logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Nuran Ceylan Özbudak [1.B.], B. No: 2014/2890, 16/2/2017, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/2890)

 

Karar Tarihi: 16/2/2017

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Kadir ÖZKAYA

Raportör Yrd.

:

Derya ATAKUL

Başvurucu

:

Nuran CEYLAN ÖZBUDAK

Vekili

:

Av. Ünzüle GÜNEŞ

 

 

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, tapu iptali ve tescil talebiyle açılan davada uzun süredir devam eden yargılama nedeniyle makul sürede yargılanma ve çelişmeli yargılama hakları ile silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 5/3/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu, taşınmaz satış vaadi ile müteahhitten satın aldığı taşınmazın hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak bir başkasına devredilmesi nedeniyle 18/8/2004 tarihinde tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi 9/12/2004 tarihli kararı ile davanın reddine karar vermiştir. Karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin (Daire) 7/6/2005 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada Mahkemece 28/3/2006 tarihli karar ile Mahkemenin görevsizliğine, talep edildiği takdirde dava dosyasının görevli ve yetkili Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Görevsizlik kararı üzerine Ankara 6. Tüketici Mahkemesinin E.2006/725 sayılı dosyasına kaydedilen davada Mahkemece 19/12/2006 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiştir. Daire 5/6/2007 tarihli ilamı ile başvurucu tarafından bildirilen tanıklar dinlenmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle anılan kararı bozmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada Mahkemece 6/3/2014 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Daire 27/10/2014 tarihli ilamı ile taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle anılan kararı bozmuştur. Bozma üzerine Mahkemenin E.2015/464 sayılı dosyasına kaydedilen davada yargılama devam etmektedir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

9. Mahkemenin 16/2/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

10. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

12. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).

13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).

14. Anılan ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda 12 yıl 5 aydır devam eden yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.

15. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Çelişmeli Yargılama Hakkı ve Silahların Eşitliği İlkesinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia

16. Başvurucu; taşınmaz satış vaadi ile müteahhitten satın aldığı taşınmazın hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak bir başkasına devredilmesi nedeniyle 18/8/2004 tarihinde açtığı tapu iptali ve tescil davasında iddiasını ispatlayabileceği en önemli kanıtın tanık ifadesi olduğunu, bu itibarladavalının22/11/2004 tarihlicevabına karşılık cevap dilekçesi ile Mahkemeye dokuz tanık ismi bildirdiğini ancak uzun süren yargılama nedeniyle tanıkların bir kısmına ulaşılamadığını, Mahkemece yalnızca iki tanığın dinlenebildiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun bu iddiaları adil yargılanma hakkının unsurlarından olan çelişmeli yargılama hakkı ve silahların eşitliği ilkesi kapsamında incelenmiştir.

17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca bireysel başvuru yoluna başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).

18. Somut olayda başvurucunun, taşınmaz satış vaadi ile müteahhitten satın aldığı taşınmazın hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak bir başkasına devredilmesi nedeniyle açtığı tapu iptali ve tescil davasında Ankara 6. Tüketici Mahkemesi 19/12/2006 tarihli kararı ile davanın reddine karar vermiş, Yargıtay, 14. Hukuk Dairesi 5/6/2007 tarihli ilamı ile başvurucu tarafından bildirilen tanıklar dinlenmeden hüküm kurulduğu gerekçesiyle anılan kararı bozmuştur. Bozma üzerine Mahkemece başvurucu tarafından bildirilen iki tanık dinlenmiş ve tüm dosya kapsamı incelenerek 6/3/2014 tarihinde davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın başvurucu adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Daire 27/10/2014 tarihli ilamı ile taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle anılan kararı bozmuştur. Bozma üzerine Mahkemenin E.2015/464 sayılı dosyasına kaydedilen davada yargılamanın devam ettiği, başvurucunun iddialarını ileri sürebileceği olağan kanun yollarını tüketmeksizin bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.

19. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

20. 6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”

21. Başvurucu, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

22. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

23. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında dava konusu hukuki menfaat ile dava dosyasındaki taraf sayısı da dikkate alınarak başvurucuya net 8.800 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

24. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucuya net 8.800 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,

E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Ankara 6. Tüketici Mahkemesine (E.2015/464) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 16/2/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Nuran Ceylan Özbudak [1.B.], B. No: 2014/2890, 16/2/2017, § …)
   
Başvuru Adı NURAN CEYLAN ÖZBUDAK
Başvuru No 2014/2890
Başvuru Tarihi 5/3/2014
Karar Tarihi 16/2/2017

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tapu iptali ve tescil talebiyle açılan davada uzun süredir devam eden yargılama nedeniyle makul sürede yargılanma ve çelişmeli yargılama hakları ile silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Makul sürede yargılanma hakkı (hukuk) İhlal Manevi tazminat
Silahların eşitliği ilkesi / çelişmeli yargılama ilkesi (hukuk) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi