TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
NEVZAT AKSAY BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2017/27986)
Karar Tarihi: 28/1/2020
Başkan
:
Recep KÖMÜRCÜ
Üyeler
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
M. Emin KUZ
Recai AKYEL
Raportör
Akif YILDIRIM
Başvurucu
Nevzat AKSAY
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, hukuka aykırı delillere dayanılarak mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 19/6/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucunun 26/12/2007 tarihinde, Antalya ilinin Kemer ilçesinde bulunan bir işyerine girerek buradan çeşitli marka ve sayılarda cüzdan, çanta ve giysi çaldığı iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılmıştır.
7. Başvurucunun evinde ve işyerinde adli aramalar yapılmış, katılan H.A.ya ait banka hesap cüzdanları buzdolabının üzerinde bulunmuştur. Adli makamlarca yaptırılan bilirkişi incelemesinde de başvurucunun (sanığın) evinde bulunan bir adet beslenme çantasının katılanın sunduğu faturada listelenen çantalardan biri olduğu tespit edilmiştir. Başvurucunun iddiasına göre söz konusu aramalar hâkim kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı bir emri olmaksızın yapılmıştır.
8. Başvurucu hakkında Kemer Cumhuriyet Başsavcılığınca hırsızlık suçundan dava açılmıştır.
9. Kemer 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 3/6/2015 tarihli ve E.2015/1959, K.2015/3323 sayılı kararıyla müsnet suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle sanığın beraatine hükmedilmiştir.
10. Anılan beraat hükmünün Yargıtayca bozulması üzerine Kemer 2. Asliye Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) devam olunan yargılamada, başvurucunun (sanığın) hırsızlık suçunu işlediği kanaatine varılarak mahkûmiyetine karar verilmiştir.
11. Başvurucunun müdafii 17/6/2016 tarihli temyiz dilekçesinde, "yapılan aramaya istinaden düzenlenen Ev Arama Tutanağı ve İşyeri Arama Tutanağı’nın ilk cümlesinde yer alan 'Kemer C.Başsavcılığının 07.01.2008 günü bila sayılı yazısı gereği' ifadesinden de açıkça anlaşılacağı üzere müvekkilin evinde ve işyerinde yapılan arama için, hâkim kararı bulunmadığı gibi Cumhuriyet Savcısının da yazılı bir emri bulunmamaktadır"ifadelerine de yer vermiştir.
12. Mahkemenin 25/5/2016 tarihli mahkûmiyet kararında, aramalarda elde edilen delillere de dayanıldığı anlaşılmaktadır.
13. Anılan hüküm, Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 11/4/2017 tarihli kararıyla onanmıştır.
14. Başvurucu, onama kararından 29/5/2017 tarihinde haberdar olmuş ve 19/6/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 28/1/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
16. Başvurucu; hâkim kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri olmadan ikametgâhında ve işyerinde aramalar yapıldığını, hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen bu aramalar sonucunda elde edilen delillerin mahkûmiyete esas alındığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3), 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca bireysel başvuruda, kamu gücünün neden olduğu iddia edilen ihlale dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel başvuru kapsamındaki hakların ne şekilde ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır (Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20).
18. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda başvurucuların başvurularını takip etme yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülüğün bir gereği olarak başvuru formu titizlikle doldurulmalı, ihlal iddiasının dayanağı olan tüm olaylar gösterilmeli, başvuruyu aydınlatacak ve hükmün esasını etkileyecek argümanları destekleyici tüm belgeler başvuru dilekçesine eklenmelidir. Şayet bir belge elde edilememişse bunun da nedenleri açıklanmalıdır (Veli Özdemir, § 26).
19. Somut olayda başvurucu, ihlal iddialarını genel ifadelerle ileri sürmüş; başvuruyu aydınlatacak ve başvurunun esasını etkileyecek delil niteliğindeki Ev ve İşyeri Arama Tutanağını Anayasa Mahkemesine sunmamış; yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Temyiz dilekçesinden (bkz. § 11) başvurucunun söz konusu belgeye de ulaştığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların temellendirilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Gerekçe belirtmemesi nedeniyle kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin REDDİNE,
B. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 28/1/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.