TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
NEVİN AKIN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/12719)
|
|
Karar Tarihi: 20/3/2019
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Recai AKYEL
|
|
|
Yıldız
SEFERİNOĞLU
|
Raportör
|
:
|
Kamber Ozan
TUTAL
|
Başvurucu
|
:
|
Nevin AKIN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, bir sosyal güvenlik ödemesinin değer kaybına uğratılarak
ödenmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 24/7/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Başvurucu 1/10/1970-15/7/1988 tarihleri arasında T.C. Ziraat
Bankasında Emekli Sandığına tabi olarak görev yapmıştır. Başvurucu daha sonra
bu görevinden ayrılarak bir süre özel sektörde Sosyal Sigortalar Kurumuna (SSK)
tabi olarak çalışmıştır. Başvurucu, özel sektörden ayrıldıktan sonra isteğe
bağlı sigortalı olarak prim ödemiştir. SSK tarafından başvurucuya 1/9/1992
tarihi itibarıyla yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
9. Anayasa Mahkemesi 5/2/2009 tarihli ve E.2005/40, K.2009/17
sayılı kararı ile 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına
Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 12. maddesinde
yer alan "Son defa T.C. Emekli
Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve" ibaresini,
Anayasa'nın 2. ve 10. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir. Bu
karar 5/6/2009 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanmış
olup 5/6/2010 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.
10. Başvurucu 3/5/2010 tarihli dilekçesiyle Sosyal Güvenlik
Kurumundan (SGK) Emekli Sandığına tabi olarak çalıştığı hizmet süresi için
kendisine emekli ikramiyesi ödenmesini talep etmiştir. SGK 29/9/2010 tarihli
yazıyla başvurucunun talebini reddetmiştir. Bu yazıda Anayasa Mahkemesinin
iptal kararlarının geriye yürüyemeyeceği belirtilmiştir. SGK ayrıca kanun
koyucu tarafından bu konuda yapılan yeni düzenlemeye işaret etmiştir. 19/9/2010
tarihli ve 5997 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun 89. maddesinin birinci fıkrası "Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun
geçici 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta
iken emekliye ayrılan ve..." şeklinde düzenlenmiştir. Bu
düzenlemenin yürürlük tarihi ise 5997 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca
1/6/2010 tarihi olarak belirlenmiştir. SGK'ya göre
söz konusu iptal kararının yürürlüğe girmesinden önce yeni bir düzenleme
yapılmış olduğundan emeklilik ikramiyesinin ödenmesi imkânı bulunmamaktadır.
11. Başvurucu 2/11/2010 tarihinde Ankara 1. İdare Mahkemesinde
(Mahkeme), talebinin reddine ilişkin idari işlemin iptali ve bahse konu emekli
ikramiyesinin yasal faiziyle birlikte kendisine ödenmesi istemiyle dava
açmıştır.
12. Mahkeme 6/4/2012 tarihinde davanın kabulü ile dava konusu
işlemin iptaline karar vermiştir. Mahkemece emekli aylığının bağlandığı tarihte
yürürlükte bulunan katsayılar dikkate alınarak hesaplanacak emekli ikramiyesi
tutarının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı
SGK tarafından başvurucuya ödenmesine karar verilmiştir.
13. SGK tarafından gönderilen 16/8/2012 tarihli yazı ile
başvurucunun lehine sonuçlanan Mahkeme kararı gereği emekli ikramiyesinin
aylığın bağlandığı 1/9/1992 tarihine göre hesaplandığı bildirilmiştir. Bu
yazıda ayrıca yapılan hesaplama sonucu 32,92 TL emekli ikramiyesi ve 6,79 TL
faiz ödendiğinin banka hesabına yatırıldığı belirtilmiştir.
14. Temyiz edilen karar Danıştay 11. Dairesince (Daire) uyuşmazlığın
İdare Mahkemesi hakimlerinden biri tarafından çözümlenmesi gerektiği
gerekçesiyle 10/2/2015 tarihinde bozulmuştur. Karar düzeltme istemi de Daire
tarafından 16/10/2015 tarihinde reddedilmiştir.
15. Başvurucu 7/5/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
16. Bozma kararına uyan Mahkemece 27/1/2016 tarihinde davanın
kabulü ile dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir. Mahkemece, emekli
aylığının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan katsayılar dikkate alınarak
hesaplanacak emekli ikramiyesi tutarının başvuru tarihinden itibaren işleyecek
yasal faizi ile birlikte davalı SGK tarafından başvurucuya ödenmesine karar
verilmiştir.
17. Temyiz edilen karar Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. İdari
Dava Dairesince 5/4/2018 tarihinde onanmıştır.
18. Nihai karar başvurucu vekiline 14/5/2018 tarihinde tebliğ
edilmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
19. Konu hakkında ilgili hukuk için bkz. Ferda Yeşiltepe [GK], B. No: 2014/7621,
25/7/2017, §§ 17-31.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
20. Mahkemenin 20/3/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
21. Başvurucu, emekli ikramiyesinin ödeme tarihindeki katsayılar
esas alınarak ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür. Başvurucuya göre ikramiye ödemesinde ödeme tarihlerinin değil de
emekli aylığının bağlandığı tarihin esas alınması, alacağın değer kaybetmesine
yol açmaktadır.
B. Değerlendirme
22. Başvuruya konu olayda uygulanacak ilkeler Anayasa
Mahkemesinin Ferda Yeşiltepe
kararı ile ortaya konulmuştur (Ferda
Yeşiltepe, §§ 45-76).
23. Başvurucunun emekli
ikramiyesi alacağının mevcut olduğu derece mahkemelerince kabul
edilmiştir. Başvurucunun bu alacağının Anayasa'nın 35. maddesi anlamında
mülkiyet hakkı kapsamında "mülk"
teşkil ettiği kuşkusuzdur (Ferda Yeşiltepe, §§
45-47). Başvurucunun mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilen alacağının
enflasyon karşısında değer kaybına uğratılarak ödenmesi şeklindeki müdahalenin mülkiyetten barışçıl yararlanmaya ilişkin
birinci kural çerçevesinde incelenmesi gerekir (Ferda Yeşiltepe, §§ 48-51).
24. Anayasa Mahkemesi; kanun koyucunun bir hak olarak öngördüğü
veya kamu borcu hâline gelmiş ödemelerin geç yapılması nedeniyle mağdur
olunduğu iddiasıyla yapılan başvurularda, alacakta veya hakka konu bedelde
meydana gelen değer aşınmalarının başvurucular üzerinde orantısız bir yük
oluşturması hâlinde mülkiyet hakkının ihlaline karar vermiştir (Mehmet Akdoğan ve diğerleri, B. No:
2013/817, 19/12/2013; Akel Gıda San. ve Tic.
A.Ş., B. No: 2013/28, 25/2/2015; Ferda
Yeşiltepe, §§ 63-76). Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi, mahkemelerce
hükmedilen alacak veya tazminatların enflasyon karşısında aşırı ölçüde değer
kaybettiği başvurularda ölçülülük yönünden mülkiyet hakkının ihlal edildiğine
karar vermiştir (Abdulhalim Bozboğa, B. No: 2013/6880, 23/3/2016, §§ 48-66; ANO İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti. [GK], B.
No: 2014/2267, 21/12/2017, §§ 69-82).
