TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
BÜLENT UĞURLU VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/13364)
Karar Tarihi: 5/1/2017
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Hasan Tahsin GÖKCAN
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör Yrd.
Derya ATAKUL
Başvurucular
1. Bülent UĞURLU
2. Zeki ÖZKAN
3. Hülya ŞENGÖZ
4. Kemal Ogün EVCİL
5. Melek SÖNMEZ
6. Ayşe ÇINKI
7. Cemil Türker BAYAV
8. Sabahaddin BABACAN
9. Arzu TAŞDEMİR
10. Bayram AYDIN
11. Nihat AKIN
12. Güven HACIHALİLOĞLU
13. İlyas HACIMEMİŞOĞLU
14. Bilge ÜNALAN
15. Yavuz GÜLER
16. Erhan ÇETİN
17. Ayşe DOĞRU
18. Ali BOSTAN
19. Nurkan AKBULUT
20. Hülya SAY
21. Nadire BATU
22. Özgür DÖLARSLAN
23. Ali DAVARCI
24. Ural SERT
25. Mehmet Davut TOKLU
26. Mehmet KARAKIŞLAK
Vekili
Av. Burak ALP
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 11/8/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilir olduğuna ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucular, satın aldıkları dairelerde mevcut ayıpların giderilmesi ya da ayıpların giderilmesi için gereken masrafların tazmini talebiyle 31/3/2006 tarihinde dava açmışlardır. Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 1/12/2006 tarihli kararı ile Mahkemenin görevsizliğine, dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinin E.2007/203 sayılı dosyasına kaydedilen davada Mahkemece 14/4/2010 tarihli karar ile bazı davacılar yönünden sıfat yokluğundan, diğerleri yönünden ise esastan davanın reddine karar verilmiştir. Başvurucuların temyizi üzerine karar, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 10/3/2011 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Davalının karar düzeltme talebi, aynı Dairenin 12/10/2011 tarihli ilamı ile reddedilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada Mahkemece 21/12/2012 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 27/1/2014 tarihli ilamı ile başvurucuların temyiz itirazlarının reddine, asli müdahil yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Davalının karar düzeltme talebine ilişkin dilekçesi aynı Dairenin 22/9/2014 tarihli ilamı ile reddedilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
8. Mahkemenin 5/1/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
9. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Esas Yönünden
10. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
11. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
12. Anılan ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut başvuruda 8 yıl 5 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
13. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
B. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
14. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”
15. Başvurucular, manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
16. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
17. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında dava dosyasındaki taraf sayısı da dikkate alınarak başvuruculara ayrı ayrı net 5.250 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
18. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara ayrı ayrı net 5.250 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin İstanbul 2. Tüketici Mahkemesine (E.2012/10, K.2012/1068) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 5/1/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.