TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ÖZKAN KART BAŞVURUSU (4)
(Başvuru Numarası: 2019/42704)
Karar Tarihi: 15/5/2024
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Kenan YAŞAR
Ömer ÇINAR
Raportör
Saliha AKSOY
Başvurucu
Özkan KART
Vekili
Av. Sinem COŞKUN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma taleplerinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan 18 yıl 9 ay hapis cezasına mahkûm edilmiş ve cezasının infazına 13/3/2017 tarihinde başlanmıştır.
3. Kahramanmaraş Türkoğlu 2 No.lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu/Kurum) cezası infaz edilen başvurucu, koşullu salıverilme tarihine bir yıl kala 21/10/2019 tarihinde açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve kalan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesi talebinde bulunmuştur.
4. Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı 21/10/2019 tarihli kararı ile başvurucunun talebini reddetmiştir. Kararın gerekçesinde başvurucunun terör örgütüyle organik bağının devam ettiğine kanaat edildiği, bu itibarla örgütten ayrıldığına yönelik yeterli ve kesin kanaat oluşmadığından açık ceza infaz kurumuna ayrılamayacak hükümlülerden olduğu belirtilmiştir.
5. Başvurucunun söz konusu karara ilişkin itirazı Kahramanmaraş İnfaz Hâkimliğinin 25/10/2019 tarihli kararı ile reddedilmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
"...hükümlünün halen Türkoğlu 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu, 5275 sayılı yasanın 105/A maddesinin denetimli serbestlik tedbirinden yararlanmak isteyen hükümlülerin diğer şartların yanında açık ceza infaz kurumunda olmaları gerektiği, kurum idare ve gözlem kurulunun 21/10/2019 tarih 2019/5151 sayılı kararı ile hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılamayacak hükümlülerden olduğunun tespit edildiği, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum olan hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden yararlanma talebine yönelik yasal şartların oluşmadığı kanaatine varılmakla talebin bu aşamada reddine karar vermek gerekmiş..."
6. Başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin kararına karşı 4/11/2019 tarihli dilekçeyle itiraz etmiştir. İtiraz dilekçesinde başvurucu; Kurum idaresinin uygun gördüğü koğuşta kaldığını, kaldığı koğuştan dolayı örgütle bağlantılı olduğu ileri sürülerek talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Ceza İnfaz Kurumu ile İnfaz Hâkimliğince bu yöndeki taleplerinin soyut gerekçelerle reddedildiğini ileri sürmüştür.
7. Başvurucunun itirazı, Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/11/2019 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
8. Anılan kararın 3/12/2019 tarihinde kendisine tebliğ edilmesi üzerine başvurucu 10/12/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuş olup 23/8/2020 tarihinde de koşullu salıvermeyle tahliye edilmiştir.
9. Komisyon tarafından yapılan inceleme sonucunda 17/9/2020tarihinde; başvurucunun yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olması nedeniyle adli yardım talebi kabul edilmiş, adil yargılanma hakkı dışındaki -kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiği- iddialarıyla ilgili olarak açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı verilmiştir. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilirlik incelemesinin ise Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
10. Başvurucu; denetimli serbestlikten yararlanma koşulları gerçekleştiği hâlde terör örgütünden ayrılmadığı gerekçesiyle açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlik tedbirinden faydalanma talebinin mahkemece reddedildiğini ancak terör örgütüyle ilgisinin bulunmadığını, kararın nesnel ve objektif gerekçeler içermediğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
11. Bakanlık görüşünde özetle ilgili mevzuat hükmü uyarınca İdare ve Gözlem Kurulu tarafından mensup oldukları örgütten ayrıldıkları tespit edilerek iyi hâlli olanların açık ceza infaz kurumuna ayrılabilecekleri, bu kapsamda Kurum uygulamalarının mevzuat çerçevesinde yerine getirildiği, herhangi bir keyfî uygulamanın veya usulsüzlüğün bulunmadığı belirtilmiştir.
12. Anayasa Mahkemesi, benzer iddialarla yapılan bir başvuruyu Mustafa Takyan ([GK], B. No: 2020/27974, 15/12/2021) kararında değerlendirmiştir. Söz konusu kararda; kişilerin suç isnadı altında bulunmadığı bir döneme ilişkin olarak açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlikten yararlanma talebiyle ilgili ileri sürdüğü ihlal iddialarının cezai anlamda suç isnadı niteliği taşımadığı, bu yönüyle başvuru konusu uyuşmazlığın adil yargılanma hakkının cezai boyutunun kapsamı dışında kaldığı belirtilerek iddiaların Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ortak koruma alanında bulunmadığı ve bireysel başvuruya konu yapılamayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
13. Somut başvuruda anılan karardan ayrılmayı gerektiren bir durumun bulunmaması dolayısıyla başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 15/5/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.