logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Hasbi Demirci [2.B.], B. No: 2019/15651, 2/5/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HASBİ DEMİRCİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/15651)

 

Karar Tarihi: 2/5/2023

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

M. Emin KUZ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Zehra GAYRETLİ

Başvurucu

:

Hasbi DEMİRCİ

Vekili

:

Av. Afşın SOYSAL

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; başvurucunun (sanığın) kabulü yönündeki beyanından dönmesine rağmen hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının, uzun süren yargılama nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı, başvurucunun özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılması talebiyle 29/11/2013 tarihli iddianame düzenlemiştir.

3. Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesi (Mahkeme) nezdinde görülen davada duruşmanın 2/10/2014 tarihli ikinci oturumunda başvurucu hazır bulunarak savunma yapmıştır. Başvurucu anılan oturumda suçlamaları kabul etmediğini beyan ederek yazılı savunma dilekçesi sunmuştur.

4. Mahkeme aynı oturumda başvurucuya 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumunu açıklayarak yargılama sonunda mahkûmiyet kararı vermesi hâlinde hakkında HAGB uygulanmasını kabul edip etmediğini sormuştur. Başvurucu HAGB hükümlerinden faydalanmak istediğini beyan etmiştir.

5. Başvurucu; Mahkemeye gönderdiği 10/12/2015 tarihli dilekçesinde HAGB uygulanmasını kabul ettiğine dair beyanlarını geri aldığını, bu kurumun uygulanmasını kabul etmediğini bildirerek gerekli işlemlerin yapılması talebinde bulunmuştur.

6. Mahkeme 10/1/2019 tarihli on dokuzuncu ve son celsede başvurucuya isnat edilen özel belgede sahtecilik suçundan başvurucunun 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve HAGB'ye karar vermiştir. Karar gerekçesinde başvurucunun HAGB uygulanmasını kabul edip etmediğine dair herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır.

7. 27/2/2019 tarihli itiraz dilekçesinde başvurucu -diğerlerinin yanı sıra- 10/12/2015 tarihli dilekçesi ile HAGB uygulamasına ilk oturumda verdiği muvafakati geri aldığını bildirmesine rağmen HAGB kararı verildiğini ileri sürmüştür.

8. Başvurucunun itirazı, Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/3/2019 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Ret gerekçesinde başvurucunun itiraz ettiği hususlarla ilgili olarak bir değerlendirme yapılmamıştır.

9. Başvurucu, nihai hükmü 9/4/2019 tarihinde öğrendikten sonra 6/5/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

10. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Mahkemeye Erişim Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

11. Başvurucu; ilk oturumda kabul ettiği HAGB hükümlerinden faydalanma talebinden vazgeçtiğini Mahkemeye yazılı olarak bildirmesine rağmen HAGB kararı verilerek hak arama özgürlüğünün engellendiğini, bu şekilde adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

12. Başvurunun bu kısmı, adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı yönünden incelenmiştir.

13. Anayasa Mahkemesi Ufuk Bekdemir (B. No: 2016/14113, 31/3/2022) kararında HAGB kararı verilerek başvurucunun hakkındaki mahkûmiyet hükmüne karşı istinaf kanun yoluna başvurmasının engellenmesinin mahkemeye erişim hakkına müdahale teşkil ettiğini tespit etmiştir (Ufuk Bekdemir, § 21).

14. Söz konusu karara göre HAGB, öncelikle bir mahkûmiyet hükmünün kurulmasını gerektirmektedir ancak 5271 sayılı Kanun'a göre sanığın kabul etmemesi hâlinde -diğer koşullar gerçekleşmiş olsa bile- sanık hakkında dava konusu suçla ilgili olarak verilen mahkûmiyet HAGB'ye karar verilemez. Bu durumda ilk derece mahkemesince mahkûmiyet hükümlerinin istinaf kanun yolu açık olarak verilmesi gerekir (Ufuk Bekdemir, § 27).

15. Ufuk Bekdemir kararında derece mahkemesinin başvurucu kabul etmediği hâlde hakkında HAGB'ye karar verilmesi şeklindeki uygulamasının kanuni dayanağının bulunmadığı ve başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen kanunilik ölçütünü karşılamadığı kabul edilmiştir. Anayasa Mahkemesi anılan kararda müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı tespit edildiğinden Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen diğer unsurlar olan meşru amaç ve ölçülülük kriterlerine riayet edilip edilmediğinin ayrıca değerlendirilmesine gerek görmemiş ve başvurucunun mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (Ufuk Bekdemir, §§ 28-30).

16. Başvuranın yargılamanın hiçbir aşamasında HAGB hükümlerinin uygulanmasını kabul etmediği Ufuk Bekdemir başvurusundan farklı olarak somut olayda başvurucu, duruşmanın ilk oturumunda HAGB hükümlerinin uygulanmasına rıza göstermiş ancak daha sonra Mahkemeye yazılı olarak bildirmek suretiyle bu yöndeki rızasını geri almıştır.

17. Anayasa Mahkemesi Atilla Yazar ve diğerleri ([GK], B. No: 2016/1635, 5/7/2022) kararında ceza yargılamasında henüz duruşmanın başında sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabule ilişkin irade beyanının alınması usulünün doğurduğu sakıncaları ayrıntılı olarak ortaya koymuştur (Atilla Yazar ve diğerleri, §§ 159-164). Anılan karara göre henüz verilmemiş ve açıklanmamış bir hükmün açıklanmasının ertelenmesini isteyip istemediği sorulan sanık hiçbir şüphenin aydınlatılmadığı bir aşamada kendi yargılama sonucunu tahmin edip henüz aydınlatılmamış bir iradeyle beyanda bulunmak zorunda bırakılmıştır (Atilla Yazar ve diğerleri, § 162).

18. Somut olayda da başvurucunun yargılamanın henüz başında HAGB hükümlerinin uygulanmasını kabul etmesine karşın yargılamanın devamında aklanma hakkını kullanmasını kısıtlayacağı gerekçesiyle bu kabulünden vazgeçmesi karşısında Ufuk Bekdemir kararında yer alan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır.

19. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

20. Başvurucu, uzun süren yargılama nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

21. Başvurunun bu kısmı, adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkı yönünden incelenmiştir

22. 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'a 25/7/2018 tarihinde eklenen geçici 2. maddeye göre yargılamaların uzun sürmesi ve yargı kararlarının geç veya eksik icra edilmesi ya da icra edilmemesi şikâyetiyle Anayasa Mahkemesine yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesi önünde derdest olan bireysel başvuruların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Tazminat Komisyonu tarafından incelenmesi öngörülmüştür.

23. Bu defa 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun'un 40. maddesi ile 6384 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin birinci fıkrasında yer alan tarih 9/3/2023 olarak değiştirilmiş ve 9/3/2023 tarihi itibarıyla Anayasa Mahkemesinde derdest olan bireysel başvuruların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Tazminat Komisyonu tarafından inceleneceği düzenlenmiştir.

24. Anayasa Mahkemesi Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018) kararında, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir.

25. Mevcut başvuruda da söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

26. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

27. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

28. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019,§§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

29. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesine (E.2013/591, K.2019/4) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,

E. 364,60 TL harç ve 9.900 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 10.264,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 2/5/2023tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Hasbi Demirci [2.B.], B. No: 2019/15651, 2/5/2023, § …)
   
Başvuru Adı HASBİ DEMİRCİ
Başvuru No 2019/15651
Başvuru Tarihi 6/5/2019
Karar Tarihi 2/5/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru; başvurucunun (sanığın) kabulü yönündeki beyanından dönmesine rağmen hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının, uzun süren yargılama nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Mahkemeye erişim hakkı İhlal Yeniden yargılama
Makul sürede yargılanma hakkı (ceza) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi