TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
SELİME GÜLER TÜRK BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/3726)
|
|
Karar Tarihi: 20/7/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Nuri
NECİPOĞLU
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Leyla Nur
ODUNCU
|
Başvurucu
|
:
|
Selime GÜLER
TÜRK
|
Vekili
|
:
|
Av. Devrim
TÜRK
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvurular, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 18/3/2014 ve 25/8/2015 tarihlerinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formları ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddia dışındaki iddialar yönünden kısmi kabul edilmezlik kararı verilerek makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden başvuruların
kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar
verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Anayasa Mahkemesi tarafından kişi yönünden hukuki irtibat
nedeniyle 2015/14692 numaralı bireysel başvuru dosyasının 2014/3726 numaralı bireysel
başvuru dosyası ile birleştirilmesine, 2015/14692 numaralı bireysel başvuru
dosyasının kapatılmasına, incelemenin 2014/3726 başvuru numaralı bireysel
başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
A. 12/1/2009 Tarihinde
Gerçekleştirilen Mülakata İlişkin Süreç Yönünden
9. Başvurucu, Kocaeli Barosuna kayıtlı avukat olarak çalışmakta
iken Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı
Seçme Sınavı'nın yazılı aşamasında başarılı olduğunu, 12/1/2009 tarihinde
gerçekleştirilen mülakat aşaması sonrasında başarısız sayıldığını beyan
etmiştir.
10. Başvurucu tarafından belirtilen işlem aleyhine 26/2/2009
tarihinde iptal davası açılmıştır.
11. Ankara 7. İdare Mahkemesinin 30/9/2009 tarihli ve
E.2009/276, K.2009/1256 sayılı kararı ile davanın reddine hükmedilmiştir.
12. Başvurucunun yürütmenin durdurulması istemli temyizi üzerine
Danıştay Onikinci Dairesinin 29/5/2012 tarihli ve
E.2009/9303, K.2012/3722 sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün
onanmasına karar verilmiştir.
13. Başvurucunun karar düzeltme istemi, aynı Dairenin 23/12/2013
tarihli ve E.2012/10772, K.2013/12424 sayılı kararı ile reddedilmiştir. Bu
karar 25/2/2014 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
14. Başvurucu 18/3/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
B. 5/4/2010
Tarihinde Gerçekleştirilen Mülakata İlişkin Süreç Yönünden
15. Başvurucu tarafından açılan ilk davada (bkz. § 10) davanın
reddi kararının, yürütmesinin durdurulması istemli temyizi üzerine Danıştay Onikinci Dairesince 13/1/2010 tarihinde 12/1/2009 tarihli
mülakatın yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş; bu karar akabinde
başvurucu 5/4/2010 tarihinde tekrar mülakata alınmış, bu mülakat aşaması
sonrasında da başvurucu başarısız sayılmıştır.
16. Başvurucu tarafından belirtilen işlem aleyhine 24/5/2010
tarihinde iptal davası açılmıştır.
17. Ankara 3. İdare Mahkemesinin 16/2/2011 tarihli ve
E.2010/761, K.2011/247 sayılı kararı ile davanın reddine hükmedilmiştir.
18. Başvurucunun temyizi üzerine Danıştay Onikinci
Dairesinin 5/12/2013 tarihli ve E.2011/6062, K.2013/9712 sayılı kararı ile İlk
Derece Mahkemesi hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
19. Başvurucunun karar düzeltme istemi, aynı Dairenin 17/6/2015
tarihli ve E.2015/8934, K.2015/3851 sayılı kararı ile reddedilmiştir. Bu karar
20/8/2015 tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir.
20. Başvurucu 25/8/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
21. Mahkemenin 20/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
22. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
23. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
24. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198,
7/11/2013, §§ 45, 47).
25. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
26. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olaylarda ilk dava yönünden yaklaşık
4 yıl 9 ay; ikinci dava yönünden yaklaşık beş yıllıkyargılama
sürelerinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
27. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
28. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
29. Başvurucu, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
30. Somut olaylarda makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği sonucuna varılmıştır.
31. Her iki yargılamada geçen süreler açısından ihlal tespitiyle
giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 9.600 TL
manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
32. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 433 TL harç ve 1.800 TL
vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.233 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 9.600 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 433 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.233 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Ankara 7. İdare Mahkemesine
(E.2009/276, K.2009/1256) ve Ankara 3. İdare Mahkemesine (E.2010/761,
K.2011/247) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
20/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.