logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(İsmail Kılıç [1.B.], B. No: 2018/36933, 2/3/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

İSMAİL KILIÇ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/36933)

 

Karar Tarihi: 2/3/2023

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Berrak YILMAZ

Başvurucu

:

İsmail KILIÇ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza infaz kurumunda bulunan başvurucunun açık ve kapalı görüşler ile telefon görüşmelerinin kısıtlı olması ve odaların kalabalıklığı nedeniyle kendine ait özel bir alan bulunmadığından özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan Kocaeli 1 No. lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu (Ceza İnfaz Kurumu) tutuklu olarak bulunmaktadır. Başvurucu 23/7/2018 tarihinde Kocaeli İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) yaptığı şikâyet başvurusunda; 17/7/2018 tarihinde Ceza İnfaz Kurumuna yazdığı dilekçe ile olağanüstü hal (OHAL) nedeniyle hakkında uygulanan açık ve kapalı görüşler ile koğuşta barındırılma kısıtlamaların kaldırılması talebinde bulunduğunu, dilekçesine 9/7/2018 tarihinde sözlü olarak cevap verilerek söz konusu kısıtlamaların OHAL kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnameler (KHK) nedeniyle olduğunun tarafına bildirildiğini ifade etmiştir. Başvurucu açık ve kapalı görüşler ile telefon görüşmelerine ilişkin kısıtlamaların kaldırılması ile kendisine ayrılan özel alanın Avrupa Birliği standartlarına uygun hâle getirilmesi için gerekli kararların alınmasını talep etmiştir.

3. İnfaz Hâkimliği 11/10/2018 tarihli kararıyla, şikâyetin esasını incelemeden şikâyet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Kararın gerekçesinde 16/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'na göre infaz hâkimliklerinin temel görevinin, ceza infaz kurumu idaresinin hükümlü ve tutuklular hakkında gerçekleştirdiği yönetsel işlemlere karşı yapılan şikâyetleri incelemekten ibaret olduğu, bunun dışındaki konuların inceleme alanı dışında bulunduğu, infaz hâkimliklerinin ceza infaz kurumlarını yönetme veya doğrudan karar alma yetkileri bulunmadığı belirtilmiştir. Söz konusu karara karşı başvurucu tarafından yapılan itiraz, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin (Ağır Ceza Mahkemesi) 31/10/2018 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Kararda, İnfaz Hâkimliğince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı belirtilmiştir.

4. Başvurucu, nihai hükmü 9/11/2018 tarihinde tebellüğ ettikten sonra 7/12/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

5. Komisyonca başvurucunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

6. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

A. Kötü Muamele Yasağıyla Bağlantılı Olarak Etkili Başvuru Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

7. Başvurucu, odaların kalabalıklığından kaynaklanan zararlarının tazmin edilmesini sağlayacak bir hukuk yolu bulunmadığını ileri sürerek kötü muamele yasağı ve bununla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Bakanlık görüşünde, inceleme yapılırken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

8. Başvuru özetle, tutuklu olan başvurucunun kendisine ayrılan özel alanın Avrupa Birliği standartlarına uygun hâle getirilmesi için gerekli kararların alınması talebiyle İnfaz Hâkimliğine yapılan şikâyet başvurusunun hukuka aykırı şekilde esasa girilmeden reddedilmesi nedenleriyle ihlal iddialarının dile getirebileceği etkili bir başvuru yolunun bulunmamasına, bir başka deyişle mevcut yargısal sistemin etkili şekilde işletilmemesine ilişkindir. Bu kapsamda başvurucunun iddialarının kötü muamele yasağıyla bağlantılı olarak Anayasa'nın 40. maddesinde güvence altına alınan etkili başvuru hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

9. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan kötü muamele yasağıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

10. Anayasa Mahkemesi Kadir Gülcü, Abdurrahman Özcan ve Ziya Özden kararlarında ceza infaz kurumunda tek kişilik odada tutulma nedeniyle kötü muamele yasağının, tek kişilik odaya alınmaya ilişkin karara karşı yapılan başvurunun infaz hâkimliğince incelenmeksizin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (Kadir Gülcü, B. No: 2016/59359, 28/1/2020, § 60; Abdurrahman Özcan, B. No: 2016/77913, 15/1/2020, § 60; Ziya Özden, B. No: 2016/67737, 19/11/2019, § 63). Söz konusu başvurularda İnfaz Hâkimliği, başvurucunun şikâyetine konu tek kişilik odada tutulmaya dair kararın İdare ve Gözlem Kurulu tarafından alınmış olmasına karşın kararın Bakanlığın yazısına dayandığı gerekçesiyle idare mahkemesi önünde dava edilmesi gerektiğini belirtmiş ve başvuruyu incelemeksizin reddetmiştir. Anılan kararlarda 4675 sayılı Kanun'un infaz hâkimliğinin görevlerini düzenleyen 4. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumuna yerleştirilmesi, barındırılması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması konularıyla ilgili işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak olduğu belirtilmiştir. İnfaz Hâkimliğinin, ceza infaz kurumlarının tutuklu ve hükümlülerle ilgili işlemlerine karşı açılan davaların -infaza ilişkin özel gerekliliklerin de gözetilerek- daha hızlı bir biçimde karara bağlanması amacıyla infaz hâkimliklerinin görev alanına bırakıldığını da dikkate almadığı, bu durumda İdare ve Gözlem Kurulu kararına karşı yapılan şikâyetin açık kanun hükmünün öngörülemez bir biçimde yorumlanarak etkisiz kılınması ve incelenmeksizin reddedilmesi suretiyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır (Kadir Gülcü, § 59; Abdurrahman Özcan § 58; Ziya Özden, §§ 61, 62).

11. Somut olayda başvurucunun odaların kalabalık olmasına yönelik şikâyetleri, şikâyet konusunun 4675 sayılı Kanun'da düzenlenen infaz hâkimliklerinin görev alanına girmediği gerekçesiyle derece mahkemelerince esasa girilmeden reddedilmiştir. Bu itibarla derece mahkemelerince başvurucunun şikâyetleri konusunda bir inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Şikâyet konusunun 4675 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ve infaz hâkimliklerine mahpusların hak ve hürriyetlerinin korunması adına geniş bir görev alanı tanıyan düzenlemenin kapsamına hangi nedenlerle girmediği hususunda derece mahkemelerince ikna edici açıklamalarda bulunulmadığı görülmektedir.

12. Başvurucunun İnfaz Hâkimliğine yaptığı şikâyet başvurusunda infaz hâkimliğinin görevli ve yetkili olmadığı yönünde verilen kararın bu yönüyle ilgili ve yeterli gerekçeler içermediği, başvurucunun iddialarının incelenmesine ve uygun bir telafi şansı sunmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Derece mahkemelerince verilen kararların dayanağı olarak gösterilen ilgili mevzuatın başvuruya konu işlemin hukuka ve Anayasa'ya uygun olup olmadığının denetlemesini yasaklamadığı da dikkate alındığında derece mahkemelerince ortaya konulan bu yaklaşım, temel hak ve hürriyetlerin ihlal edildiğine yönelik şikâyetin etkili bir şekilde incelenmesine imkân sağlamamıştır. İtirazın yapıldığı Ağır Ceza Mahkemesi de bu eksikliği gidermeye yönelik bir karar vermemiştir. Neticede başvurucuya, kötü muamele yasağı kapsamında olduğunu ileri sürdüğü müdahalenin ortadan kaldırılması talebiyle başvurabileceği ve asgari güvenceleri içeren, pratikte de işleyen etkili bir hukuk yolunun sunulmadığı sonucuna varılmıştır.

13. Açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Özel Hayata ve Aile Hayatına Saygı Hakkıyla Bağlantılı Olarak Etkili Başvuru Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

14. Başvurucu, açık ve kapalı görüşler ile telefon görüşmelerinin kısıtlı olması nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Bakanlık görüşünde, inceleme yapılırken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

15. Başvuru özetle tutuklu olan başvurucunun, açık ve kapalı görüşler ile telefon görüşmelerinin kısıtlı olması nedeniyle yapılan kısıtlamaların kaldırılmasına yönelik talebin Ceza İnfaz Kurumu tarafından reddedilmesine ilişkin kararın kaldırılması talebiyle İnfaz Hâkimliğine yapılan şikâyet başvurusunun hukuka aykırı şekilde esasa girilmeden reddedilmesi nedenleriyle ihlal iddialarının dile getirebileceği etkili bir başvuru yolunun bulunmamasına, bir başka deyişle mevcut yargısal sistemin etkili şekilde işletilmemesine ilişkindir. Bu kapsamda başvurucunun iddialarının öncelikle Anayasa'nın 20. maddesinde düzenlenen kişinin özel ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak Anayasa'nın 40. maddesinde güvence altına alınan etkili başvuru hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

16. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan özel ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

17. Anayasa Mahkemesi ceza infaz kurumlarındaki birtakım uygulamaların temel hak ve hürriyetlere müdahale teşkil ettiği ve kaldırılması gerektiği konusunda ileri sürülecek iddiaların esasının incelenmesine imkân sağlayan ve gerektiğinde uygun bir telafi yöntemi sunan etkili hukuk yollarının olmasının ilgililere etkili başvuru hakkının sağlanması bakımından bir gereklilik olduğunu Meral Danış Beştaş (3) kararında kabul etmiştir (Meral Danış Beştaş (3), B. No: 2017/34087, 13/10/2020, § 40). Dolayısıyla başvurucunun açık ve kapalı görüşler ile telefon görüşmelerinin kısıtlı olması konusunda ileri sürülen iddiaların da bu kapsamda ele alınması ve bir yargı merciince incelenmesi başvurucuya etkili bir başvuru yolunun sağlanması açısından önemlidir (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Meral Danış Beştaş (3), § 44).

18. Somut olayda başvurucunun açık ve kapalı görüşler ile telefon görüşmelerinin kısıtlı olmasına yönelik şikâyetleri, şikâyet konusunun 4675 sayılı Kanun'da düzenlenen infaz hâkimliklerinin görev alanına girmediği gerekçesiyle derece mahkemelerince esasa girilmeden reddedilmiştir. Bu itibarla derece mahkemelerince başvurucunun şikâyetleri konusunda bir inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Şikâyet konusunun 4675 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasında yer alan ve infaz hâkimliklerine mahpusların hak ve hürriyetlerinin korunması adına geniş bir görev alanı tanıyan düzenlemenin kapsamına hangi nedenlerle girmediği hususunda derece mahkemelerince ikna edici açıklamalarda bulunulmadığı görülmektedir.

19. Başvurucunun İnfaz Hâkimliğine yaptığı şikâyet başvurusunda infaz hâkimliğinin görevli ve yetkili olmadığı yönünde verilen kararın bu yönüyle ilgili ve yeterli gerekçeler içermediği, başvurucunun iddialarının incelenmesine ve uygun bir telafi şansı sunmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. İtirazın yapıldığı Ağır Ceza Mahkemesi de bu eksikliği gidermeye yönelik bir karar vermemiştir. Neticede başvurucuya, kişinin özel ve aile hayatına saygı hakkı kapsamında olduğunu ileri sürdüğü müdahalenin ortadan kaldırılması talebiyle başvurabileceği ve asgari güvenceleri içeren, pratikte de işleyen etkili bir hukuk yolunun sunulmadığı sonucuna varılmıştır.

20. Açıklanan gerekçelerle özel ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

21. Başvurucu, ihlalin tespiti ve 1.000.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

22. Başvurucunun tahliye edilmesi nedeniyle tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır.

23. Öte yandan ihlalin niteliği dikkate alınarak başvurucuya net 18.000 TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. 1. Kötü muamele yasağıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. 1. Kötü muamele yasağıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

2. Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Başvurucuya net 18.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Kocaeli İnfaz Hâkimliğine (E.2018/4233, K.2018/5551) ve Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesine (2018/2285 D.İş) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 2/3/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(İsmail Kılıç [1.B.], B. No: 2018/36933, 2/3/2023, § …)
   
Başvuru Adı İSMAİL KILIÇ
Başvuru No 2018/36933
Başvuru Tarihi 7/12/2018
Karar Tarihi 2/3/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda bulunan başvurucunun açık ve kapalı görüşler ile telefon görüşmelerinin kısıtlı olması ve odaların kalabalıklığı nedeniyle kendine ait özel bir alan bulunmadığından özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Kötü muamele yasağı ile bağlantılı etkili başvuru hakkı İhlal Manevi tazminat
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı ile bağlantılı etkili başvuru hakkı İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi