TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET DENİZ GÜZEL BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/16402)
|
|
Karar Tarihi: 25/1/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Ceren Sedef
EREN
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet Deniz
GÜZEL
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan
başvurucunun, ceza infaz kurumu idaresi tarafından yasaklı olduğu gerekçesiyle
kendisine verilmeyen kitaplar hakkındaki toplatma kararının hükümsüz hâle
geldiği iddiasıyla yaptığı itirazın ve iade talebinin reddedilmesi nedeniyle
ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 25/9/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.
6. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Başvurucu başvuru tarihinde, devletin egemenliği altında
bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçundan
hükümlü olarak Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza
İnfaz Kurumu) bulunmaktadır.
9. Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu (Eğitim Kurulu) 1/12/2009
tarihinde, başvurucuya gelen ve terör örgütü lideri Abdullah Öcalan tarafından
yazılmış olan "Demokratik Toplum Manifestosu Uygarlık (Birinci
kitap)", "Demokratik Toplum Manifestosu Kapitalist Uygarlık (İkinci
kitap)" ve "Demokratik Toplum Manifestosu Özgürlük Sosyolojisi
(Üçüncü kitap)" isimli kitapların başvurucuya teslim edilmemesine karar
vermiştir. Eğitim Kurulunun kararında, anılan kitaplar hakkında Siirt
(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin (Mahkeme) 19/10/2009 tarihli ve 2009/849
Değişik İş sayılı kararıyla toplatma kararı verildiği ve bu nedenle söz konusu
kitapların anılan Mahkemeye gönderilmek üzere alıkonulduğu belirtilmiştir.
10. Başvurucu, 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Yargı
Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi
Hakkında Kanun'un ilgili hükmünün yürürlüğe girmesiyle (bkz. §14) basılı
yayınlar hakkında verilmiş bulunan toplatma kararlarının hükümsüz hâle
geldiğini öğrenmesi üzerine Siirt Sulh Ceza Hâkimliğine (Hâkimlik) başvuruda
bulunmuş ve Mahkemenin toplatma kararı gerekçe gösterilerek kendisine teslim
edilmeyen kitapların iadesini talep etmiştir. Hâkimlik 22/8/2014 tarihli
kararıyla başvurucunun talebini reddetmiştir.
11. Başvurucu anılan karara itiraz etmiştir. Başvurucunun
itirazı, Şırnak Sulh Ceza Hâkimliği tarafından hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesiyle 2/9/2014 tarihinde reddedilmiştir. Bu karar başvurucuya 4/9/2014
tarihinde tebliğ edilmiştir.
12. Başvurucu 25/9/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
13. Hâkimlik'in 17/8/2012 tarihli ve
2012/797 Değişik İş sayılı kararıyla, Abdullah Öcalan tarafından yazılmış olan
"Demokratik Toplum Manifestosu Uygarlık (Birinci kitap)",
"Demokratik Toplum Manifestosu Kapitalist Uygarlık (İkinci kitap)" ve
"Demokratik Toplum Manifestosu Özgürlük Sosyolojisi (Üçüncü kitap)"
isimli kitaplar hakkında daha önce verilmiş bulunan toplatma ve el koyma
kararının (bkz. § 9) devamına karar verilmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. Ulusal Hukuk
14. 6352 sayılı Kanun'un 78. maddesinin ilgili kısmı şu
şekildedir:
"5187 sayılı Kanuna
aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici Madde 3- 31/12/2011 tarihine kadar
mahkemeler, yetkili mülki idari amirlikleri ve diğer makamlarca basılı
yayınlarla ilgili olarak verilmiş toplatma, yasaklama,
dağıtımvesatışınengellenmesikararları,buKanununyayımıtarihindenitibarenaltı ay
içinde, yetkili ve görevli mahkemeden bu yasaklılığın devamı niteliğinde bir
karar alınmamış olması durumunda kendiliğinden hükümsüz hale gelir."
15. Mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan diğer ulusal hukuk kaynakları için
bkz. Mehmet Çelebi Çalan, B. No:
2014/4163, 19/12/2017, §§ 14-15.
B. Uluslararası Hukuk
16. Mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan uluslararası hukuk kaynakları için
bkz. Ahmet Temiz (6), B. No:
2014/10213, 1/2/2017, §§ 17-18.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 25/1/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
ve Bakanlık Görüşü
18. Başvurucu, haklarındaki toplatma kararı hükümsüz hâle gelen
kitapların kendisine iadesine ilişkin talebinin reddedilmesi nedeniyle
Anayasa'nın 26. maddesininihlal edildiğini belirterek
ihlalin tespit edilmesi talebinde bulunmuştur.
19. Bakanlık görüşünde, ceza infaz kurumuna kapatılmış kişilerin
bilgi ve kanaatlere ulaşma özgürlüklerinin bulunduğunun tartışmasız olduğu,
bununla birlikte ceza infaz kurumlarında suçun önlenmesi, güvenliğin ve
disiplinin sağlanması amacıyla bu kişilerin bazı kısıtlamalara tabi
tutulabileceklerini belirtilmiştir. Bakanlık bu doğrultuda, somut başvuruya ilişkin
kısıtlamanın demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve hedeflenen meşru
amaçlarla orantılı olduğunu ifade etmiştir.
20. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında bireysel
başvuru formunda yer verdiği iddiaları yinelemiştir.
B. Değerlendirme
21. Anayasa’nın 26. maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
“Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı,
resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma
hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya
fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar...
Bu hürriyetlerin kullanılması, ... kamu
düzeni, kamu güvenliği, ... suçların önlenmesi, ... gereğine uygun olarak
yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir...
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin
kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.”
1. Adli Yardım Talebi
Yönünden
22. Anayasa Mahkemesinin Mehmet
Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler
dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama
giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça
dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi
gerekir.
2. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
23. Anayasa'nın 26. maddesinin birinci fıkrasında ifade
özgürlüğüne herkesin sahip olduğu belirtilmiş, bunun sonucu olarak da Anayasa
Mahkemesi pek çok kararında hükümlü ve tutukluların ifade özgürlüğünün de
Anayasa'nın koruması altında olduğunu vurgulamıştır. Anayasa Mahkemesi, hükümlü
ve tutukluların süreli veya süresiz yayınlara ulaşabilmesinin bilgi ve
kanaatlere ulaşma özgürlüğünün somut yansıması olarak ifade özgürlüğünün
koruması altında bulunduğuna karar vermiştir (Kamuran
Reşit Bekir [GK], B. No: 2013/3614, 8/4/2015, § 43; Hüseyin Sürensoy, B.
No: 2013/749, 6/10/2015, § 44; İbrahim
Bilmez, B. No: 2013/434, 26/2/2015, § 74; Ahmet Temiz (6), § 34).
24. Öte yandan ifade özgürlüğü, Anayasa'da sayılan meşru amaçlar
uyarınca sınırlanabilir. Özellikle başvuru konusu olaydaki gibi terörle
mücadelenin söz konusu olduğu durumlarda, kişinin temel ifade özgürlüğü ile
demokratik toplumun terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı kendisini korumaya
ilişkin meşru hakkı arasında bir denge kurulması ihtiyacı ortaya çıkmaktadır (Halil Bayık [GK], B. No: 2014/20002,
30/11/2017, § 32).
25. Anayasa Mahkemesi Sinan İyit kararında, hakkında toplatma kararı bulunan
yayınların ya da bu yayınlardan alıntı içeren dokümanların hükümlü ya da
tutuklulara verilmemesi şeklindeki müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli
olduğu sonucuna varmıştır. Anılan kararda, bireylerin ifade özgürlüğüne
toplatma ve el koyma kararlarıyla müdahalede bulunulduğu hallerde mevcut olan
zorunlu toplumsal ihtiyacın, özellikle terörle mücadelenin söz konusu olduğu
durumlarda hükümlü ve tutuklular yönünden de mevcut olduğunda şüphe bulunmadığı
belirtilmiştir. Bu doğrultuda hakkında toplatma kararı bulunan yayınlar ya da
bu yayınlardan alıntı içeren dokümanların hükümlü ve tutuklulara verilmemesi
şeklindeki müdahalenin ceza infaz kurumunun güvenliği, düzeni, disiplininin
sağlanması ve mahkûmun ıslahı amaçlarının gerçekleştirilmesi için gerekli
olmadığından bahsedilemeyeceği ifade edilmiştir (Sinan İyit (2) [GK], B. No:
2013/1495, 30/11/2017, §§ 51-52).
26. Somut olayda başvurucunun, yasaklı olduğu gerekçesiyle
kendisine teslim edilmeyen kitaplar hakkındaki toplatma kararının hükümsüz
kaldığını öğrenmesi üzerine kitapların kendisine iade edilmesi talebiyle
yaptığı başvuru, Hâkimlik tarafından reddedilmiştir. Başvurucunun iadesini
talep ettiği kitaplar hakkında, 6352 sayılı Kanun'un anılan hükmünün yürürlüğe
girmesinden sonra Siirt Sulh Ceza Mahkemesinin 17/8/2012 tarihli kararıyla
toplatma kararının devamına hükmedildiği görülmektedir. Başvurucunun söz konusu
toplatma kararına karşı başvuru yollarını tüketerek Anayasa Mahkemesi önüne
getirdiği bir şikâyeti de bulunmamaktadır.
27. Bu bağlamda terör suçundan mahkûm olan başvurucunun,
hakkında toplatma ve el koyma kararının devamına hükmedilmiş bulunan kitapların
kendisine iadesi talebinin reddedilmesi şeklindeki müdahalenin demokratik bir
toplumda gerekli olduğu ve müdahalede açık bir dengesizlik bulunmadığı sonucuna
varılmıştır.
28. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine
karar verilebileceği belirtilmiştir. Başvurucunun ihlal iddialarını
kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya
müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama
şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu,
B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).
29. Açıklanan nedenlerle ifade özgürlüğüne yönelik bir ihlal
olmadığının açık olduğu anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca, tahsil edilmesi
mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten
TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 25/1/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.