TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ÜZEYİR ÖLÇER BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/9540)
Karar Tarihi: 20/7/2017
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör Yrd.
Leyla Nur ODUNCU
Başvurucu
Üzeyir ÖLÇER
Vekili
Av. Ramazan DEMİR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan başvuru ve akabinde açılan davada makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 12/6/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca 20/4/2017 tarihinde, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia dışındaki iddialar yönünden kısmi kabul edilmezlik kararı verilerek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, Bitlis ili Tatvan ilçesi Çavuşlar mevkiinde ikamet etmekte iken yerleşim yerinde yaşanan terör olayları nedeniyle yerleşim yerini 1993 yılında terk etmek zorunda kaldığını beyan etmiştir.
9. Diyarbakır 2 No.lu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 10/12/1992 tarihli ve E.1992/188, K.1992/525 sayılı kararı ile başvurucu, PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yapması nedeniyle 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu'nun 169. maddesi ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesi gereğince 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmıştır.
10. Başvurucu; 1992 yılından 1997 yılına kadar Üzümlü-Çavuşlar mezrasındaki arazilerini boşaltmak durumunda kaldığı, bu süre içinde Tatvan'da yaşadığı, 1993 yılında bu arazilerinin üzerinde bulunan tüm ağaçlarının kesilmiş, yakılmış ve yıkılmış olduğunu duyduğu, ilgili yerlere müracaatlarını yaptığı, arazisi üzerindeki zararların kimler tarafından meydana getirildiğini bilmediği fakat bazı köy korucularının ve görevlilerin malumatı olmaksızın zarar meydana getirilemeyeceği şikâyetlerinde bulunmuştur.
11. Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin 10/2/2005 tarihli ve E.2004/133, K.2005/40 sayılı kararında bir kısım köy korucusu ve kolluk görevlisi hakkında cürüm işlemek işin teşekkül oluşturmak suçu yönünden zamanaşımı nedeniyle kamu davasının kaldırılmasına ya da 765 sayılı mülga Kanun'un 96. maddesi uyarınca kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
12. Temyiz istemi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 28/2/2007 tarihli ve E.2006/4319, K.2007/1587 sayılı kararı ile Bitlis Ağır Ceza Mahkemesinin hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
13. Başvurucu 26/7/2005 tarihinde, 5233 sayılı Kanun kapsamına giren zararlarının karşılanması talebiyle Bitlis Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna (Komisyon) başvurmuştur.
14. Komisyon 11/1/2010 tarihli ve 2010/2-33 sayılı kararında, terör olayları sonucu oluşan zararların karşılanması talebiyle yapılan başvurunun incelenmesi sonucunda başvurucunun 765 sayılı mülga Kanun'un 169. maddesinde düzenlenen suç nedeniyle sabıka kaydı bulunduğu gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir.
15. Başvurucu tarafından belirtilen ret işlemi aleyhine Van 2. İdare Mahkemesinde iptal ve tam yargı davası açılmıştır.
16. Van 2. İdare Mahkemesinin 29/4/2011 tarihli ve E.2010/1010, K.2011/1144 sayılı kararı ile davanın reddine hükmedilmiştir.
17. Başvurucunun temyizi üzerine Danıştay Onbeşinci Dairesinin 7/11/2012 tarihli ve E.2011/15327, K.2012/7675 sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
18. Başvurucunun karar düzeltme istemi, aynı Dairenin 12/11/2013 tarihli ve E.2013/12259, K.2013/8141 sayılı ilamı ile reddedilmiştir. Karar düzeltme isteminin reddi kararı başvurucuya 15/5/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
19. Başvurucu 12/6/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
20. Mahkemenin 20/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
21. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik Yönünden
22. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
23. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198, 7/11/2013, §§ 45, 47).
24. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
25. Bu hususlara ek olarak Anayasa Mahkemesi, 5233 sayılı Kanun kapsamında yapılan yargılamalarda komisyonların belli bir dönem içinde geçici olarak olağanüstü iş yükü artışı ile karşılaşmasından kaynaklanan gecikmelerde, kamu otoritelerince zamanında ve yeterli tedbirlerin alınmış olup olmadığını da gözönünde bulundurmaktadır. Gerekli tedbirler alınmışsa makul sürenin hesaplanmasında olağan yargılamalara kıyasla daha esnek bir yaklaşım benimsenmektedir (Sabri Çetin, B. No: 2013/3007, 6/2/2014, §§ 60-72; Mahmut Can Arslan, B. No: 2013/3008, 6/2/2014, §§ 59-71; Mehmet Gürgen, B. No: 2013/3202, 6/2/2014, §§ 57-67; Celal Demir, B. No: 2013/3309, 6/2/2014, §§ 57-69).
26. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda Komisyona başvuru tarihi (26/7/2005)ile nihai karar tarihi (12/11/2013) arasında geçen ve yaklaşık 8 yıl 3 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
27. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
28. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”
29. Başvurucu, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
30. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
31. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 4.800 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
32. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 239,50 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.039,50 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 4.800 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 239,50 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.039,50 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Van 2. İdare Mahkemesine (E.2010/1010, K.2011/1144) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 20/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.