi, mevcut başvurudaki gibi bir yayın lisansının kapsamını belirlemek değildir. Başvurucu, bazı teknik nedenlerle getirildiği anlaşılan sınırlandırmanın Anayasa'nın 26. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasındaki koşullara aykırı biçimde ve ifade özgürlüğünü ihlal edecek tarzda uygulandığını gösterebilmiş değildir.

Somut olayda başvurucu, ihlal iddiasına ilişkin delillerini sunma ve bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiş; dolayısıyla ileri sürdüğü iddiaları temellendirememiştir.

Açıklanan nedenlerle Anayasa Mahkemesi, başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.

Bu basın duyurusu Genel Sekreterlik tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.

  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi