TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ENVER DEMİRLİ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/19326)
|
|
Karar Tarihi: 13/4/2017
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
İsmail Emrah
PERDECİOĞLU
|
Başvurucular
|
:
|
1.Enver
DEMİRLİ
|
|
|
2. Emrullah
DEMİRLİ
|
|
|
3. İsmail
DEMİRLİ
|
Vekilleri
|
:
|
Av. Mustafa
TEMEL
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 5/12/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından, başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
A. Beyoğlu 1. İş Mahkemesinde Görülen Yargılama
8. Başvurucular
aleyhine 8/3/2005 tarihinde Beyoğlu 1. Mahkemesinde açılan işçi ve işveren
ilişkisinden kaynaklanan tespit davasında İlk Derece Mahkemesinin 4/10/2007
tarihli kısmi kabul kararı Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 6/4/2009 tarihli ilamı
ile bozulmuş, bozma üzerine Beyoğlu 1. İş Mahkemesi 24/5/2011 tarihli kararı
ile davayı kısmen kabul etmiş, bu karar Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2/10/2012
tarihli ilamı ile onanmış ve yargılama süreci sona ermiş, İlk Derece
Mahkemesinin onanan 24/5/2011 tarihli kararı kesinleşme şerhi düzenlenmesi ile
5/11/2013 tarihinde kesinleşmiştir.
B. İstanbul 10. İş Mahkemesinde Görülen Dava
Yönünden
9. Başvurucular aleyhine 8/3/2005 tarihinde Beyoğlu İş
Mahkemesinde açılan işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davasında Beyoğlu
İş Mahkemesince 11/12/2006 tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, kararın
temyiz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından İlk Derece Mahkemesi kararı
bozularak dosya tekrar Beyoğlu İş Mahkemesine gönderilmiştir. Yargılamanın
ilerleyen safhalarında dava dosyası İstanbul 10. İş Mahkemesine devredilmiş,
22/1/2014 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne hükmedilmiş, bu karar
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 8/5/2014 tarihli ilamı ile bozulmuş, bozma üzerine
yapılan yargılama sonucunda 5/11/2014 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne
hükmedilmiş, taraflar temyize başvurmamıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 13/4/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucuların makul sürede yargılanma hakkının ve uzun
süren yargılamalar boyunca, makul sürede yargılama yapılmamasından dolayı
uğradığı hak kaybına ilişkin başvurabileceği bir iç hukuk yolunun bulunmadığını
belirterek etkili başvuru hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
12. Etkili başvuru hakkının ihlali iddiası, başvurucuların
başvurabileceği bir iç hukuk yolu olarak Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda
bulunma imkânının sağlanması durumu dikkate alınarak makul sürede yargılanma
hakkı kapsamında değerlendirilmiştir.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
1. Beyoğlu 1. İş Mahkemesinde Görülen Dava
Yönünden
13. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64.
maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği, başvuru yollarının tüketildiği, başvuru
yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde
bireysel başvuru yapılması gerekir.
14. Somut olayda, makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği iddiasının incelenmesi sonucu Beyoğlu 1. İş Mahkemesinde görülen
yargılamada İlk Derece Mahkemesinin 24/5/2011 tarihli nihai kararının Yargıtay 10.
Dairesince onanmasının ardından 5/11/2013 tarihinde kesinleştiği ancak
başvurucuların ihlal iddialarını otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra
5/12/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunarak ortaya koymuşlardır.
15. Açıklanan nedenle başvurunun bu kısmının diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul
edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. İstanbul 10. İş Mahkemesinde Görülen Dava
Yönünden
16. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
17. Medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin olan iş mahkemelerinde
açılan davalarda yargılama süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi
olarak, davanın açıldığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak yargılamanın
sona erdiği (Nesrin Kılıç, B. No:
2013/772, 7/11/2013 § 69), yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa
Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Mehmet Salih Ayyıldız, B. No: 2012/397, 17/11/2014, § 25).
18. İş mahkemeleri nezdinde görülen davalarda yargılama
süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve
kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki
tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin
niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Nesrin
Kılıç, §§ 57, 58).
19. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık dokuz yıllık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
20. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
21. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir. …”
22. Başvurucular maddi ve manevi tazminat talebinde
bulunmuşlardır.
23. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
24. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvuruculara ayrı ayrı net 9.600 TL manevi tazminat ödenmesine
karar verilmesi gerekir.
25. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın Beyoğlu 1. İş Mahkemesinde görülen yargılama yönünden süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA,
B. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın İstanbul 10. İş Mahkemesinde görülen yargılama yönünden KABUL
EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvuruculara ayrı ayrı net 9.600 TL manevi tazminat
ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
E. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekalet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin İstanbul 10. İş Mahkemesine
(E.2014/643, K.2014/783)GÖNDERİLMESİNE,
H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
13/4/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.