logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mustafa Oğuz, B. No: 2017/36715, 11/3/2020, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MUSTAFA OĞUZ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2017/36715)

 

Karar Tarihi: 11/3/2020

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Recep KÖMÜRCÜ

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

Raportör

:

Mahmut ALTIN

Başvurucu

:

Mustafa OĞUZ

Vekili

:

Av. Kemal ŞENER

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, kamulaştırılan taşınmazın uzun süre kamulaştırma amacına uygun kullanılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 7/11/2017 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, başvuru hakkında görüş bildirilmesine gerek olmadığını belirtmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

8. İstanbul'un Üsküdar ilçesine bağlı Dudullu Mahallesi'nde bulunan başvurucuya ait 6919 parsel sayılı taşınmaz üzerine Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) lehine 11/4/1984 tarihinde kamulaştırma şerhi konulmuştur.

A. İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesindeki Yargı Süreci

9. Başvurucu 22/9/2011 tarihinde İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde DSİ'nin kamulaştırma davasını süresinde açmaması nedeniyle zarara uğradığını belirterek terditli olarak tazminat ve kamulaştırma şerhinin kaldırılması davası açmıştır.

10. Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde, başvurucunun 1985 yılında açtığı dava ile daha önce yapılan usulsüz tebliği öğrendiği kabul edilerek hak düşürücü sürenin geçtiği belirtilmiştir.

11. Karar başvurucu tarafından temyiz edilmiş ise de daha sonra 18/4/2014 tarihli dilekçeyle temyizden feragat edildiğinden 28/4/2014 tarihinde temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

B. İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesindeki Yargı Süreci

12. Başvurucu 18/9/2014 tarihinde İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinde kamulaştırma şerhinin kaldırılması davası açmıştır.

13. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Kararın gerekçesinde; kamulaştırma bedelinin başvurucu adına bankaya depo edildiğine dair tebligatın usulüne uygun biçimde yapıldığı, öte yandan başvurucu tarafından kamulaştırma kararının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği iddia edilmiş ise de İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararın gerekçesinde de açıklandığı üzere başvurucunun tebligattan haberdar olduğu belirtilmiştir. Buna göre tüm kamulaştırma prosedürünün tamamlandığı ve istem konusu hakkında İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2011/600 sayılı dosyasında verilen kesinleşmiş karar bulunduğu belirtilen gerekçede kamulaştırma şerhinin kaldırılmasına ilişkin yasal koşulların da oluşmadığı açıklanmıştır.

14. Başvurucu tarafından temyiz edilen karar, Yargıtay 5. Hukuk Dairesince 22/3/2016 tarihinde onanmıştır. Karar düzeltme talebi de aynıDaire tarafından 14/9/2017 tarihinde reddedilmiştir.

15. Nihai karar 9/10/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.

16. Başvurucu 7/11/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

17. Mahkemenin 11/3/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

18. Başvurucu, kamulaştırma şerhi konulan başvuru konusu taşınmazının otuz yıldır kamulaştırma amacına uygun kullanılmaması nedeniyle açtığı davada yeterli araştırma yapılmadan davanın reddedildiğini belirterek mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

19. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucu adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini ileri sürmüşse de şikâyetlerinin özünün taşınmaz üzerindeki kamulaştırma şerhinin kaldırılmasına yönelik olduğu dikkate alındığında ihlal iddialarının mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.

20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.

21. Başvuruya konu somut olayda başvurucunun 1985 yılında kamulaştırma bedelinin artırılması talebiyle açtığı davada, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Başvurucu daha sonra 2011 yılında terditli olarak tazminat ve kamulaştırma şerhinin kaldırılması davası açmıştır. Bu davada, usulsüz tebligata rağmen 1985 yılında açılan dava tarihi itibarıyla usulsüz tebliğin öğrenildiği ve kamulaştırmasız el atma tazminatı davası açma süresinin geçmiş olduğu belirtilerek hak düşürücü süre yönünden 10/10/2013 tarihinde davanın reddine dair verilen karar,14/7/2014 tarihinde kesinleşmiştir.

22. Başvurucu 14/7/2014 tarihinde kesinleşen karara yönelik bireysel başvuruda bulunmaksızın bu kez 2014 yılında kamulaştırma şerhinin kaldırılması davası açmıştır. Bu davada ise 2011 yılında açılan davada verilen kararın kesin hüküm olduğu ve kamulaştırma şerhinin kaldırılmasına ilişkin koşulların bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir (§ 13).

23. Buna göre başvurucunun 2011 yılında açtığı davanın reddedilmesinden sonra aynı taleple ikinci kez yargı yoluna gitmiş olmasının idari ve yargısal yolları canlandırmaya yönelik olduğu kabul edilmelidir. 6216 sayılı Kanun ve İçtüzük'ün hükümleri, daha önce tamamlanmış olan bir sürece yönelik yeni bir başvuru hakkı imkânı tanımamaktadır.

24. Başvurucu, temyiz dilekçesinin reddine dair 28/4/2014 tarihli kararın öğrenilmesinden itibaren otuz günlük başvuru süresi içinde bireysel başvuruda bulunması gerekirken bu süre geçtikten sonra 7/11/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

25. Açıklanan gerekçelerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 11/3/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Mustafa Oğuz, B. No: 2017/36715, 11/3/2020, § …)
   
Başvuru Adı MUSTAFA OĞUZ
Başvuru No 2017/36715
Başvuru Tarihi 7/11/2017
Karar Tarihi 11/3/2020

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kamulaştırılan taşınmazın uzun süre kamulaştırma amacına uygun kullanılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Kamulaştırma bedeli, kamu yararı Süre Aşımı
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi