TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
CAN BURAK BİZER VE NAZİRE MİNE BİZER BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/11134)
Karar Tarihi: 1/2/2023
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Muammer TOPAL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
İrfan FİDAN
Muhterem İNCE
Raportör
Mahmut ALTIN
Başvurucular
1. Can Burak BİZER
2. Nazire Mine BİZER
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, satışın durdurulmasına ilişkin mahkeme kararının uygulanmaması nedeniyle mülkiyet hakkının ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Başvurucuların hisse sahibi olduğu başvuru konusu taşınmaz 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca riskli yapı olarak tespit edilmiş ve yıktırılmıştır. Sonrasında yıkılan apartmanın yenilenmesi için kat maliklerince yapılan toplantıya başvurucular katılmamışlardır. Başvurucuların, kat karşılığı inşaat sözleşmesine rıza göstermemesi üzerine diğer paydaşlar, başvurucuların hisselerinin 6306 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca resen satılması için İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne (İdare) müracaat etmiştir. İdare, başvurucuların hisselerinin 3/3/2017 tarihinde açık artırmayla satılmasını kararlaştırmıştır. Başvurucular tarafından bu kararın iptali istemiyle açılan davada, sözleşmelerin feshedilmesi gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
3. Daha sonra İdare, ikinci kez başvurucuların hisselerinin 17/4/2018 tarihinde açık artırmayla satılmasını kararlaştırmıştır. İkinci satış işleminin iptali istemiyle açılan davada 5/4/2018 tarihli yürütmesinin durdurulmasına dair karar, istinaf isteminin 26/6/2018 tarihinde reddedilmesiyle kesinleşmiştir.
4. İkinci satış işlemine ilişkin dava devam ederken 20/11/2018 tarihinde İdare tarafından üçüncü kez başvurucuların hisselerinin açık artırmayla satılması kararlaştırılmıştır. İkinci satış işleminin iptali davasında verilen işlemin iptaline dair 12/9/2018 tarihli karar, üçüncü satış kararından sonra istinaf isteminin 6/3/2019 tarihinde reddedilmesiyle kesinleşmiştir. Bu süreçte üçüncü satış işleminin iptali istemiyle 14/11/2018 tarihinde açılan davanın reddine dair 30/1/2019 tarihli karar, bireysel başvurudan sonra istinaf isteminin 26/9/2019 tarihinde reddedilmesiyle kesinleşmiştir.
5. Öte yandan Bakanlık görüşü ekindeki İdare tarafından bildirilen 16/8/2022 tarihli yazıda, başvurucular ile yüklenici firma arasında 23/11/2018 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı açıklanarak 20/11/2018 tarihli üçüncü satış işleminin de geçersiz sayıldığı belirtilmiştir.
6. Başvurucu ikinci satış işleminin iptaline ilişkin nihai hükmü 28/3/2019 tarihinde öğrendikten sonra 8/4/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
7. Komisyonca, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir. Başvurucu Ethem Bülent Bizer başvurunun devamı sırasında vefat etmiş, mirasçısı olan başvurucular başvuruya devam etmek istediklerini bildirmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
A. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
8. Başvurucular, esas itibarıyla ikinci satışa ilişkin 5/4/2018 tarihli yürütmeyi durdurma kararına rağmen mahkeme kararı dikkate alınmayarak üçüncü satış kararı verilmesinden yakınmaktadır. Bakanlık görüşünde, başvurucuların yüklenici firmayla kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamaları nedeniyle başvurucunun mağdur sıfatının devam edip etmediğinin kabul edilebilirlik incelemesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesinin içtihatları ile somut olayın kendine özgü koşullarının gözönünde bulundurulması gerektiği vurgulanmıştır. Başvurucular, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
9. Başvuru, mülkiyet hakkı kapsamında incelenmiştir.
10. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar" kenar başlıklı 46. maddesinin (1) numaralı fıkrasında bireysel başvurunun ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda Onur Doğanay (B. No: 2013/1977, 9/1/2014, § 42) kararında bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için başvuruya konu edilen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden başvurucunun güncel bir hakkı nedeniyle kişisel olarak ve doğrudan etkilenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu çerçevede bu üç temel ön koşulun birlikte bulunması ve ortaya çıkan sonuç nedeniyle başvurucunun mağdur olduğunu ileri sürmesi gerektiği vurgulanmıştır.
11. Bu ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde başvurucular her ne kadar ikinci satış kararının durdurulmasına ilişkin mahkeme kararının uygulanmamasından yakınmakta ise de netice itibarıyla üçüncü satış kararından sonra başvurucular ile yüklenici firma arasında 23/11/2018 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığından başvurucuların mağdur statüsünün devam etmediği kanaatine varılmıştır.
12. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin kişi yönünden yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
13. Başvurucular, ilk satış tarihinden başlayarak yargılamanın makul süre içinde tamamlanmamasından yakınmaktadır.
14. Başvuru makul sürede yargılanma hakkı kapsamında incelenmiştir.
15. Başvurucular ilk satış karar tarihinin dikkate alınarak sürenin hesaplanması gerektiğini iddia etmiş ise de sadece ikinci satış kararının iptaline ilişkin dava başvuru konusu yapıldığından anılan dava dikkate alınarak değerlendirme yapılacaktır.
16. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Selahattin Akyıl (B. No: 2012/1198, 7/11/2013) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede 5/4/2018-6/3/2019 tarihleri arasında 11 ay 1 gün süren yargılama süresinin makul olduğu sonucuna varılmıştır. Bu doğrultuda başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
A. 1. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 1/2/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.