TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
YUNUS ERDOĞAN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/370)
Karar Tarihi: 19/10/2022
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Kenan YAŞAR
Raportör
Hüseyin MECEK
Başvurucu
Yunus ERDOĞAN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, telefonla görüşme ve ziyaret gününün öğrenim gören çocuklarıyla görüşmeyi sağlayacak şekilde belirlenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Kurum) tutuklu olarak bulunan başvurucu; çocuklarının eğitim durumu nedeniyle salı günleri saat 10.00-10.30 olarak belirlenen haftalık telefonla görüşme saatinin saat 15.30'dan sonraya ya da hafta sonuna alınması, hafta içi çarşamba günü saat 10.00-12.30 arasında belirlenen ziyaret gününün de hafta sonuna aktarılması için İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığına (Kurul) müracaat etmiştir. Başvurucunun her iki talebi de Kurul tarafından reddedilmiştir. Ret kararlarının gerekçesinde; telefon görüşmelerinin mahpusların suç türleri, hükümlü ya da tutukluluk durumları, kişilik yapıları, hasımlık durumları, ceza infaz kurumlarının kapasitenin üzerinde kişi barındırması, avukat görüşlerinin yoğunluğu gibi ölçütlere göre önceden belirlenen gün ve saatlerde yaptırıldığı ifade edilmiştir. Ayrıca Kurumda kapasitenin üzerinde mahpus barındırılması ile kurum asayiş ve güvenliği gözönüne alındığında telefon görüş hakkı ve ziyaret gününün belirlenenden başka bir güne alınmasının güvenlik sorunlarına neden olacağı vurgulanmıştır.
3. Başvurucunun bu kararlara karşı İnfaz Hâkimliğine yaptığı itirazlar, Kurul kararındaki gerekçelere istinaden reddedilmiştir.
4. Başvuru, süresi içinde yapılmıştır.
5. Bireysel başvuru yapıldıktan sonra başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin 8/10/2021 tarihli kararıyla denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle tahliye edilmiştir.
6. 2019/21852 numaralı başvurunun 2019/370 numaralı başvuru ile birleştirilmesine, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Başvurucu; salı günleri saat 10.00-10.30 olarak belirlenen telefonla görüş saatinin çocukların eğitim saatiyle çakıştığını belirterek telefonla görüşme saatinin saat 15.30'dan sonra ya da hafta sonu olacak şekilde tespit edilmesini talep etmiştir. Başvurucu ayrıca çarşamba saat 10.00-12.30 olarak belirlenen ziyaret gününün çocukların eğitim görmediği hafta sonuna alınması isteminin soyut gerekçelerle reddedilerek çocuklarıyla kişisel iletişim kurmasının engellendiğini belirtip adil yargılanma, aile hayatına saygı ve eğitim hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini öne sürmüştür. Bakanlık görüşünde, süreçte verilen kararların gerekçelerine ve ilgili mevzuat ile içtihada yer verilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
8. Başvuru, aile hayatına saygı hakkı kapsamında incelenmiştir.
9. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
10. Hükümlü ve tutukluların haftalık telefon görüşme gün ve saatlerinin öğrenim gören çocuklarıyla görüşme sağlayacak şekilde tespit edilmesi gerektiğine ilişkin genel ilkeler Anayasa Mahkemesinin Yeliz Erten (B. No: 2020/99, 11/3/2021, §§ 34-38) kararında açıklanmıştır. Bu bağlamda Anayasa’nın 20. ve 41. maddeleri ebeveynin çocuklarıyla bütünleşmesinin sağlanması amacıyla tedbirler alınmasını isteme hakkını ve kamusal makamların bu tür tedbirleri alma yükümlülüğünü içermektedir. Mahkemeler, idari makamlar ve yasama organı tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde çocuğun üstün yararının gözetilmesi ve aile ilişkilerinin sürdürülmesini sağlayacak şekilde hareket edilmesi devletin pozitif yükümlülüklerinin gereğidir. Hükümlü ve tutukluların bazı haklarının sınırlandırılması, tutulmanın kaçınılmaz sonucu olsa da cezaevi idaresi hükümlü ve tutukluların ailesiyle temasını sağlayacak tedbirler almak zorundadır. Bu tedbirler alınırken çocuğun yüksek yararı gözetilerek kamu düzeni ve suç işlenmesinin önlenmesi ile aile hayata saygı hakkı arasında adil bir denge sağlanmalı ve bu konuda ikna edici gerekçeler ortaya konmalıdır. Telefonla görüşme hakkı konusunda tespit edilen bu ilkeler, açık ve kapalı görüşlerin çocuk ve ebeveynin aile bağlarını sürdürecek şekilde temas etmesini sağlaması bakımından da geçerlidir.
11. Başvurucunun çocuklarının hafta içi anaokulu ve ilkokula devam ettikleri ibraz ettiği öğrenci belgelerinden anlaşılmaktadır. Salı ve çarşamba günleri öğleden önceki saatlerde telefonla görüş ve ziyaret hakkı tanınan başvurucunun bu gün ve saatlerde eğitim durumu nedeniyle çocuklarıyla görüşemediği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
12. Başvurucunun talepleri Kurum tarafından personel yetersizliği, güvenlik zaafı gibi nedenlerle reddedilmiş ise de hafta sonu görev yapan personelin sayısı ve görevlerine dair somut bilgilere kararda yer verilmemiş, yaşanacağı belirtilen güvenlik sorunu hakkında genel ifadeler dışında çocuğun üstün yararını da gözeten ikna edici ve objektif bir gerekçe ya da güvenlik riskine ilişkin somut bir olay ortaya konulamamıştır. Telefonla görüşme ve ziyaret gün ve saatlerinin hafta sonuna isabet edecek şekilde ayarlanmasının Ceza İnfaz Kurumunun güvenliğini ne şekilde tehlikeye düşüreceği ilgili kararlarda somut ve yeterli şekilde açıklanmamıştır. Bu durumda idarenin uygulaması ve yargı kararları birlikte değerlendirildiğinde çocuğun üstün yararı gözetilerek aile ilişkilerinin devamlılığını sağlayacak şekilde hareket edilmediği, başvurucunun taleplerinin neden karşılanamadığı hususunda ilgili kararlarda somut ve yeterli bir şekilde gerekçe sunulmadığı anlaşılmakla olayda aile hayatına saygı hakkı bakımından devletten beklenen pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
13. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
14. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
15. Başvurucunun 8/10/2021 tarihinde tahliye edildiği anlaşıldığından ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar görülmemiştir.
16. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 13.500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvurucuya net 13.500 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için Aydın İnfaz Hâkimliğine ve Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/10/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.