TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
SAYIM ŞEKER BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/8688)
|
|
Karar Tarihi: 20/7/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Nuri
NECİPOĞLU
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Leyla Nur
ODUNCU
|
Başvurucu
|
:
|
Sayım ŞEKER
|
Vekili
|
:
|
Av. Niyazi
GÜNAY
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 4/6/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Başvurucu, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bakırköy İlçe Emniyet
Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğinde polis memuru olarak görev yapmakta iken
uyuşturucu madde kullanılmasına aracı olduğu iddiası ile hakkında başlatılan
idari soruşturma neticesinde Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun
21/9/2001 tarihli kararı ile meslekten çıkarılmıştır.
9. Başvurucu tarafından belirtilen işlem aleyhine 28/12//2001
tarihinde iptal davası açılmıştır.
10. İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 17/10/2002 tarihli ve
E.2001/1661, K.2002/1166 sayılı kararı ile dava reddedilmiştir.
11. Başvurucunun temyizi üzerine Danıştay Onikinci
Dairesinin 10/2/2006 tarihli ve E.2003/396, K.2006/340 sayılı ilamıyla İlk
Derece Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
12. Başvurucunun karar düzeltme istemi, aynı Dairenin 9/6/2008
tarihli ve E.2006/3901, K.2008/3384 sayılı kararı ile yerinde görülerek İlk
Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.
13. Bozma kararı üzerine yapılan incelemede ilk kararda ısrar
edilerek İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 9/7/2009 tarihli ve E.2008/1496,
K.2008/2184 sayılı kararı ile davanın reddine hükmedilmiştir.
14. Başvurucunun temyiz talebi, temyiz harç ve posta
masraflarının zamanında yatırılmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince
kabul edilmeyerek dosyanın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir.
15. Başvurucu, dosyanın temyiz edilmemiş sayılmasına ilişkin
Yerel Mahkeme kararına karşı temyiz talebinde bulunmuş ve başvurucunun bu
talebi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca kabul edilerek işin esasının
görüşülmesi aşamasına geçilmiştir.
16. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 30/9/2013 tarihli ve
E.2010/302, K.2013/2563 sayılı ilamıyla onama kararı verilmiştir.
17. Başvurucunun karar düzeltme talebi, Danıştay İdari Dava
Daireleri Kurulunun 18/11/2014 tarihli ve E.2014/4669, K.2014/4240 sayılı
kararı ile karar düzeltme dilekçesinin süresinde verilmediği gerekçesiyle "karar düzeltme yolu açık olmak üzere"
ifadesine de yer verilerek reddedilmiştir.
18. Başvurucu tekrar karar düzeltme talebinde bulunmuş, Danıştay
İdari Dava Daireleri Kurulunun 8/9/2015 tarihli ilk inceleme tutanağında
başvurucunun talebi mesmu görülmüştür. Başvurucunun
karar düzeltme talebi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda E.2015/2912
sayılı dosya ile derdesttir.
19. Başvurucu 4/6/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
20. Mahkemenin 20/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
21. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
22. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
23. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198,
7/11/2013, §§ 45, 47).
24. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
25. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 15 yıl 6 aylık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
26. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
27. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
28. Başvurucu, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
29. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
30. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvurucuya net 24.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
31. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 26.400 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna
(E.2015/2912) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
20/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.