TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ABDURRAHMAN GEZER BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/38753)
Karar Tarihi: 16/3/2023
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
Mücahit AYDIN
Başvurucu
Abdurrahman GEZER
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, ceza infaz kurumunda günlüğe el konulması nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucunun tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumuna başsavcılık tarafından gönderilen 3/10/2016 tarihli yazı ile terör örgütüne üye olma suçundan hükümlü ve tutuklu olarak barındırılan kişilerin kendi aralarında paylaştıkları bilgilerin (haberleşme notu) örgütsel faaliyetlerinin engellenebilmesi amacıyla tespit edilerek bir örneğinin derhâl ilgili Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesi istenmiştir.
3. Ceza infaz kurumunda başvurucunun barındırıldığı koğuşta yapılan aramada başvurucuya ait bir günlük bulunmuştur. Mektup Okuma Komisyonunca incelenen mektupta uygunsuz ifadelerin bulunduğu değerlendirilmiştir. Bu kapsamda İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı tarafından 3/10/2016 tarihli başsavcılık yazısı gereği adli soruşturmada değerlendirilmek üzere ilgili Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesi için başvurucuya ait günlüğe el konulmasına karar vermiştir.
4. Başvurucu bu karara karşı infaz hâkimliğine şikâyette bulunmuştur. İnfaz hâkimliği kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikâyeti reddetmiştir. Başvurucunun ret kararına itirazı ise ağır ceza mahkemesince aynı gerekçelerle reddedilmiştir.
5. Başvurucu nihai hükmü 18/10/2019 tarihinde öğrendikten sonra 15/11/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
8. Başvurucu el konulan günlüğünde özel hayatına ilişkin hususların yer aldığını, günlüğe kendi düşüncelerini yazdığını, bunları hiç kimseyle paylaşmadığını ve alenileştirmediğini, günlüğe el konulması nedeniyle özel hayata saygı hakkı ile düşünce ve kanaat hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Bakanlık görüşünde; tahliye edilmesiyle birlikte başvurucuya 3/5/2021 tarihinde söz konusu günlüğün iade edildiği belirtilmiş, süresi içinde yapılıp yapılmadığın hususunun da gözönünde bulundurularak başvurunun Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ile Anayasa Mahkemesi içtihadı çerçevesinde ve somut olayın kendine özgü koşulları içinde değerlendirilmesi gerektiği ifade dilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanında başvurunun süresi içinde yapıldığını ve söz konusu günlüğün kendisine iade edilmediğini belirtmiş, başvuru formunda yer alan iddia ve taleplerini yinelemiştir.
9. Başvuru, özel hayata saygı hakkı kapsamında incelenmiştir.
10. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
11. Anayasa'nın 19. maddesi gereğince hükümlü ve tutukluların (mahpusların) özel ve aile hayatının sınırlanması hukuka uygun olarak ceza infaz kurumunda tutulmanın kaçınılmaz ve doğal bir sonucudur. Öte yandan ceza infaz kurumlarında bulunan mahpusların oda ve eklentilerinde bulundurabilecekleri kişisel eşyalarına kamu makamlarının keyfî bir şekilde müdahale etmelerinin önlenmesi, özel hayata saygı hakkı kapsamında Anayasa'nın 20. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. maddesi ile sağlanan güvenceler arasında yer almaktadır (Mustafa Kahraman, B.N. 2017/7090, 6/10/2021, § 144).
12. Somut olayda ceza infaz kurumunda 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 36., İnfaz Tüzüğü'nün 46. maddelerine dayanılarak yapılan arama sırasında başvurucuya ait günlük bulunduğu ve İdare ve Gözlem Kurulu başkanlığı kararıyla adli soruşturmada değerlendirilmek üzere günlüğe el konulduğu anlaşılmıştır. Başvurucunun bir başkasına iletme veya yayımlama amacı olmadığı anlaşılan, gün içinde yaşadığı olayları ve hissettiği duygularını kaleme aldığı -kişiye özel- yazılarının bulunduğu günlüğe el konulmasıyla kamu makamları tarafından başvurucunun özel hayata saygı hakkına bir müdahalede bulunulduğu açıktır. Anayasa Mahkemesi benzer bir başvuruda ilgili mevzuatı bir bütün olarak değerlendirmiş ve günlüğün emanete alınması şeklindeki müdahalenin kanuni dayanağının bulunduğu ve söz konusu müdahalenin kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi ile ceza infaz kurumlarında asayiş ve güvenliğin sağlanması meşru amaçlarına yönelik olduğu sonucuna varmıştır (Mustafa Kahraman, §§ 149, 151).
13. Temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk ve ölçülülük koşullarını sağlayıp sağlamadığının da belirlenmesi gerekir. Anayasa Mahkemesi günlüğün emanet altına alınması şeklindeki tedbirin suç işlenmesinin önlenmesi amacına yönelik, gerekli ve bu amacı gerçekleştirmeye elverişli bir tedbir olduğunu belirterek söz konusu tedbirin demokratik toplum gereklerine uygun olduğunu kabul etmiştir. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi mahpusların temel hak ve hürriyetlerine müdahale eden veya onları sınırlayan tedbirlerin karar alma aşamasında sınırlarının belirlenmesinin ve belirlenen sınırlar dâhilinde kalınarak uygulanmasının ölçülülük ilkesinin bir gereği olduğunu ifade etmiştir. Bu kapsamda tedbir kararı verilirken uygulamaya dair bir süre belirlenerek koşulların devam edip etmediği konusunda elde edilen güncel ve somut veriler gözetilmek suretiyle belirli aralıklarla değerlendirme yapılması önemlidir (Mustafa Kahraman, § 165).
14. Somut olayda adli soruşturmada değerlendirilmek üzere günlüğün koruma/emanet altına alınmasına karşın bir süre ile sınırlanmadan ve karara dayanak oluşturan koşulların devam edip etmediğine dair belirli aralıklarla güncel bilgi ve belgeler gözetilerek yeniden değerlendirme yapılmadan, söz konusu tedbirin bireysel başvuru inceleme tarihi itibarıyla yaklaşık yedi yıl kadar uzun süre uygulanmasının - Bakanlık, tahliye edilmesiyle birlikte başvurucuya 3/5/2021 tarihinde söz konusu günlüğüniade edildiğini belirtmiş olmasına karşın başvurucu günlüğün kendisine teslim edilmediğini iddia etmektedir. Bakanlık tarafından günlüğün başvurucuya teslim edildiğine ilişkin bir belge sunulmamıştır- orantısız olduğu açıktır. Ayrıca müdahalenin gerekliliği kamu makamları tarafından ortaya konulmamıştır. Sonuç olarak müdahalenin başvurucuya şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediği ve ölçülü olmadığı kanaatine varılmıştır.
15. Açıklanan gerekçeyle başvurucunun özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
16. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 99.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
17. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan, B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3), B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
18. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Kararın bir örneğinin özel hayata saygı hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Karşıyaka İnfaz Hâkimliğine (E.2019/4139, K.2019/4196) GÖNDERİLMESİNE,
E. Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE,
F. Kararın bir örneğinin Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesine (2019/2949 D.İş) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 16/3/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.