logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ahmet Yılmaz ve diğerleri [2.B.], B. No: 2017/30373, 14/4/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

AHMET YILMAZ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2017/30373)

 

Karar Tarihi: 14/4/2022

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

M. Emin KUZ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

M. Emin ŞAHİNER

Başvurucular

:

1. Ahmet YILMAZ

 

 

2. Davut YILMAZ

 

 

3. Dilek BEKTAŞ

 

 

4. Mert BEKTAŞ

Başvurucular Vekili

:

Av. Feyzi YAVUZ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, kamulaştırmasız el atma davasında hükmedilen tazminat bedelinin icra takibine rağmen tamamının ödenmemesi ve kararın kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilen tazminata kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanmaması nedeniyle adil yargılanma ve mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 21/7/2017 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Başvuru Tarihine Kadar Yaşanan Gelişmeler

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucular, İstanbul'un Ataşehir ilçesi Y. Dudullu Mahallesi'nde bulunan 25/3 pafta 7314 parsel sayılı taşınmazın hisseli malikidirler.

9. Başvurucular, maliki oldukları taşınmaza Karayolları Genel Müdürlüğü (Kurum) tarafından kamulaştırma işlemi uygulanmadan el atıldığını belirterek idare aleyhine 28/6/2012 tarihinde kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak tazminat davası açmıştır.

10. İstanbul 17. Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesinin (Mahkeme) 7/5/2013 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilerek 340.924,70 TL tazminata hükmedilmiştir. Mahkeme ayrıca dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına da hükmetmiştir.

11. İdarenin temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin (Daire) 11/2/2014 tarihli kararı ile hüküm yeni yasal değişiklikler gözönüne alınarak vekâlet ücreti maktuya indirilmek suretiyle düzeltilerek onanmış, başvurucunun karar düzeltme talebi aynı Dairenin 3/7/2014 tarihli kararı ile reddedilmiştir. Başvurucular ise temyiz yoluna müracaat etmedikleri gibi idarenin temyiz dilekçesine karşılık verdikleri cevap dilekçesinde kararın onanmasını talep etmiştir.

12. Başvurucular bu arada mahkeme kararının kesinleşmesini beklemeden 27/5/2013 tarihinde İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün E.2013/14219 sayılı dosyasında asıl tazminat miktarına ek olarak vekâlet ücreti, yargılama gideri, takip masrafı ve yasal faizden müteşekkil toplam 400.260 TL'lik alacak için ilamlı icra takibi başlatmıştır. Başvurucular bu takip kapsamında borçlu Kuruma 13/1/2014 tarihli icra emri göndermiştir. Borçlu Kurum tarafından icra dosyasına 23/2/2016 tarihinde 451.612,85 TL ve bireysel başvuru tarihinden sonraki bir tarihe tekabül eden 12/7/2018 tarihinde ise 93.818,16 TL yatırılmıştır.

13. İcra takibi devam ederken dayanak mahkeme kararının kesinleşmesi üzerine bu defa da İcra Müdürlüğünce 18/12/2014 tarihinde borçlu Kuruma muhtıra gönderilerek 431.594 TL'nin muhtıranın tebliğinden itibaren yedi gün içinde ödenmesi istenmiştir. Mahkeme ilamında yasal faize hükmedildiği hâlde ilamın kesinleşmesinin ardından Anayasa'nın 46. maddesi uyarınca kamu alacakları için uygulanan en yüksek faiz oranlarının talep edildiği ve uygulandığı itirazını dile getiren borçlu Kurum ise İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesinde (İcra Hukuk Mahkemesi) başvurucular aleyhine icra memur muamelesinin şikâyeti davası açmıştır. İcra Hukuk Mahkemesi, yapılan yargılama sonucunda 30/1/2015 tarihli kararı ile İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün 2013/14219 Esas sayılı dosyasından tebliğ edilen 8/12/2014 imza tarihli ilama aykırı muhtıranın iptaline hükmetmiştir. Mahkeme kararında mezkur ilamda yasal faize hükmedildiği gerekçesine dayanılmıştır.

14. Başvurucular 21/7/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. Başvuru Tarihinden Sonra Yaşanan Gelişmeler

15. Başvurucuların anılan karara karşı temyiz yoluna başvurmaları üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 5/7/2018 tarihli ilamı ile İcra Hukuk Mahkemesinin kararının bozulmasına hükmetmiştir. İlamın gerekçesinde; takip dayanağı kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faizin, kesinleşmeden itibaren ise muhtıra tarihi olan 8/12/2014 tarihine kadar Anayasa'nın 46. maddesi kapsamında faizin uygulanacağı dikkate alınarak şikâyete konu muhtıra tarihi itibarıyla bakiye dosya borcunun belirlenmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ve eksik inceleme ile sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu ifade edilmiştir. UYAP vasıtası ile yapılan incelemede yargı sürecinin sona ermeyip devam ettiği görülmüştür.

16. Mezkûr bozma kararını müteakiben yukarıda da belirtildiği üzere borçlu Kurum tarafından icra dosyasına 12/7/2018 tarihinde 93.818,16 TL yatırılmıştır. Başvurucular vekili 17/7/2018 tarihinde İcra Müdürlüğüne başvuruda bulunarak dosya hesabının yapılması talebinde bulunmuştur. İcra Müdürlüğünün aynı tarihli dosya hesabı uyarınca yekûn alacak miktarı 527.958,62 TL, borçlu tarafından yatırılan para miktarı 545.431,01 TL ve borçluya iade edilecek tutar da 17.472,39 TL olarak tespit edilmiştir. Dolayısıyla başvurucuların takip konusu alacak miktarını tahsil ettikleri görülmektedir. Sonuç olarak İstanbul 17. Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesinin başvurucular lehine tazminat öngören kararında belirtilen takibe konu alacağın tamamı tahsil edilmiştir.

17. Bireysel başvuru sonrasında, 31/7/2018 tarihli ve 30495 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 25/7/2018 tarihli ve 7145 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'a geçici madde eklenmiştir.

18. 6384 sayılı Kanun'a eklenen geçici maddeye göre yargılamaların uzun sürmesi ve yargı kararlarının geç veya eksik icra edilmesi ya da icra edilmemesi şikâyetiyle Anayasa Mahkemesine yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesi önünde derdest olan bireysel başvuruların, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığı (Tazminat Komisyonu) tarafından incelenmesi öngörülmüştür.

IV. İLGİLİ HUKUK

19. İlgili hukuk için bkz. Ferat Yüksel, B. No: 2014/13828, 12/9/2018, §§ 11-14.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

20. Anayasa Mahkemesinin 14/4/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucuların İddiaları

21. Başvurucular; İstanbul'un sınırları içinde bulunan taşınmazına Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından fiilî olarak el atıldığını, el atmadan dolayı açtıkları tazminat davasının lehlerine sonuçlandığını, kesinleşmiş mahkeme kararının eksik uygulandığını ve yargılama sonunda da mahkeme kararına rağmen alacaklarının tamamını tahsil edemediklerini, idarenin icra tahsilatı aşamasında haczedilemezlik yetkisini kullanarak hacizlere engel olduğunu, karar doğrultusunda alacaklarının tahsili için İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü vasıtasıyla icra takibi başlattıklarını ancak başvuru tarihi itibarıyla aradan geçen yedi yıllık süre zarfında alacaklarının tamamını elde edemediklerini, ayrıca mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren söz konusu tazminat bedeline kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini belirterek Anayasa'nın 35., 36. ve 38. maddelerinde düzenlenen haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

22. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucuların kesinleşmiş olan alacaklarına ilişkin icra takibinin kamu mallarının haczedilemezliği düzenlemesi gerekçe gösterilerek tamamen sonlandırılmayıp kamulaştırmasız el atma davasında lehlerine hükmedilen tazminat miktarının alacak haklarının tamamen karşılanmasını elverir şekilde tamamen ödenmediğine ilişkin iddialarının esas itibarıyla ilgili olduğu adil yargılanma hakkı bağlamında kararın icrası hakkı kapsamında; mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren söz konusu tazminat bedeline kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanmadığı yönündeki iddialarının ise özünde mülkiyet hakkına yapıldığı iddia edilen müdahaleye ilişkin olduğundan mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

1. Adil Yargılanma Hakkı Kapsamında Kararın İcrası Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

a. Başvurucuların İddiaları

23. Başvurucular, taşınmazlarına kamulaştırmasız el atılması nedeniyle Mahkemece hükmedilen tazminat miktarının alacak haklarının karşılanmasını elverir şekilde tamamen ödenmemesinden şikâyetçidir. Başvurucular, lehlerine olan yargı kararının söz konusu eksik ödeme sonucu tamamen icra edilememesi nedeniyle adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

b. Değerlendirme

24. Ferat Yüksel kararında Anayasa Mahkemesi; yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu, ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek etkililiğini tartışmıştır (Ferat Yüksel, §§ 26-36).

25. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması nedeniyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı ve tazminat ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi olanakları sunması nedeniyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 33-36). Bu gerekçeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesi ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).

26. Somut başvuru yönünden de söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

27. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Mülkiyet Hakkı Kapsamında Faizin Eksik Uygulandığına İlişkin İddia

28. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:

“Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir.”

29. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesi şöyledir:

“(1) Bölümler ya da komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hallerde düşme kararı verilebilir:

ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.

(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.”

a. Başvurucuların İddiaları

30. Başvurucular, lehlerine tazminata hükmeden ilk derece mahkemesi kararının kesinleşmesinden itibaren söz konusu tazminatın ödenme tarihine kadar tazminat tutarına kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini belirterek mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

b. Değerlendirme

31. UYAP vasıtası ile yapılan incelemede, başvurucuların kesinleşen alacaklarına kesinleşme tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına yönelik mezkûr talepleri üzerine borçlu Kurumun, kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi içeren muhtıranın iptali için İcra Hukuk Mahkemesinde şikâyette bulunduğu anlaşılmaktadır. Akabinde ilk derece mahkemesince şikâyetin kabulüne karar verilmişken temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, ilamın kesinleşmesinden itibaren tazminat alacağına yasal faiz yerine kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği gerekçesiyle hükmü bozmuştur. Diğer yandan yargı sürecinin başvuru tarihi itibarıyla sona ermeyip devam ettiği de görülmektedir (bkz. § 15).

32. Dairenin bozma kararının hemen ardından borçlu Kurum tarafından Yargıtay 12. Hukuk Dairesi kararının uygulanmasını teminen icra dosyasına 12/7/2018 tarihinde 93.818,16 TL yatırılmıştır. Bu durumda borçlu Kurum, başvurucuların kesinleşen kamu alacaklarına kesinleşme tarihinden itibaren en yüksek faiz oranının uygulanması talebini anılan Dairenin mezkur bozma kararı üzerine kabul etmiş ve ilgili muhtıra içeriğine uygun şekilde yeni hesaplama yaparak icra dosyasına ek ödemede bulunmuştur. Nitekim başvurucular vekili, ek ödemenin hemen ardından başvurucuların mezkur ödemeye rağmen halen alacaklı olup olmadıklarının tespiti için 17/7/2018 tarihinde İcra Müdürlüğüne başvuruda bulunarak dosya hesabının yapılması talebinde bulunmuştur. İcra Müdürlüğünün aynı tarihli dosya hesabı uyarınca yekûn alacak miktarı 527.958,62 TL, borçlu tarafından yatırılan para miktarı 545.431,01 TL ve borçluya iade edilecek tutar da 17.472,39 TL olarak tespit edilmiştir (bkz. § 16). Bu tespit üzerine başvurucuların ilama dayalı tazminat alacakları için kesinleşen kamu alacaklarına kesinleşme tarihinden itibaren en yüksek faiz oranının uygulanması talebini de içerir yeni bir muhtıra göndermedikleri görülmektedir. Bu durumda başvurucuların takip konusu ilama bağlı alacak miktarını kesinleşen kamu alacaklarına kesinleşme tarihinden itibaren en yüksek faiz oranı uygulanmış şekilde tahsil ettikleri ve nihai olarak alacaklarına faizin eksik uygulanmadığını kabul ettikleri de gözönüne alındığında başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığıanlaşılmıştır.

33. Öte yandan İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başvurunun incelenmesinin devamında Anayasa'nın uygulanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı herhangi bir durumun da söz konusu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

34. Açıklanan gerekçelerle incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin düşmesine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adil yargılanma hakkı kapsamındaki kararın icrası hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Mülkiyet hakkı kapsamında faizin eksik uygulandığına ilişkin iddia yönünden başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmamış olması nedeniyle DÜŞMESİNE,

C. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 14/2/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Ahmet Yılmaz ve diğerleri [2.B.], B. No: 2017/30373, 14/4/2022, § …)
   
Başvuru Adı AHMET YILMAZ VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2017/30373
Başvuru Tarihi 21/7/2017
Karar Tarihi 14/4/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kamulaştırmasız el atma davasında hükmedilen tazminat bedelinin icra takibine rağmen tamamının ödenmemesi ve kararın kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilen tazminata kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanmaması nedeniyle adil yargılanma ve mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Kamulaştırmasız el atma Düşme
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Mahkemeye erişim hakkı (hukuk) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 6384 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun 2
4
7
geçici 2
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi