logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Abdullah Sever [1.B.], B. No: 2019/14272, 3/5/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ABDULLAH SEVER BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/14272)

 

Karar Tarihi: 3/5/2023

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Hüseyin MECEK

Başvurucu

:

Abdullah SEVER

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; ziyaret gününün öğrenim gören çocuklarıyla görüşmeyi sağlayacak şekilde belirlenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının, mektupların Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) kaydedilmesi nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile haberleşme hürriyetinin, hobi atölyesinden ve fiziki olarak kütüphaneden yararlandırılmaması, koğuşa verilen sıcak su süresinin artırılması ve kurum kapasitesinin azaltılması taleplerinin reddedilmesi nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucu, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olma suçundan tutuklu bulunmaktadır. Başvurucu, ceza infaz kurumunun aşağıdaki başlıklarda sıralanan uygulamalarından dolayı infaz hâkimliğine ayrı ayrı şikâyette bulunmuştur:

A. Hobi Atölyesinden Yararlanma Talebi

3. Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu (Kurul) 10/8/2018 tarihli toplantıda; kurum mevcudunun kapasitenin üzerinde olması, kurumda yeterli oda bulunmaması, aynı suç grubuna ait mahpus sayısının artması, örgütsel haberleşmenin önlenmesi ve kurum güvenliğinin gerekleri nedeniyle terör örgütü suçlarından mahpus bulunanların hobi atölyesinden yararlanmasının uygun olmadığına karar vermiştir. Başvurucunun bu karara karşı, infaz hâkimliğine yaptığı şikâyet, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 22/2/2019 tarihinde reddedilmiştir. Ret kararına yapılan itiraz, ağır ceza mahkemesince aynı gerekçeyle 18/3/2019 tarihinde reddedilmiştir.

B. Mektupların UYAP’a Kaydedilmesi Uygulamasına Son Verilmesi Talebi

4. Başvurucu, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün (CTE) 1/3/2017 tarihli Yönergesi doğrultusunda mektupların UYAP’a kaydedilmesi uygulamasına son verilmesi için infaz hâkimliğine şikâyette bulunmuştur. İnfaz hâkimliği 25/2/2019 tarihinde mektupların UYAP'a kaydedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle şikâyetin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı yapılan itiraz ağır ceza mahkemesi tarafından 18/3/2019 tarihinde reddedilmiştir.

C. Kütüphaneden Fiziken Yararlanma Talebi

5. Kurul 10/8/2018 tarihli toplantıda; kurumda kapasitenin üzerinde kişi barındırılması, yeterli oda bulunmaması, aynı suç grubuna ait mahpus sayısının artması, örgütsel haberleşmenin önlenmesi ve kurum güvenliğinin gerekleri nedeniyle terör suçlularının kütüphaneden fiziki yararlanmasının uygun olmadığına karar vermiştir. Başvurucu anılan karara karşı, infaz hâkimliğine şikâyette bulunmuştur. İnfaz hâkimliği 22/2/2019 tarihinde kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle şikâyeti reddetmiştir. Bu kararına karşı ağır ceza mahkemesine yapılan itiraz 19/3/2019 tarihinde reddedilmiştir.

D. Koğuşa Su Verilme Süresinin Artırılması Talebi

6. Başvurucu, koğuş ve odalara daha sık ve uzun süre su verilmesi için infaz hâkimliğine şikâyette bulunmuştur. İnfaz hâkimliği 22/2/2019 tarihinde kişi başı günlük 180 litre su hakkı, ayrıca haftada iki gün düzenli olarak birer saat sıcak su verildiği gerekçesiyle şikâyetin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı yapılan itiraz, ağır ceza mahkemesince 22/2/2019 tarihinde reddedilmiştir.

E. Eğitim Gören Çocuklarıyla Hafta Sonu Görüş Talebi

7. Kurul 3/9/2018 tarihinde ceza infaz kurumunda kapasitenin üzerinde kişi barındırılması, terör örgütü üyeliğinden mahpus sayısındaki artış, kurum güvenliğinin sağlanmasındaki güçlük nedeniyle öğrenim gören çocuklarla hafta sonu görüş yaptırılmamasına karar vermiştir. Bu karara karşı başvurucunun infaz hâkimliğine yaptığı şikâyet, uygulamanın mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Anılan karara yapılan itiraz, ağır ceza mahkemesince 29/3/2019 tarihinde reddedilmiştir.

F. Koğuşta Kapasite Üstünde Tutulan Kişi Sayısının Azaltılması Talebi

8. Başvurucu, tutuklu bulunduğu koğuşta kapasite üstünde kişi kaldığını, bu sayının azaltılması için infaz hâkimliğine şikâyette bulunmuştur. İnfaz hâkimliği 22/2/2019 tarihinde, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ceza infaz kurumunda tutuklu sayısının artmasından dolayı kurum kapasitesinin üstünde kişi kaldığı gerekçesiyle şikâyetin reddine karar vermiştir. Başvurucunun bu karara karşı yaptığı itiraz 19/3/2019 tarihinde reddedilmiştir.

9. Nihai kararlar, başvurucu tarafından öğrenildikten sonra başvurucu 24/4/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

10. Başvurucu, bireysel başvurudan sonra 22/2/2022 tarihinde tahliye edilmiştir.

11. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

12. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

A. Eğitim Gören Çocuklarıyla Hafta Sonu Görüş Talebinin Reddedilmesi Nedeniyle Aile Hayatına Saygı Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

13. Başvurucu; öğrenci olan çocuklarıyla ziyaret gününün hafta sonuna alınması talebinin soyut gerekçelerle reddedildiğini, bu sebeple çocuklarıyla kişisel iletişim kurmasının engellendiğini belirterek kötü muamele yasağı ile eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini öne sürmüştür. Bakanlık görüşünde, süreçte verilen kararların gerekçelerine ve ilgili mevzuat ile içtihada yer verilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

14. Başvuru, aile hayatına saygı hakkı kapsamında incelenmiştir.

15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

16. Hükümlü ve tutukluların haftalık telefon görüşme gün ve saatlerinin öğrenim gören çocuklarıyla görüşme sağlayacak şekilde tespit edilmesi gerektiğine ilişkin genel ilkeler Anayasa Mahkemesinin Yeliz Erten (B. No: 2020/99, 11/3/2021, §§ 34-38) kararında açıklanmıştır. Bu bağlamda Anayasa’nın 20. ve 41. maddeleri ebeveynin çocuklarıyla bütünleşmesinin sağlanması amacıyla tedbirler alınmasını isteme hakkını ve kamusal makamların bu tür tedbirleri alma yükümlülüğünü içermektedir. Mahkemeler, idari makamlar ve yasama organı tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde çocuğun üstün yararının gözetilmesi ve aile ilişkilerinin sürdürülmesini sağlayacak şekilde hareket edilmesi devletin pozitif yükümlülüklerinin gereğidir. Hükümlü ve tutukluların bazı haklarının sınırlandırılması, tutulmanın kaçınılmaz sonucu olsa da ceza infaz kurumu idaresi hükümlü ve tutukluların ailesiyle temasını sağlayacak tedbirler almak zorundadır. Bu tedbirler alınırken çocuğun yüksek yararı gözetilerek kamu düzeni ve suç işlenmesinin önlenmesi ile aile hayatına saygı hakkı arasında adil bir denge sağlanmalı ve bu konuda ikna edici gerekçeler ortaya konmalıdır. Telefonla görüşme hakkı konusunda tespit edilen bu ilkeler, açık ve kapalı görüşlerin çocuk ve ebeveynin aile bağlarını sürdürecek şekilde temas etmesini sağlaması bakımından da geçerlidir.

17. Başvurucunun eğitim gören çocuklarıyla hafta sonu görüşme talebi Kurul tarafından personel yetersizliği, kurum mevcudunun kapasitenin üzerinde olması, kurumda yeterli oda bulunmaması, örgütsel haberleşmenin önlenmesi ve kurum güvenliği gerekçe gösterilerek reddedilmiş ise de hafta sonu görev yapan personelin sayısı ve görevlerine dair somut bilgilere kararda yer verilmemiş; yaşanacağı belirtilen güvenlik sorunu hakkında genel ifadeler dışında çocuğun üstün yararını da gözeten ikna edici ve objektif bir gerekçe ya da güvenlik riskine ilişkin somut bir olay ortaya konulamamıştır. Ziyaret gününün hafta sonuna olacak şekilde ayarlanmasının Kurumun güvenliğini ne şekilde tehlikeye düşüreceği, ilgili kararlarda somut ve yeterli şekilde açıklanmamıştır. Bu durumda idarenin uygulaması ile yargı kararları birlikte değerlendirildiğinde çocuğun üstün yararı gözetilerek aile ilişkilerinin devamlılığını sağlayacak şekilde hareket edilmediği, başvurucunun talebinin neden karşılanamadığı hususunda ilgili kararlarda somut ve yeterli bir gerekçe sunulmadığı anlaşıldığından olayda aile hayatına saygı hakkı bakımından devletten beklenen pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmediği sonucuna ulaşılmıştır.

18. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Mektupların UYAP’a Kaydedilmesi Nedeniyle Kişisel Verilerin Korunmasını İsteme Hakkı ile Haberleşme Hürriyetinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia

19. Başvurucu, mektupların UYAP'a kaydedilmesinden ötürü eşitlik ilkesi ile kötü muamele yasağının ihlal edildiğini öne sürmüştür. Bakanlık, başvurucunun bireysel başvuru yapıldıktan sonra 22/2/2022 tarihinde tahliye olduğunu, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un başvuru tarihinden sonra değiştirilen 68. maddesinin (5) fıkrası uyarınca kaydedilen mektupların silindiğini, bu nedenle başvurucunun mağdur sıfatının kalmadığına işaret edilerek kabul edilemezlik kararı verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bakanlık esasa ilişkin görüşünde ise ilgili mevzuat ve içtihada yer vermekle yetinmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

20. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Ümit Karaduman (B. No: 2020/20874, 2/2/2022) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede mahpusun mahrem bilgileri ile kişisel verilerinin kayıt, muhafaza ve kullanımını içeren tedbirlerin kapsamını, uygulanmasını, idarenin takdir yetkisinin sınırlarını düzenleyen ve keyfîliğe karşı güvenceler içeren kuralların mevcut olmadığı gerekçesiyle özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır. Somut başvuruda, anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Bu doğrultuda başvurucunun Anayasa'nın 20. ve 22. maddelerinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

C. Diğer İhlal İddiaları

21. Başvurucunun hobi atölyesinden ve fiziki olarak kütüphaneden yararlandırılmaması, koğuşa verilen sıcak su süresinin artırılması ve kurum kapasitesinin azaltılması taleplerinin reddedilmesi nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği iddialarının İbrahim Kaptan (B. No: 2017/30510, 18/7/2018) ve Mehmet Hanifi Baki (B. No: 2017/36197, 27/6/2018) kararları doğrultusunda açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

22. Başvurucu, ihlalin tespiti ve 1.000.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

23. Başvurucunun 22/2/2022 tarihinde tahliye olması nedeniyle ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar görülmemiştir.

24. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 20.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. 1. Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddiaların KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Diğer ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 20. ve 22. maddelerinde güvence altına alınan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Başvurucuya net 20.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Osmaniye İnfaz Hâkimliğine (E.2019/720, K.2019/917; E.2019/718, K.2019/841) ve Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesine (2019/629 D.İş; 2019/527 D.İş) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 3/5/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Abdullah Sever [1.B.], B. No: 2019/14272, 3/5/2023, § …)
   
Başvuru Adı ABDULLAH SEVER
Başvuru No 2019/14272
Başvuru Tarihi 24/4/2019
Karar Tarihi 3/5/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru; ziyaret gününün öğrenim gören çocuklarıyla görüşmeyi sağlayacak şekilde belirlenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının, mektupların Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) kaydedilmesi nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile haberleşme hürriyetinin, hobi atölyesinden ve fiziki olarak kütüphaneden yararlandırılmaması, koğuşa verilen sıcak su süresinin artırılması ve kurum kapasitesinin azaltılması taleplerinin reddedilmesi nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Ceza infaz kurumu uygulamaları İhlal Manevi tazminat, Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi