logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Özeyyüpoğlu Tekstil Nak. Gıda Tarım İnş. Tic. A.Ş. [2.B.], B. No: 2014/7044, 22/6/2015, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ÖZEYYÜPOĞLU TEKSTİL NAK. GIDA TARIM İNŞ. TİC. A.Ş. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/7044)

 

Karar Tarihi: 22/6/2015

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Alparslan ALTAN

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör Yrd.

:

Gökçe GÜLTEKİN

Başvurucu

:

Özeyyüpoğlu Tekstil Nak. Gıda Tarım İnş. Tic. A.Ş.

Vekili

:

Av. Murat DURGAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, Kızıltepe Vergi Dairesi Müdürlüğünce hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle 30/10/2006 tarihinde Mardin İdare Mahkemesinde açtığı davada, yargılamanın halen devam ettiğini ve makul sürede sonuçlandırılamadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talep etmiştir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 22/5/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumunun bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca 30/6/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından 12/9/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 30/9/2014 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu, haksız yere pamuk destekleme primi ödenmesine sebebiyet verdiği gerekçesiyle ödenen destekleme priminin tahsili amacıyla Kızıltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından hakkında ödeme emri düzenlenmesi üzerine, ödeme emrinin iptali istemiyle 30/10/2006 tarihinde Mardin İdare Mahkemesinde Kızıltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü işlemine karşı dava açmıştır.

8. Mahkemece, 31/8/2007 tarih ve E.2006/272, K.2007/1362 sayılı kararla; Mahkemenin 29/6/2007 tarih ve E.2006/201, K.2007/1023 sayılı kararıyla iptali istenen ödeme emrinin dayanağı olan tahakkuk işleminin iptal edildiği, böylece ödeme emrine konu bir alacağın kalmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.

9. Kararın temyizi üzerine, Danıştay Onuncu Dairesinin 4/6/2010 tarih ve E.2008/1119, K.2010/4957 sayılı ilâmıyla; dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan tahakkuk işleminin iptali yönündeki Mardin İdare Mahkemesinin 31/8/2007 tarihli kararının Danıştay Onuncu Dairesinin 9/3/2008 tarih ve E.2007/7522, K.2007/1023 sayılı ilâmıyla bozulduğu, bozma kararı sonucunda oluşan hukuki durumun değerlendirilmesinin ardından bu davada yeniden karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.

10. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, 30/12/2010 tarih ve E.2010/1959, K.2010/1606 sayılı kararla davanın reddine karar verilmiştir.

11. Kararın temyizi üzerine, Danıştay Onuncu Dairesinin 9/5/2012 tarih ve E.2011/7020, K.2012/2154 sayılı ilâmıyla; dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan tahakkuk işleminin iptali isteminin reddi yönündeki Mardin İdare Mahkemesinin 20/1/2010 tarihli kararının Danıştay Onuncu Dairesinin 9/5/2012 tarih ve E.2010/9741, K.2012/2143 sayılı ilâmıyla bozulduğu, bozma kararı sonucunda oluşan hukuki durum değerlendirilerek bu davada yeniden karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.

12. Mahkemece dosyanın yeniden incelenmesi sonucu, 21/2/2013 tarih ve E.2012/1774, K.2013/291 sayılı kararla; bozma ilamına uyularak ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.

13. Temyiz üzerine, Danıştay Onuncu Dairesinin 28/4/2014 tarih ve E.2013/5385, K.2014/2740 sayılı ilâmıyla hüküm onanmıştır.

14. Başvurucu, 22/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

15. Davalı idare tarafından 1/7/2014 tarihinde karar düzeltme talebinde bulunulmuş olup, karar düzeltme incelemesi halen devam etmektedir.

B. İlgili Hukuk

16. 21/7/1953 tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 1. maddesi şöyledir:

“Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.

Türk Ceza Kanununun para cezalarının tahsil şekli ve hapse tahvili hakkındaki hükümleri mahfuzdur.”

17. 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinin birinci fıkrası ise şöyledir:

“Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.”

18. 6/1/1982 tarih ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 1. maddesinin (2) numaralı fıkrası, 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi, 20. maddesinin (5) numaralı fıkrası, 49. maddesinin (3) numaralı fıkrası ile 60. maddesi (bkz. B. No: 2013/8905, 8/9/2014, §§ 10-13).

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

19. Mahkemenin 22/6/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 22/5/2014 tarih ve 2014/7044 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

20. Başvurucu, haksız yere pamuk destekleme primi ödenmesine sebebiyet verdiği gerekçesiyle ödenen destekleme priminin tahsili amacıyla Kızıltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından hakkında ödeme emri düzenlendiğini, ödeme emrinin iptali istemiyle 30/10/2006 tarihinde Mardin İdare Mahkemesinde Kızıltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü aleyhine açtığı davada yargılamanın halen devam ettiğini ve makul sürede sonuçlandırılamadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

21. Başvuru formu ile eklerinin incelenmesi sonucunda, açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

22. Başvurucu, 30/10/2006 tarihinde Mardin İdare Mahkemesinde açtığı davada yargılamanın halen devam ettiğini ve makul sürede sonuçlandırılamadığını belirterek, Anayasa’nın 36. maddesinde tanımlanan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

23. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün olmayıp (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18), Sözleşme metni ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok kararında, ilgili hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle, Sözleşme’nin lafzi içeriğinde yer alan ve AİHM içtihadıyla adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında yer vermektedir. Somut başvurunun dayanağını oluşturan makul sürede yargılanma hakkı da yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olup, ayrıca davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141. maddesinin de Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma hakkının değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 38,39).

24. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).

25. Anayasa’nın 36. maddesi ve Sözleşme’nin 6. maddesi uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkların makul sürede karara bağlanması gerekir. Hukuk sisteminde yer alan mevzuat hükümleri gereğince “kamu hukuku” alanına dâhil olan, ancak sonucu itibarıyla özel nitelikteki haklar ve yükümlülükler üzerinde belirleyici olan uyuşmazlıkları konu alan davalar da Anayasa’nın 36. maddesi ve Sözleşme’nin 6. maddesinin koruması kapsamına girmektedir. Bu anlamda, belirtilen düzenlemelerde yer verilen güvenceler, başvurucunun haklarına zarar verdiği iddia edilen idari bir kararın iptali talebiyle açılan davalara da uygulanacaktır. Başvuruya konu davanın, Kızıltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emrinin iptali istemini konu alan bir uyuşmazlık olduğu görülmekle, somut yargılama faaliyetinin, medeni hak ve yükümlülükleri konu alan bir yargılama olduğunda kuşku yoktur (B. No: 2012/1198, 7/11/2013, § 44).

26. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak, uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı, başka bir deyişle davanın ikame edildiği tarih olup, somut başvuru açısından bu tarih 30/10/2006 tarihidir.

27. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Ancak devam eden yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını içeren başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı bireysel başvurunun karara bağlandığı tarihtir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 52).

28. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, başvurucunun Kızıltepe Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle 30/10/2006 tarihinde Mardin İdare Mahkemesinde dava açtığı, Mahkemenin 31/8/2007 tarihli kararıyla iptali istenen ödeme emrinin dayanağı olan tahakkuk işleminin iptal edildiği, böylece ödeme emrine konu bir alacağın kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, temyiz üzerine Danıştay Onuncu Dairesinin 4/6/2010 tarihli ilâmıyla; tahakkuk işleminin iptali yönündeki Mardin İdare Mahkemesi kararının bozulması nedeniyle yeniden inceleme yapılması gerektiği belirtilerek hükmün bozulduğu, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 30/12/2010 tarihli kararla davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Kararın temyizi üzerine, Danıştay Onuncu Dairesinin 9/5/2012 tarihli ilâmıyla; dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan tahakkuk işleminin iptali isteminin reddi yönündeki Mardin İdare Mahkemesi kararının bozulduğu, bu nedenle bozma kararı sonucunda oluşan hukuki durumun değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek kararın tekrar bozulduğu, Mahkemece dosyanın yeniden incelenmesi sonucu, 21/2/2013 tarihli kararla; bozma ilamına uyularak ödeme emrinin iptaline karar verildiği, temyiz üzerine, Danıştay Onuncu Dairesinin 28/4/2014 tarihli ilâmıyla hükmün onandığı, davalı idare tarafından 1/7/2014 tarihinde karar düzeltme talebinde bulunulduğu ve karar düzeltme incelemesinin halen devam ettiği belirlenmiştir.

29. İlgili yargılama evrakının incelenmesinden, başvuruya konu yargılama sürecinin idari yargı makamları nezdinde sürdüğü görülmekle, 2577 sayılı Kanun’da yer alan usul hükümlerine tabi bir yargılama faaliyetinin söz konusu olduğu ve idari yargı alanına dâhil uyuşmazlıkları konu alan yargılama faaliyetleri için geçerli genel usuli hükümler içeren 2577 sayılı Kanun’un muhtelif maddelerinin, uyuşmazlıkların makul sürede çözümlenmesi gerekliliğini ortaya koyduğu anlaşılmaktadır (§§ 16-18).

30. Hukuk sistemimizde idari yargı alanında yer alan uyuşmazlıklara ilişkin dava sürelerinin makul yargılama süresini aştığı yönündeki tespitlere, AİHM kararlarında yer verilmiş olup, özellikle idari yargı alanındaki yapısal sorunlar ve Danıştay nezdinde temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde geçirilen uzun yargılama sürelerinin ihlal kararlarına temel oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda idari yargı makamları nezdindeki yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından, özellikle 2577 sayılı Kanun’da yer alan usul hükümleri de göz önünde bulundurularak makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde karar verilmiştir (B. No: 2012/1198, 7/11/2013, §§ 54-60).

31. Başvuruya konu davaya bir bütün olarak bakıldığında, 2577 sayılı Kanun’da yer alan usul hükümlerine tabi bir yargılama sürecine ilişkin somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığı, söz konusu sekiz yılı aşkın yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.

32. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden

33. Başvurucu, makul sürede yargılama yapılmaması nedeniyle 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

34. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Kararlar” kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

35. Başvurucunun tarafı olduğu uyuşmazlığa ilişkin sekiz yılı aşkın yargılama süresi nazara alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararı karşılığında başvurucuya takdiren net 6.650,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

36. Başvurucu tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan 1.706,10 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

37. Başvuruya konu yargılamanın sekiz yılı aşkın bir süredir devam ettiği ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını ihlal ettiği gözetilerek, anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir yargılama dosyasında, hukuka, adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü zararın devam etmesinin önlenmesi amacıyla, yargılamanın mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir örneğinin ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun,

1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

B. Başvurucuya net 6.650,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucunun tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,

C. Başvurucu tarafından yapılan 206,10 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan 1.706,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,

D. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,

E. Kararın bir örneğinin Danıştaya gönderilmesine,

22/6/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Özeyyüpoğlu Tekstil Nak. Gıda Tarım İnş. Tic. A.Ş. [2.B.], B. No: 2014/7044, 22/6/2015, § …)
   
Başvuru Adı ÖZEYYÜPOĞLU TEKSTİL NAK. GIDA TARIM İNŞ. TİC. A.Ş.
Başvuru No 2014/7044
Başvuru Tarihi 22/5/2014
Karar Tarihi 22/6/2015

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, Kızıltepe Vergi Dairesi Müdürlüğünce hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle 30/10/2006 tarihinde Mardin İdare Mahkemesinde açtığı davada, yargılamanın halen devam ettiğini ve makul sürede sonuçlandırılamadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talep etmiştir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Makul sürede yargılanma hakkı (idare) İhlal Manevi tazminat

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun 1
58
2577 İdari Yargılama Usulü Kanunu 1
2
20
49
60
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi