TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ŞİNASİ AKDEMİR BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/3145)
Karar Tarihi: 21/3/2018
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Hasan Tahsin GÖKCAN
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör
Yücel ARSLAN
Başvurucu
Şinasi AKDEMİR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, bir cevap ve düzeltme (tekzip) metnini usulüne uygun olarak yayımlamayan sorumlular hakkında açılan ceza davasında kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilmesinin şeref ve itibarın korunması hakkını ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 11/3/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. 1957 doğumlu olan başvurucu 2000 ile 2004 yılları arasında Çukurova Üniversitesi rektör yardımcılığı yapmıştır. Olay tarihinde ise aynı Üniversitenin Ziraat Fakültesinde öğretim üyesidir.
9. Bölgesel yayın yapan Sabah Güney gazetesinin 8/2/2007 ve 9/2/2007 tarihli nüshalarında başvurucu hakkında "Şinasi Hocam oldu mu şimdi" ve "Şinasi Hocaya bir bilgisayar işi daha" başlıklı haberler yayımlanmıştır.
10. Başvurucu 2/5/2007 tarihinde anılan gazeteye noterden ihtar çekerek tekzip metninin yayımlanmasını talep etmiştir.
11. Tekzip metni, anılan gazetenin 16/3/2007 tarihli nüshasında yayımlanmasıtalep edilen metinden daha kısa bir şekilde yayımlanmıştır.
12. Talebin gereği gibi yerine getirilmemesi üzerine başvurucu 29/3/2007 tarihinde Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesine (Mahkeme) başvurmuş ve tekzip metninin yasanın öngördüğü şekilde gazetede yayımlanmasını talep etmiştir. Mahkeme 30/3/2007 tarihinde tekzip metninin ana teması değiştirilmeksizin söz konusu gazetede yayımlanmasına karar vermiştir.
13. Başvurucu, muhatap gazete yetkililerinin Mahkeme kararının gereğini tam olarak yerine getirmedikleri iddiasıyla Adana Cumhuriyet Başsavcılığına (Savcılık) şikâyette bulunmuştur. Savcılık 7/8/2007 tarihinde gazete yetkilileri hakkında -ön ödeme tebligatları yapılmış olmasına rağmen para cezasını süresi içinde yatırmamaları üzerine- tekzip metnini usulüne uygun yayımlamamaktan iddianame düzenlemiştir.
14. Dava İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinde (Asliye Ceza Mahkemesi) görülmüştür. Asliye Ceza Mahkemesi 23/12/2008 tarihinde gazete yetkilileri hakkında 55.600 YTL (o dönemki para birimiyle) adli para cezasına ve masraflar yayın sahibi tarafından karşılanmak üzere tekzip metninin tirajı 100.000'in üzerinde olan iki gazetede yayımlanmasına hükmetmiştir. Söz konusu kararın gerekçesinde; tekzip kararının aynı gazetede, aynı puntolarla, aynı sayfada yayımlanması gerekirken usulüne uygun olarak yayımlanmadığı belirtilmiştir.
15. Karar, gazete yetkilileri tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 26/5/2011 tarihinde, fazla miktar üzerinden ön ödeme önerisinde bulunularak yazılı hüküm kurulduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur.
16. Bozma kararı sonrası Asliye Ceza Mahkemesi 4/10/2012 tarihinde, 5/7/2012 tarihinde yürürlüğe giren 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre kovuşturmanın ertelenmesine temyiz yolu açık olmak üzere karar vermiştir.
17. Başvurucu, erteleme kararını temyiz etmiştir. Yargıtay 2/12/2013 tarihinde, erteleme kararının temyizi kabil olmadığından bahisle gereğinin mahallinde itiraz merciince değerlendirilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar vermiştir. İtirazı inceleyen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 15/1/2014 tarihinde, kararda bir isabetsizlik, usul ve yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle itirazı kesin olarak reddetmiştir.
18. Ret kararı başvurucuya 10/2/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
19. Başvurucu 11/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
20. Mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan ulusal ve uluslararası hukuk kaynakları için bkz. Ahmet Oğuz Çinko ve Erkan Çelik [GK], B. No: 2013/6237, 2/7/2015.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
21. Mahkemenin 21/3/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
22. Başvurucu, hakkında yapılan asılsız ve yalan haberlerin kişilik haklarına ağır ve haksız bir saldırı teşkil ettiğini belirterek tekzip metnini usulüne uygun olarak yayımlamayan sorumlular hakkında 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanunu'na muhalefet suçundan açılan ceza davasında kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi nedeniyle uğramış olduğu zararların telafi edilmediğini ileri sürmüştür.
23. Başvurucu, tekzip talebinin Mahkeme kararıyla kabul edilmesine rağmen usulüne uygun şekilde yayımlanmadığını belirterek özellikle kovuşturmanın ertelenmesi nedeniyle gazete yetkililerinin hiçbir hukuki yaptırıma maruz kalmadıklarından şikayet etmektedir.
24. Başvuru konusu olaya uygulanabilecek ilkeler ilk olarak Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu tarafından Ahmet Oğuz Çinko ve Erkan Çelik kararında (Ahmet Oğuz Çinko ve Erkan Çelik [GK], B. No: 2013/6237, 2/7/2015, §§ 35-57) ortaya konulmuştur. Hukuk sistemimizde cevap ve düzeltme hakkının, başvurudaki gibi 5187 sayılı Kanun’un 14. maddesindeki usule uyarak sulh ceza hâkimliklerine başvurmak suretiyle veya hukuk mahkemelerinde açılacak nizalı dava yolu ile kullanılabilmesi mümkündür. Sulh ceza hâkimlikleri tarafından verilen kararlar, basın yolu ile kişilik hakkının ihlali nedeniyle açılan diğer ceza veya hukuk davalarında kesin hüküm teşkil etmemektedir. Tekzip metninin yayımlanması bir müeyyide niteliği taşımasına rağmen bu hakkın kullanılması ya da kullanılmaması, hak sahibinin bu nedenle diğer dava haklarını kullanmasını etkilememektedir (Ahmet Oğuz Çinko ve Erkan Çelik, § 51).
25. Anayasa Mahkemesi yerleşik içtihadına göre tekzip talebinin yayımlanmaması nedeniyle şeref ve itibar hakkının ihlal edildiğinin Anayasa Mahkemesi önünde ileri sürülebilmesi için şeref ve itibarına gerçek dışı haber yayımlanması ile hukuka aykırı olarak yapılan müdahalenin 5187 sayılı Kanun'un 14. maddesi gereği çelişmeli bir yargılama yapılmadan, gecikmeksizin ve süratle bertaraf edilmesi ihtiyacının ortaya konulabilmesi gerekir.
26. Bununla birlikte mevcut başvuruda başvurucu bir tekzip metni yayımlatmış ancak başvurucu yayımlanan metinden memnun kalmamıştır. Başvurucu, hakkında yapılan asılsız ve yalan haberlerin kişilik haklarına ağır ve haksız bir saldırı teşkil ettiğini, tekzip metnini usulüne uygun olarak yayımlamayan sorumlular hakkında 5187 sayılı Basın Kanunu'na muhalefet suçundan açılan ceza davasında kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi nedeniyle uğramış olduğu zararların telafi edilmediğini iddia etmiştir.
27. Somut olayda başvurucu hem bir tekzip metni yayımlatmış hem de sorumluların üç yıl denetim altına alınmasını sağlamıştır. Söz konusu kararların kendisini tatmin etmediğini düşünen başvurucunun ihlal iddiasında diğer ceza veya hukuk yollarının daha yüksek başarı şansı sunabilecek, kullanılabilir ve etkili başvuru yolları olduğu anlaşılmaktadır.
28. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 21/3/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.