TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
SERKAN ŞAHİN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/17982)
Karar Tarihi: 23/11/2016
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Recai AKYEL
Raportör Yrd.
İsmail Emrah PERDECİOĞLU
Başvurucular
1. Serkan ŞAHİN
2. Haluk ŞAHİN
3. Sertan ŞAHİN
Vekilleri
Av. Haluk DEMİRKILIÇ
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 13/11/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. 2014/17987,2014/17990 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyalarının konu yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2014/17982 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine, 2014/17987, 2014/17990 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyalarının kapatılmasına, incelemenin 2014/17982 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
5. Komisyonca makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia dışındaki iddialar yönünden kısmi kabul edilmezlik kararı verilerek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden kabul edilebilirlik hususu karara bağlanmadan dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucular tarafından 25/9/2006 tarihinde İstanbul 9. İş Mahkemesinde açılan murislerinin vefat etmesi sonucuna yol açan iş kazasından kaynaklanan tazminat davasında İlk Derece Mahkemesinin 11/7/2013 tarihli hükmü ile davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar Yargıtay 10. Hukuk Dairesince 3/6/2014 tarihinde onanmış ve yargılama süreci sona ermiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 23/11/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucular makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Kabul Edilebilirlik Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
13. Medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin olan iş mahkemelerinde açılan davalarda yargılama süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak, davanın açıldığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak, yargılamanın sona erdiği (Nesrin Kılıç, B. No: 2013/772, 7/11/2013 § 69), yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Mehmet Salih Ayyıldız, B. No: 2012/397, 17/11/2014, § 25).
14. İş mahkemelerinde görülen davalarda yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Nesrin Kılıç, §§ 57- 58).
15. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık sekiz yıllık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir. …”
18. Başvurucular tazminat talebinde bulunmuşlardır.
19. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
20. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvuruculara ayrı ayrı net 9.100TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
21. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 618,30 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.418,30 TL yargılama giderinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. Maddesinde güvence altına alınan makul süre yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara ayrı ayrı net 9.100 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 618,30 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.418,30 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin İstanbul 9. İş Mahkemesine (E.2006/208, K.2013/471) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 23/11/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.