TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
RAMAZAN KALPAKCI BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/2459)
Karar Tarihi: 2/3/2023
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Muammer TOPAL
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
İrfan FİDAN
Raportör
Mustafa İlhan ÖZTÜRK
Başvurucu
Ramazan KALPAKCI
Vekili
Av. Aytaç AKANSOY
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, bir internet gazetesinde yer alan haberin altında yapılan yorumda geçen ifadeler nedeniyle başvurucunun Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 10/5/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
5. 19/8/2008 tarihinde gazetevatan.com isimli internet haber sitesinde "Soykırım Suçlusu Çırağan'da" başlıklı bir haber yayımlanmıştır. Haber içeriğinde, Türkiye-Afrika İşbirliği Forumu toplantısı için İstanbul'da bulunan Sudan Cumhurbaşkanı'nın Cumhurbaşkanı A.G.nin daveti üzerine Türkiye'ye geldiği bilgisine yer verilmiştir. Haber içeriğinde, Sudan Cumhurbaşkanı hakkında Darfur'da 35 bin kişinin ölümünden sorumlu tutulduğuna dair iddialar hatırlatıldıktan sonra Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısının Sudan Cumhurbaşkanı'nın tutuklanması için başvurmasının ardından ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yaptığı vurgulanmıştır.
6. Başvurucu, anılan haberin altında yer alan yorumlar kısmına Eren Osman rumuzuyla "bütün bu olanların baş müsebbibi MHP'dir. Onu oraya taşıyan, o yerin adamı olmadığını, yolsuzluklara bulaşmış birinin oraya yakışmayacağını" şeklinde bir yorum yapmıştır.
7. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) başvurucu hakkında soruşturma başlatmış ve 5/6/2012 tarihli iddianame ile başvurucunun hakaret suçunu işlediği iddiasıyla Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açmıştır.
8. Yargılamayı yapan İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi (Mahkeme) 21/3/2013 tarihinde başvurucunun Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan 1 yıl 2 ay hapis cezası ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar vermiştir.
9. Başvurucu hakkında verilen HAGB kararının kesinleşmesinden itibaren 5 yıllık denetim süresi içerisinde başka bir suç işlemesi nedeniyle Mahkeme 19/12/2018 tarihinde daha önce verilen HAGB kararının açıklanmasına karar vermiştir.
10. Başvurucunun istinaf talebi üzerine İstinaf Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi 21/2/2019 tarihinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Anayasa Mahkemesinin 2/3/2023 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
12. Başvurucu, cezalandırılmasına konu ifadelerin müştekinin siyasi sorumluluğu ile ilgili olduğunu, Cumhurbaşkanlığı görevini yürütmesi sebebi ile müştekinin eleştirilere katlanma yükümlülüğünün daha fazla olduğunu belirterek ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia etmiştir.
B. Değerlendirme
13. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi şöyledir:
"Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır."
14. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."
15. Anılan Anayasa ve Kanun hükümlerine göre bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının anayasal ödevi olup bu ödevin ihmal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve yargısal makamların görevidir. Bu nedenle temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine ilişkin iddiaların öncelikle derece mahkemeleri önünde ileri sürülmesi, bu makamlar tarafından değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).
16. Başvuru yollarının tüketilip tüketilmediği, ilke olarak Anayasa Mahkemesine başvurunun yapıldığı tarihteki duruma bakılarak değerlendirilir. Ancak Anayasa Mahkemesi bazı durumlarda bireysel başvuru yapıldıktan sonra oluşturulan yeni başvuru yollarının tüketilmesi gerektiğine de karar verebilir. Özellikle belli konulardaki sorunlara çözüm bulmak amacıyla sonradan oluşturulmuş bir yol söz konusu ise ikincillik ilkesi, o konudaki temel hak ve özgürlüklerin ihlali iddialarının -bu yol vasıtasıyla- öncelikle idari ve yargısal makamlarca değerlendirilmesine imkân tanınmasını gerekli kılabilir (bazı değişikliklerle bkz. Sait Orçan, B. No: 2016/29085, 19/7/2017, § 35).
17. Bireysel başvuru yapıldıktan sonra yeni bir başvuru yolunun oluşturulması hâlinde Anayasa Mahkemesi söz konusu başvuru yolunun düzenleniş şekli itibarıyla ulaşılabilir olup olmadığını, ihlal iddiaları yönünden makul bir başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama niteliğini haiz olup olmadığını değerlendirir. Somut olayda 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 29. maddesi ile 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 286. maddesine eklenen (3) numaralı fıkra kapsamındaki suçlarla ilgili olarak daha önce bölge adliye mahkemeleri ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar bakımından sonradan temyiz kanun yolu açılmış olup açılan temyiz kanun yolunun ulaşılabilir olmadığı ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunmadığı söylenemez. Sonradan açılan bu yol, usul hukukundaki temyiz kanun yolunun başvuru süresi ve belli sınırda kalan cezalar açısından genişletilmiş şekli olup anılan başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı açıktır (Mehmet Ayçilek, B. No: 2018/14603, 10/12/2019, §§ 29-31).
18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 2/3/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.