TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ADEM PALA BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/20974)
Karar Tarihi: 23/5/2023
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Muammer TOPAL
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Raportör
Çağlar ÖNCEL
Başvurucu
Adem PALA
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, mektubun sakıncalı bulunarak alıkonulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan tutuklanan başvurucuya arkadaşı tarafından gönderilen ve içeriğinde çeşitli mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi kararından kısa bir bölüm, Yeni Asya gazetesinde çıkan bir haber ile mektubu gönderen kişinin ceza infaz kurumunca Yeni Asya gazetesinin mahpuslara verilmemesine ilişkin görüşünün yer aldığı iki sayfalık mektuba ceza infaz kurumu disiplin kurulunca sakıncalı olduğu gerekçesiyle alıkonulmuştur. Kararın gerekçesinde mektup içeriğinde yalan yanlış beyanlar bulunduğu belirtilmiştir.
3. Başvurucu, kendisine gönderilen mektubun içeriğinin soyut gerekçelerle alıkonulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek infaz hâkimliğine şikâyette bulunmuştur. Hâkimlik, mektup içeriğinde kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgilerin yer aldığı değerlendirilerek disiplin kurulu kararının usule ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikâyetin reddine karar vermiştir. Söz konusu karara yapılan itiraz ağır ceza mahkemesince reddedilmiş ve hüküm kesinleşmiştir.
4. Başvurucu, nihai hükmü 30/5/2019 tarihinde öğrendikten sonra 14/6/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
6. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
7. Başvurucu; mektupta herhangi bir suç unsuru bulunmamasına rağmen mevzuat tekrarı yapılarak soyut gerekçelerle alıkonulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Bakanlık görüşünde, başvurucunun haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
8. Başvuru, haberleşme hürriyeti kapsamında incelenmiştir.
9. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
10. Somut olayda başvurucunun haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin kanuni dayanağı olan 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 68. maddesinin kanunilik ölçütünü karşıladığı ve müdahalenin kamu düzeninin sağlanması meşru amacıyla gerçekleştirildiği değerlendirilmiştir. Bu belirlemeden sonra müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir.
11. Mahpusların mektuplarının denetlenmesi ve alıkonulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalelerin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu ve ölçülülüğünün denetiminde gözetilmesi gereken genel ilkelere Anayasa Mahkemesince birçok kararda ayrıntılı olarak yer verilmiştir (Ahmet Temiz, B. No: 2013/1822, 20/5/2015, §§ 37-68; Muhittin Pirinççioğlu (3), B. No: 2017/34566, 10/3/2020, §§ 44-57; Cihat Ayik ve Hacı Ali Baştürk, B. No: 2017/31506, 10/3/2020, §§ 44-57).
12. Bu ilkeler ışığında başvuru değerlendirildiğinde söz konusu mektup içeriğinde çeşitli mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi kararından kısa bir bölüm ve Yeni Asya gazetesinde çıkan bir habere yer verildiği, ayrıca mektubu gönderen kişinin ceza infaz kurumunca Yeni Asya gazetesinin mahpuslara verilmemesine ilişkin görüşünün yer aldığı anlaşılmakla birlikte disiplin kurulu ve derece mahkemelerinin kararlarında mektuptaki bazı kısımlar kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgiler olarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte mektubun alıkonulan kısımlarında yer alan ifadelerin muhatabına ulaştırılmasının ne suretle sakıncalı olduğu açıklanmadan soyut ve genel bir şekilde mevzuat hükmü tekrar edilmekle yetinilmiştir (benzer nitelikteki bir karar için bkz. Özkan Kart (3), B. No: 2016/2251, 12/6/2019, §§ 32-34).
13. Sonuç olarak disiplin kurulu ve derece mahkemelerinin kararlarında mektupla ilişkili, somut bilgilere dayalı ve yeterli gerekçenin bulunmadığı, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri içerdiği kanaatiyle alıkonulan mektupta hangi ifadelerin yalan yanlış olduğuna ve bunların ne surette paniğe neden olabileceğine ilişkin somut bir değerlendirmeye yer verilmediği ve mektubun sakıncalı görülen kısımlarının çizilerek gönderilmesinin mümkün olup olmadığı yönünde bir tartışmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olmadığı kanaatine varılmıştır.
14. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
15. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
16. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
17. İhlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 4.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Kararın bir örneğinin haberleşme hürriyetinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Samsun İnfaz Hâkimliğine (E.2019/999, K.2019/1020) GÖNDERİLMESİNE,
E. Başvurucuya net 4.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin bilgi için Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi (2019/1078 D.İş) ile Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 23/5/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.