logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Emre Kaya [1.B.], B. No: 2018/26675, 20/12/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

EMRE KAYA BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/26675)

 

Karar Tarihi: 20/12/2022

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Ali Erdem ŞAHİN

Başvurucu

:

Emre KAYA

Vekili

:

Av. Metin İRİZ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, kamu görevlisi olan başvurucunun bir mesajlaşma grubunda paylaştığı afiş ve yazı nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, başvuruya konu olayların yaşandığı tarihte İstanbul'da bir ilkokulda sınıf öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Başvurucu, öğrenci velileri için açtığı WhatsApp sınıf grubunda "Barış şehitlerimiz için yaşamı durduruyoruz. 12-13 Ekim'de grevdeyiz! Faşizme inat, savaşa inat barış" ifadelerini içeren afişi "Pazartesi ve salı günleri ders olmayacak" notuyla paylaşmıştır.

3. Söz konusu paylaşımı nedeniyle başvurucu hakkında disiplin soruşturması yapılmıştır. Soruşturma raporunda, başvurucunun anılan tarihlerde ders olmayacağına ilişkin paylaşımıyla katılacağı grevi velilere duyurmasının ötesinde derslerin yapılmayacağını belirterek grev çağrısını veliler aracılığıyla okula yayma çabasında olduğu kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir. Nihayetinde paylaşımın 4/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun toplu eylem ve hareketlerde bulunma yasağı ile grev yasağını düzenleyen 26. ve 27. maddelerine aykırı olduğu sonucuyla aynı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (ı) alt bendi uyarınca "hizmet içinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" kapsamında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması teklif edilmiş ve başvurucunun savunması istenmiştir.

4. Başvurucu; savunmasında, paylaşımı sendikanın aldığı grev kararı nedeniyle okulda bulunamayacağını bildirerek velilerin mağdur olmasını önlemek amacıyla yaptığını ifade etmiştir. Sonuç olarak teklif edilen cezanın kabulüne karar verilmiş ve anılan karara itiraz edilmemesi üzerine disiplin cezası kesinleşmiştir.

5. Başvurucu, hakkında tesis edilen disiplin cezasının iptali istemiyle idare mahkemesine başvurmuştur. Mahkeme kullanılan ifadelerin "veliler üzerinde güven ve itibar duygusunun kaybına yol açtığını, ilköğretim kurumlarının ve öğretmenlik mesleğinin amacına uygun nitelikte olmadığını, öğrenciler üzerinde doğru rol model davranış oluşturmadığını" belirterek davanın reddine karar vermiştir.

6. Başvurucu, anılan karara karşı istinaf talebiyle bölge idare mahkemesine başvurmuştur. İstinaf değerlendirmesinde mahkeme kararının kaldırılması için gerekli nedenlerin bulunmadığı belirtilerek kesin olarak istinaf istemi reddedilmiştir.

7. Başvurucu, nihai kararı 10/7/2018 tarihinde öğrendikten sonra 9/8/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Başvurucu; paylaşımının velilerin ve öğrencilerin mağdur olmamasını sağlamak adına sendikal etkinliğin velilere haber verilmesinden ibaret olduğunu, bu paylaşım nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü, eşitlik ilkesini ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı görüşünde; mevcut başvuruda başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edilip edilmediği konusunda inceleme yapılırken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi içtihatları ile somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

10. Başvuru, ifade özgürlüğü kapsamında incelenmiştir.

11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

12. İfade özgürlüğüne gerçekleştirilen müdahalenin dayanağı olan, 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (ı) alt bendinin kanunla sınırlama ölçütünü karşıladığı sonucuna varılmıştır. Müdahalenin devlet memurunun itibar ve güveninin sağlanmasına yönelik önlemlerin bir parçası olduğu ve Anayasa'nın 26. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan kamu düzeninin korunması meşru amacını taşıdığı değerlendirilmiştir. İfade özgürlüğüne yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılaması ve orantılı olması gerekir (AYM, E.2007/4, K.2007/81, 18/10/2007; Bekir Coşkun [GK], B. No: 2014/12151, 4/6/2015, §§ 53-55; Mehmet Ali Aydın [GK], B. No: 2013/9343, 4/6/2015, §§ 70-72). Bu itibarla müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu yönünden inceleme yapılacaktır.

13. Somut olayda, başvurucunun WhatsApp veli grubundaki paylaşımının hizmet içinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak davranışlardan olduğu gerekçesiyle başvurucu hakkında disiplin cezası uygulanmıştır (bkz. §§ 3, 4). Yargılama sürecinde ise Mahkemece uyuşmazlığa konu edilen paylaşımın memurun veliler karşısındaki güven ve itibar duygusunu zedelediği ve eğitim hizmetinin amacına uygun düşmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Anılan karar, istinaf yolunda kesinleşmiştir. (bkz. §§ 5, 6).

14. İdare disiplin cezası gerekçesinde, paylaşılan afişte yer alan ifadelerden ziyade özellikle "Pazartesi ve salı günleri ders olmayacak" ifadesini değerlendirmiştir. Buna göre mazeret üzerine derse gelmeyen öğretmenin yerine nöbetçi öğretmen veya idarecilerin refakat edeceğinin bilinen bir uygulama olduğunu belirterek başvurucunun kullandığı ifadeyle bahse konu grevi veliler nezdinde okula yaymayı amaçladığı sonucuna ulaşmıştır. Başvurucu ise yalnızca soyut olarak anılan bildirimin öğrenci ve velileri mağdur etmemeyi amaçladığını ileri sürmüştür. Dolayısıyla olaylar bir bütün olarak değerlendirildiğinde idarece başvuru konusu eyleme yüklenen anlamın objektif bir yoruma dayanmadığı veya başvurucunun verdiği anlamın ötesine geçtiği kabul edilmemiştir (ifadelerin nitelendirilmesine ilişkin çok sayıda karar içinden bkz. Abdullah Öcalan [GK], B. No: 2013/409, 25/6/2014 § 100; Emin Aydın (2), B. No: 2013/3178, 25/6/2015, § 50; Cafer Seçer, B. No: 2018/30939, 29/6/2021,§ 34).

15. Somut olayda başvurucu, grev nedeniyle ders olmayacağını velilerle paylaşarak hizmet içi işleyişi etkileyecek bir ifade açıklamasında bulunmuştur. Başvurucu, anılan açıklamayı öğretmeni olduğu sınıfın velilerini bilgilendirmek için oluşturduğu Whatsapp grubunda yapmıştır. Dolayısıyla başvurucu ile grup üyeleri arasındaki ilişkinin öğretmen-öğrenci velisi konumlarından kaynaklandığı, başvurucunun söz konusu açıklamayı kamu görevlisi sıfatını -öğretmenlik- kullanarak yaptığı tartışmasızdır (kamu görevinin niteliğine ilişkin olarak bkz. Adem Talas [GK], B. No: 2014/12143, 16/11/2017, § 47; Sinan Akbulut, B. No: 2019/1396, 2/11/2022, § 34 ).

16. Başvurucu, ifadesinde eylemiyle öğrenci ve veliler nezdinde doğabilecek bir mağduriyeti engellemeye çalıştığını beyan etmiştir. Ancak kullandığı "...ders olmayacak" ifadesiyle, ilgili tarihlerde eğitim ve öğretim hizmetine ara verileceğine ilişkin bir yönlendirmeye sebebiyet vererek bir anlamda öğrencilerin okula gönderilmemesi çağrısında bulunmuştur. Dolayısıyla başvurucunun tabi olduğu kamu görevlisi statüsünün kendisine sağladığı güven ve itibar duygusunu kullanarak gerçekleştirdiği eylemle başlıca kamu hizmetlerinden biri olan eğitim ve öğretim hizmetlerinin sürekliliği ve gereği gibi yerine getirilmesini sekteye uğratabilecek şekilde hareket ettiğini kabul etmek gerekir (eylemin memuriyeti etkilediğinin gösterilmesine ilişkin olarak bkz. Yasin Agin ve diğerleri [GK], B. No: 2017/32534, 21/1/2021, §§ 61, 63; Levent Tunçel, B. No: 2017/34185, 16/3/2022, §§ 42, 44; kamu görevlisine duyulan güven ve itibara ilişkin değerlendirmeler için bkz. Remzi Önel, B. No: 2018/7606, 3/11/2022, § 25; kamu hizmetinin unsurları için bkz. Samet Çelikçapa, B. No: 2018/14878, 26/5/2022, § 39).

17. Yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında Anayasa Mahkemesi, başvurucunun eylemiyle tabi olduğu devlet memurluğu statüsünün sağladığı itibar ve güvene aykırı davranarak kamu görevlisinin hakkında disiplin cezasına hükmedilmesini gerektirecek davranışlardan kaçınma yükümlülüğünün gereklerini yerine getirmediği ve bu itibarla uygulanan disiplin cezasının zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiği sonucuna ulaşmıştır (disiplini etkileyen davranışlardan kaçınma yükümlülüğüne ilişkin olarak bkz. Yasin Agin ve diğerleri, § 63; Şah İsmail Harmancı, B. No: 2018/15359, 17/11/2021, § 38; disiplin hukukunun amaçları için bkz. Ayfer Altuntaş ve İkbal Ünzile Gürsoy, B. No: 2018/24874, 31/3/2022, § 53).

18. Hiç şüphesiz disiplin cezaları memurların kariyerleri üzerinde bir tesir bıraktığı gibi kanunlarda yazılı hâllerde memur statüsünün sona ermesine de neden olabilir. Nitekim başvuru konusu eylemin ilişkilendirildiği grev yasağı da kanunen bu kapsamda değerlendirilmektedir. Somut olayda ise eylemin hizmet içi işleyişe etki ettiği kabul edilerek başvurucunun eyleminin konusu bağlamında görece en hafif ceza olan aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı gözetildiğinde müdahalenin orantısız olmadığı değerlendirilmiştir.

19. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu ve Anayasa'nın 26. maddesinin ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLMEDİĞİNE,

C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

D. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 20/12/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal Olmadığı)
Künye
(Emre Kaya [1.B.], B. No: 2018/26675, 20/12/2022, § …)
   
Başvuru Adı EMRE KAYA
Başvuru No 2018/26675
Başvuru Tarihi 9/8/2018
Karar Tarihi 20/12/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kamu görevlisi olan başvurucunun bir mesajlaşma grubunda paylaştığı afiş ve yazı nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü Kamu görevlisi disiplin cezası İhlal Olmadığı
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi