TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
M.F. VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2017/38535)
|
|
Karar Tarihi: 27/1/2021
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Basri BAĞCI
|
Raportör
|
:
|
Sinan ARMAĞAN
|
Başvurucular
|
:
|
1. M.F.
|
|
|
2. P.M.
|
Başvurucular Vekili
|
:
|
Av. Hilal ÇİÇEK YALÇIN
|
|
|
3. M.N.S.A.
|
Vekili
|
:
|
Av. Sefure Ayça
ALİBEYOĞLU
|
|
|
4. B.A.İ.Y.A.
|
Vekili
|
:
|
Av. İrem GEÇMEZ
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; öldürülme veya kötü muameleye maruz kalma
riski bulunan ülkeye sınır dışı etme kararı verilmesi ve geri gönderme
merkezindeki tutulma koşulları nedenleriyle kötü muamele yasağının, idari
gözetim altında tutmanın hukuki olmaması nedeniyle de kişi hürriyeti ve
güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvurulara ait başvuru formu ve eklerinin idari
yönden yapılan ön incelemesinden sonra başvurular Komisyonlara sunulmuştur.
3. Komisyonlarca başvuruların kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölümler tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Başvurucuların bir kısmı, bireysel başvuru harç ve
masraflarını karşılama imkânlarının bulunmadığını belirterek adli yardım
talebinde bulunmuştur.
5. Bölümler tarafından başvurucular hakkındaki sınır dışı
etme işlemlerinin geçici olarak (tedbiren) durdurulmasına karar verilmiştir.
6. Bireysel başvuru dosyalarının konu yönünden hukuki
irtibatı nedeniyle 2017/38535 numaralı bireysel başvuru dosyası ile
birleştirilmesine ve incelemenin bu dosya üzerinden yapılmasına karar
verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
7. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucular hakkında farklı tarihlerde 4/4/2013
tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesi
kapsamında ilgili valilikler tarafından sınır dışı etme kararı tesis edilmiş,
ayrıca başvurucuların bir kısmı idari gözetim altına alınarak geri gönderme
merkezlerine konulmuştur.
9. Başvurucular 3/10/2016 tarihli ve 676 sayılı
Olağanüstü Hâl Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname (676 sayılı KHK) ile 6458 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik
sonrasında sınır dışı etme işlemi yönünden etkili bir iç hukuk yolu
bulunmadığını belirterek değişik tarihlerde doğrudan bireysel başvuruda
bulunmuştur.
10. Sınır dışı edilmeleri hâlinde yaşam haklarının ihlal
edileceğini, kötü muameleye maruz kalabileceklerini ileri süren başvurucuların
iddialarının araştırılması sürecinde geri gönderilmelerine ilişkin riskin
ortadan kaldırılabilmesi amacıyla Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 73.
maddesi uyarınca sınır dışı etme işleminin durdurulması yönünde Anayasa
Mahkemesince tedbir kararı verilmiştir.
11. Anayasa Mahkemesi -özellikle 676 sayılı KHK
değişikliği sonrasında- tedbir taleplerini değerlendirirken ihlal iddialarının
konusunu oluşturan hakların mutlak nitelikte olduğunu gözönünde bulundurarak
kabul edilebilirlik kriterlerini katı şekilde uygulamamıştır.
12. Anayasa Mahkemesi, sınır dışı etme işlemlerine karşı
etkili bir başvuru mekanizması bulunmadığı ve bu durumun mevzuattan
kaynaklandığı sonucuna ulaştığı Y.T. ([GK], B. No: 2016/22418,
30/5/2019) kararı sonrasında 6/12/2019 tarihli ve 7196 sayılı Kanun'un 75.
maddesiyle 6458 sayılı Kanun’un 53. maddesinin (3) numaralı fıkrasında bazı
değişiklikler yapılmıştır (Y.T., §§ 73-76). Söz konusu kanun
değişikliğiyle birlikte bir kısım gerekçeyle (6458 sayılı Kanun'un 54.
maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b), (d) ve (k) bentleri uyarınca) tesis
edilen sınır dışı etme işlemleri hakkında idare mahkemesinde iptal davası
açılmış olmasının işlemi otomatik olarak durdurmayacağı yönündeki istisna
kaldırılmıştır.
13. Anayasa Mahkemesi yukarıda belirtilen son yasal
değişiklik sonrasında sınır dışı etme ve idari gözetim altına alma işlemlerini
konu alan bireysel başvuruları değerlendirirken başvurucuların iddialarına
ilişkin risklerin güncelliğini ve haklarında tesis edilen işlemlerin ne durumda
olduğunu, hâlihazırda bu işlemlere ilişkin etkili bir yol hâline gelen idare
mahkemelerinde açılmış bir davaları olup olmadığını öğrenmek istemiş; bu amaçla
başvuruculardan bilgi ve belge talep etmiştir. Tebliğ tarihinden itibaren iki
hafta içinde cevap verilmesinin istendiği, aksi takdirde başvurunun
reddedilebileceği ihtaratını içeren yazıda şu bilgi ve belgeler talep
edilmektedir:
"1. Sınır dışı etme işleminin hâlen
var olup olmadığı, idari veya adli bir yolla işlemin geri alınıp alınmadığı
yahut iptal edilip edilmediği,
2. Başvurucunun fiilen sınır dışı edilip
edilmediği veya kendi isteğiyle ülke dışına çıkıp çıkmadığı, ülkede bulunduğu
takdirde hâlihazırda nerede ikamet ettiği,
3. Başvurucu fiilen sınır dışı
edilmişse; hangi ülkeye gönderildiği, gönderildiği ülkede yaşamına ya da maddi
veya manevi bütünlüğüne karşı bir tehlikeyle karşı karşıya kalıp kalmadığı,
hâlen yaşamını nerede ve ne şekilde sürdürdüğü,
4. Başvurucunun sınır dışı kararı etme
kararına karşı iptal davası açıp açmadığı, bu şekilde bir dava olduğu takdirde
davanın akıbetinin ne olduğu (mahkeme adı, dava tarihi ve esas numarası), karar
verilmişse bir örneğinin gönderilmesi
5. Başvurucunun ülkesine geri
gönderilmesi hâlinde karşılaşacağı riskin güncel olup
olmadığı (sebepleri belirtilerek açıklanmak üzere),
6. Başvurucu, idari gözetim altına
alınmış ise hangi tarihte idari gözetim altına alındığı, bırakıldığı takdirde
ne şekilde (idari bir kararla veya adli merciler tarafından bırakıldığı hususu)
ve hangi tarihte salıverildiği"
14. Başvurucular usulüne uygun şekilde yapılmış
tebligatlara rağmen istenen bilgi ve belgeleri eksik şekilde ikmal etmiş, bunun
yanında neden tamamına ilişkin cevap verilmediğini ya yeterli bir gerekçeyle
açıklamamış ya da bu hususa hiç değinmemiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
A. 676 sayılı
KHK'dan Sonraki Mevzuat
15. 6458 sayılı Kanun’un 1/2/2018 tarihli ve 7070 sayılı
Olağanüstü Hâl Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin
Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 31. maddesiyle değişik “Sınır
dışı etme kararı” kenar başlıklı 53. maddesinin (3) numaralı fıkrası
şöyledir:
"Yabancı veya yasal temsilcisi ya
da avukatı, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren on beş
gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı
etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan
başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu
karar kesindir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi
içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde ‘54 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b), (d) ve (k) bentleri ile ikinci fıkrası kapsamındakiler hariç’
yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez.”
B. 7196 Sayılı
Kanun Değişikliğinden Sonraki Mevzuat
16. 6458 sayılı Kanun’un 7196 sayılı Kanun'un 75.
maddesiyle değişik “Sınır dışı etme kararı” kenar başlıklı 53.
maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:
"Yabancı veya yasal temsilcisi ya
da avukatı, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren yedi
gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı
etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular
on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu karar
kesindir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya
yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır
dışı edilmez."
V. İNCELEME VE
GEREKÇE
17. Mahkemenin 27/1/2021 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım
Talepleri Yönünden
18. Adli yardım talebinde bulunan başvurucuların başvuru
giderlerini karşılayabilecek ölçüde mal varlıklarının bulunmadığı ve
taleplerinin dayanaktan yoksun olmadığı anlaşılmış olup 12/1/2011 tarihli ve
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinin (1) numaralı fıkrası
uyarınca adli yardım taleplerinin kabulü ile yargılama giderlerini ödemekten
geçici olarak muaf tutulmalarına karar verilmesi gerekir.
B. İhlal
İddiaları Yönünden
1. Başvurucuların
İddiaları
19. Başvurucular; öldürülme veya kötü muameleye maruz
kalma riski bulunan ülkeye sınır dışı etme kararı verilmesi ve geri gönderme
merkezindeki tutulma koşulları nedenleriyle kötü muamele yasağının, idari
gözetim altında tutmanın hukuki olmaması nedeniyle de kişi hürriyeti ve
güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
2. Değerlendirme
20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru usulü”
kenar başlıklı 47. maddesinin (6) numaralı fıkrası şöyledir:
"Başvuru evrakında herhangi bir
eksiklik bulunması hâlinde, Mahkeme yazı işleri tarafından eksikliğin
giderilmesi için başvurucu veya varsa vekiline onbeş günü geçmemek üzere bir
süre verilir ve geçerli bir mazereti olmaksızın bu sürede eksikliğin
tamamlanmaması durumunda başvurunun reddine karar verileceği bildirilir.”
21. 6216 sayılı Kanun’un “Esas hakkındaki inceleme”
kenar başlıklı 49. maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:
"Komisyonlar ve bölümler
bireysel başvuruları incelerken bir temel hakkın ihlal edilip edilmediğine
yönelik her türlü araştırma ve incelemeyi yapabilir. Başvuruyla ilgili gerekli
görülen bilgi, belge ve deliller ilgililerden istenir."
22. İçtüzük'ün “Bilgi, belge isteme ve tebliğ”
kenar başlıklı 70. maddesinin (3) numaralı fıkrası şu şekildedir:
"Mahkeme, başvurucu ya da kamu
otoritesinin, istenen bilgi ya da belgeyi sunmaktan kaçındığı ya da bir delili
gizlediği yahut her ne suretle olursa olsun davet edildiği hâlde yargılamaya
etkili bir şekilde katılmadığı kanaatine varırsa, bu durumdan gerekli sonuçları
çıkararak kararını verir."
23. Bireysel başvuru kendine özgü bir hak arama yoludur
ve bu niteliği gereği başvurucular, başvuru konusu olaylarla ilgili delilleri
sunmak suretiyle olaylar hakkındaki iddialarını ve dayanılan Anayasa hükmünün
kendilerine göre ne şekilde ihlal edildiğini açıklamakla yükümlüdürler (Sabah
Yıldızı Radyo ve Televizyon Yayın İletişim Reklam Sanayi ve Ticaret Anonim
Şirketi [GK], B. No: 2014/12727, 25/5/2017, § 19). Bununla birlikte
başvurucular kendilerinden istenen her türlü bilgi ve belgeyi 6216 sayılı Kanun
ve İçtüzük uyarınca Anayasa Mahkemesine vermek zorundadır.
24. 676 sayılı KHK ile yapılan değişiklik sonrasında 6458
sayılı Kanun'un 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b), (d) ve (k) bentleri
uyarınca sınır dışı etme kararı alındığında yaşam hakkı veya kötü muamele
yasağının ihlal edildiği iddialarını değerlendirme konusunda etkili bir yol
bulunmadığına karar veren Anayasa Mahkemesi doğrudan kendisine yapılan
başvuruları kabul etmeye başlamış ve lüzumu hâlinde bu işlemler hakkında tedbir
kararı vermiştir (Y.T., § 59).
25. Diğer taraftan Anayasa Mahkemesi pilot karar usulüyle
ele aldığı Y.T. başvurusunda bu durumun mevzuattan kaynaklandığı
sonucuna ulaşmış ve yapısal sorunun çözümü için keyfiyetin yasama organına
bildirilmesine karar vermiştir (Y.T., §§ 73-76).
26. Y.T. kararı sonrasında 7196 sayılı Kanun'un
75. maddesiyle 6458 sayılı Kanun'un 53. maddesinde bazı değişiklikler
yapılmıştır. Yapılan değişikliklerle birlikte dava açma süresince veya dava
açıldığında karar verilinceye kadar sınır dışı işleminin kendiliğinden duracağı
hüküm altına alınmıştır. Getirilen bu güvence karşısında sınır dışı etme
işlemine karşı idare mahkemesinde dava açmanın etkili bir yol olmadığı
söylenemeyecektir.
27. Y.T. kararı ve 7196 sayılı Kanun'la yapılan
değişiklikler sonrasında sınır dışı etme işlemlerini konu alan bireysel
başvuruları yeniden ele alan Anayasa Mahkemesi -aradan geçen uzun zamanı da
dikkate alarak- hem başvurucuların güncel durumlarını hem de haklarında tesis
edilmiş işlemlerin geçerliliklerini koruyup korumadığını yapacağı esas
incelemesi aşamasında öğrenmek istemiştir (bkz. § 13).
28. Bu amaçla ihtaratlı yazılar tebliğ edilmesine rağmen
başvurucuların gereği gibi cevap vermediği görülmüştür. Bunun yanında
başvurucuların neden eksik şekilde cevap verdiklerine ilişin yeterli bir
açıklama da yapmadıkları anlaşılmıştır (bkz. § 14).
29. Yapılan kanun değişikliği ve bir kısım dosyadaki
başvuru tarihinden bu yana geçen uzun zaman nedeniyle başvurucuların haklarında
tesis edilen sınır dışı etme işlemlerine dair dava açıp açmadıkları, açmışlar
ise davaların iptalle sonuçlanıp sonuçlanmadığı veya başvurucuların hâlen
ülkede bulunup bulunmadıkları, menşe ülkede karşılaşacakları riskin güncelliği
esas değerlendirmesinin önemli unsurları hâline gelmiştir. Bunun dışında idari
gözetim altına alınma iddialarını değerlendirme konusunda da güncel bir bilgi
bulunmamaktadır.
30. İhlal iddialarına ilişkin değerlendirme yapılması
için zaruri nitelikteki bilgi ve belgelerin başvurucular tarafından sunulmadığı
dikkate alındığında gelinen bu noktada Anayasa Mahkemesince işin esası hakkında
bir değerlendirme yapılabilmesi mümkün görünmemektedir. Bunun ötesinde
başvurularını azami dikkat ve özenle takip etmesi gereken başvurucuların
-ihtarata rağmen- olması gerekenin dışında pasif bir tutum sergiledikleri
anlaşılmaktadır.
31. Açıklanan gerekçelerle başvuruların incelenmesi için
gerekli ve temel nitelikteki belgelerin sunulmadığı anlaşıldığından
başvuruların reddine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Talep eden başvurucunun gizlilik talebinin kabulüne ve
kimlik bilgilerinin kamuya açık belgelerde GİZLİ TUTULMASINA,
B. Adli yardım talebinde bulunan başvurucuların
taleplerinin KABULÜNE,
C. Başvuruların REDDİNE,
D. Sınır dışı edilme işlemine ilişkin olarak verilen
tedbir kararlarının SONLANDIRILMASINA,
E. Kararın bir örneğinin İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi
Genel Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
F. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca adli yardım talebi
kabul edilen başvurucuların yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF
TUTULMASINA 27/1/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.