25. Başvurucuya emekli ikramiyesi ödenmemesi suretiyle yapılan
müdahale yönünden derece mahkemelerince Anayasa Mahkemesinin iptal kararları da
gözetilerek emekli ikramiyesinin başvurucuya ödenmesine karar verilmiştir. Bu
bakımdan başvurucunun mağduriyeti giderilmiş durumdadır. Öte yandan
başvurucunun ikramiye hesabında ödeme tarihindeki katsayıların esas alınması
talebinin somut bir temele dayalı olmadığı, hesaplama yöntemi ve esasları
bakımından takdir hakkının derece mahkemelerine ait olduğu değerlendirilmiştir
(Ferda Yeşiltepe, § 74). Bununla
birlikte yargılama makamlarının başvurucuya emekli aylığının bağlandığı
1/9/1992 tarihi itibarıyla emekli ikramiyesine hak kazandığını tespit ettikleri
görülmektedir. Nitekim ikramiyenin hesabı da bu tarihteki katsayılara göre
yapılmıştır. Ancak başvurucunun bu ikramiye alacağına SGK'ya
başvurduğu 3/5/2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmiştir (bkz. § 13).
26. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre alacağa hak
kazanıldığı 1992 yılı Eylül ayındaki 100 TL'nin, ödemenin yapıldığı 2012 yılı Ağustos ayı itibarıyla enflasyon karşısında değer kaybı
giderilmiş karşılığı 58.204,15 TL'dir. Bu durumda, başvurucuya ödenmesi gereken
32,92 TL tutarındaki emekli ikramiyesi alacağının 2012 yılı Ağustos
ayı itibarıyla TÜİK verileri kullanılarak enflasyon karşısında değer kaybının
giderilmiş karşılığı 19.160,81 TL’dir.
27. Dolayısıyla yukarıdaki verilere göre başvurucunun mülkiyet
hakkı kapsamında değerlendirilen 32,92 TL tutarındaki alacağının değer kaybını
telafi edecek fark 19.127,89 TL'dir. Buna karşılık derece mahkemelerince
başvurucunun alacağına 3/5/2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine
karar verilmiş olup bu doğrultuda başvurucuya yalnızca 6,79 TL tutarında faiz
ödemesi yapıldığı görülmektedir. Bu durumda uygulanan yasal faize rağmen
alacağın hak kazanıldığı tarihten bu yana enflasyonun %57.494,50 oranında
arttığı, diğer bir deyişle başvurucunun alacağının %1'inden bile daha az bir
miktara düşerek enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğradığı
görülmektedir.
28. Sonuç olarak başvurucunun emekli ikramiyesine hak kazandığı
tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen yirmi yıllık süredeki enflasyon
oranları dikkate alındığında mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilen söz
konusu alacağın değer kaybına uğratılarak ödendiği anlaşılmaktadır. Belirtilen
değer kaybının miktarı gözetildiğinde müdahaleyle başvurucuya şahsi olarak
aşırı ve olağandışı bir külfet yüklendiği, bu sebeple söz konusu müdahalenin
kamunun yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasında kurulması
gereken adil dengeyi başvurucu aleyhine bozduğu sonucuna varılmıştır(benzer
yöndeki değerlendirmeler için bkz. Ferda
Yeşiltepe, § 75).
29. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence
altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
30. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) ve (2)
numaralı fıkraları şöyledir:
“(1)Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal
edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde
ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…
(2)
Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve
sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili
mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde
başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması
yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa
Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan
kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
31. Başvurucu, güncellenmiş miktara göre emekli ikramiyesinin
ödenmesi talebinde bulunmuştur.
32. Başvuruda mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna
varılmıştır.
33. Mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle başvurucunun uğradığı
zarar miktarı, mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilen alacağının uğradığı
değer kaybı bedelidir. Bu değer kaybı bedelinin ise 19.127,89 TL olduğu
yukarıda belirtilmiştir (bkz. §§ 26, 27). Belirtilen tutardan yapılan 6,79 TL
tutarında faiz ödemesi de mahsup edildiğinde maddi zararları karşılığında
başvurucuya net 19.121,10 TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
34. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 226,90 TL harçtan oluşan
yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL
EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet
hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 19.121,10 TL maddi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. Harçtan oluşan 226,90 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA
ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve
Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına,
ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine
kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
20/3/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.