TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
BARIŞ SÖNMEZ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/19801)
|
|
Karar Tarihi: 19/7/2017
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Gökçe
GÜLTEKİN
|
Başvurucu
|
:
|
Barış SÖNMEZ
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 12/12/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddia dışındaki iddialar yönünden kısmi kabul edilmezlik kararı
verilerek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia
yönünden başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu 1/7/2010 tarihinde gözaltına alınmış, 2/7/2010
tarihinde ise tutuklanmıştır. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının (CMK mülga
250. madde ile görevli) 24/8/2010 tarihli iddianamesiyle terör örgütü üyesi
olmak, silahla yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve vahim nitelikte
ruhsatsız silah bulundurmak suçlarını işlediği iddiasıyla başvurucu hakkında
kamu davası açılmıştır. (Kapatılan) İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK
mülga 250. madde ile görevli) 5/12/2011 tarihli kararıyla başvurucunun silahlı
terör örgütü üyesi olmamakla beraber örgüt adına suç işleme suçundan beraatine; silahla yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun
kılma, ruhsatsız silah bulundurma suçlarından ise cezalandırılmasına karar
verilmiştir. Temyiz üzerine hüküm, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 19/3/2014
tarihli kararıyla mahkûmiyetler yönünden onanmış, silahlı terör örgütü üyesi
olmamakla beraber örgüt adına suç işleme suçu yönünden ise bozulmuştur.
9. Bozma kararı sonrasında yargılamaya İstanbul 13. Ağır Ceza
Mahkemesinde devam edilmiş; 18/6/2014 tarihinde Mahkemenin yetkisizliğine, dava
dosyasının yetkili Yalova Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar
verilmiştir. Yalova Ağır Ceza Mahkemesince 4/9/2014 tarihinde yetkisizlik
kararı verilmesi üzerine uyuşmazlığın çözümü için dava dosyası, Yargıtay 5.
Ceza Dairesine gönderilmiştir. Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 6/4/2015 tarihli
kararıyla Yalova Ağır Ceza Mahkemesince verilen yetkisizlik kararı kaldırılmış
ve yargılamaya Yalova Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmiştir. Mahkemenin
15/10/2015 tarihli kararıyla başvurucunun hapis cezasıyla cezalandırılmasına
karar verilmiştir. Temyiz üzerine hüküm, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 17/1/2017
tarihli kararıyla bozulmuş olup yargılama devam etmektedir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 19/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
13. Ceza yargılamasının süresi tespit edilirken sürenin
başlangıç tarihi olarak bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar
tarafından bildirildiği veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı
gibi birtakım tedbirlerin uygulandığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak,
suç isnadına ilişkin nihai kararın verildiği, yargılaması devam eden davalar
yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (B.E., B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 34)
14. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı
değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların
ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın
süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate
alınır (B.E., § 29).
15. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olaydaki yaklaşık yedi yıllık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
18. Başvurucu, manevi tazminat talebinde bulunmamıştır.
19. Somut olayda, makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği sonucuna varılmıştır.
20. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harçtan oluşan
yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin BAŞVURUCUYA
ÖDENMESİNE,
D. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına
başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması
hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için
yasal FAİZ UYGULANMASINA,
E. Kararın bir örneğinin Yalova Ağır Ceza Mahkemesine (E.2017/170)
GÖNDERİLMESİNE,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
19/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.