TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
EDİP UYSAL VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/6920)
|
|
Karar Tarihi: 19/7/2017
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Leyla Nur
ODUNCU
|
Başvurucular
|
:
|
1. Edip
UYSAL
|
|
|
2. Emran UYSAL
|
|
|
3. Ercan
UYSAL
|
|
|
4. Faruk
UYSAL
|
|
|
5. Mehmet
UYSAL
|
|
|
6. Suat
UYSAL
|
|
|
7. Zeliha
UYSAL
|
Vekilleri
|
:
|
Av. Mustafa
YILDIZ
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 14/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddia dışındaki iddialar yönünden kısmi kabul edilmezlik kararı
verilerek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia
yönünden başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından
yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Batman ili Kozluk ilçesi Yeniçağlar köyü Karşıyaka mevkisinde bulunan, başvuruculara ait konut ve yapılara,
Batman Barajı ve Hidro Elektrik Santrali Tesislerinin
yapımı sırasında dinamit patlatılmasıyla meydana gelen sarsıntılar sonucu zarar
verildiği iddiasıyla başvurucular tarafından Kozluk Asliye Hukuk Mahkemesinde
tespit davası açılmıştır.
9. Kozluk Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan keşif ve bilirkişi
incelemesi sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda, binalarda ciddi
çatlakların bulunduğunun ve meydana gelen zararın 49.841,00 TL olduğunun
belirlenmesi üzerine başvurucular, söz konusu tutarın tazminat olarak
taraflarına ödenmesi talebiyle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne başvuruda
bulunmuşlardır.
10. İdarenin cevap vermemesi üzerine başvurucular, zımni ret
işlemi sonucu 12/10/2001 tarihinde maddi tazminat istemli tam yargı davası
açmışlardır.
11. Diyarbakır 1. İdare Mahkemesinin 30/12/2004 tarihli ve
E.2001/1194, K.2004/3134 sayılı kararıyla davanın süre aşımı nedeniyle reddine
hükmedilmiştir.
12. Başvurucuların temyizi üzerine Danıştay Onuncu Dairesinin
3/7/2008 tarihli ve E.2007/7804, K.2008/5307 sayılı kararı ile bozma kararı
verilmiştir.
13. Bozma kararına uyularak yapılan yeniden incelemede
Diyarbakır 1. İdare Mahkemesinin 9/7/2009 tarihli ve E.2008/2362, K.2009/1448
sayılı kararı ile davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
14. Başvurucuların temyizi üzerine Danıştay Onuncu Dairesinin
9/7/2012 tarihli ve E.2010/2859, K.2012/3362 sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi
hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
15. Başvurucuların karar düzeltme istemi, aynı Dairenin
27/2/2014 tarihli ve E.2012/8202, K.2014/1234 sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Bu karar 15/4/2014 tarihinde başvurucular vekiline tebliğ edilmiştir.
16. Başvurucular 14/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuşlardır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 19/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
18. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini
ileri sürmüşlerdir.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
19. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
20. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetile ilgili kararını
verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl,
B. No: 2012/1198, 7/11/2013, §§ 45, 47).
21. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
22. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olaydaki yaklaşık 12 yıl 4 aylık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
23. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
24. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
25. Başvurucular, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
26. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
27. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında;
i. Başvurucular Edip Uysal, Emran
Uysal, Mehmet Uysal, Suat Uysal ve Zeliha Uysal'ın aynı konutu paylaştığı,
ekonomik birliktelik içerisinde olduğu dikkate alınarak net 16.800 TL manevi
tazminatın başvuruculara müştereken ödenmesine,
ii. Başvurucular Ercan Uysal ve Faruk Uysal'ın farklı konutta
ikamet ediyor olması dikkate alınarak net 16.800 TL manevi tazminatın
başvuruculara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesi gerekir.
28. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin
başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucular Edip Uysal, Emran
Uysal, Mehmet Uysal, Suat Uysal ve Zeliha Uysal'a net 16.800 TL manevi
tazminatın müştereken; başvurucular Ercan Uysal ve Faruk Uysal'a net 16.800 TL
manevi tazminatın ayrı ayrı ÖDENMESİNE,
D. Başvurucuların tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
E. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Diyarbakır 1. İdare Mahkemesine
(E.2008/2362, K.2009/1448) GÖNDERİLMESİNE,
H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
19/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.