TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
RADYO VATAN YAYINCILIK A.Ş. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2020/1755)
|
|
Karar Tarihi: 20/4/2020
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
Raportör
|
:
|
Tuğba YILDIZ
|
Başvurucu
|
:
|
Radyo Vatan Yayıncılık A.Ş.
|
Vekili
|
:
|
Av. Ahmet ÖZGÜL
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvurucu, iptal davasının makul sürede sonuçlanmaması
nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 8/1/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71. maddesinin (2)
numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana ilişkin olduğu
değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucunun 21/5/2012 tarihinde açtığı iptal davası bireysel
başvuru tarihinden sonra 29/1/2020 tarihinde kesin olarak sonuçlanmıştır.
9. Başvurucu 8/1/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 20/4/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
11. Başvurucu, uzun süren yargılama nedeniyle adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
12. Anayasa’nın 36. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"Herkes, meşru vasıta
ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı
olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir."
1. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
14. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198,
7/11/2013, §§ 45, 47).
15. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
16. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında toplam yargılama sürecinde geçen 7 yıl 8
aylık sürenin makul olmadığı sonucuna varılmıştır.
17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun
hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı
verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması
gerekenlere hükmedili…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme
kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden
yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata
hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal
kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse
dosya üzerinden karar verir.”
19. Başvurucu, ihlalin tespitiyle tazminata karar verilmesi
talebinde bulunmuştur.
20. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
21. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararı
karşılığında net 14.000 TL manevi tazminatın başvurucuya ödenmesine karar verilmesi
gerekir.
22. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 446,90 TL harç ve 3.000
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.446,90 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 14.000 TL tazminatın ÖDENMESİNE, tazminata
ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 446,90 TL harç ve 3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
3.446,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve
Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına,
ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine
kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için Ankara 4. İdare Mahkemesine
(E.2012/846, K.2012/2615) ve Danıştay Onüçüncü Dairesine (E.2019/4361,
K.2020/223) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
20/4/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.