logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Uğur Eldemir (3) [2. B.], B. No: 2020/25033, 13/5/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

UĞUR ELDEMİR BAŞVURUSU (3)

(Başvuru Numarası: 2020/25033)

 

Karar Tarihi: 13/5/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Fatih ALKAN

Başvurucu

:

Uğur ELDEMİR

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddedilmesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, terör örgütüne üye olma suçundan mahkûm olduğu 6 yıl 3 ay hapis cezasının infazı için Afyonkarahisar 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) bulunduğu sırada 20/4/2020 tarihinde açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinde bulunmuştur. Başvurucu; dilekçesinde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında tutuklandığı tarihten bu yana infaz kurumundaki disiplin kurallarına uygun davrandığını, iyi hâlli şekilde kalmaya özen gösterdiğini, tüm adli süreçte gerek yazılı gerekse sözlü olarak FETÖ/PDY ile fikri ve ideolojik bir bağının olmadığını beyan ettiğini ve koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az kalması nedeniyle açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıdığını ifade etmiştir.

3. İnfaz Kurumu 27/4/2020 tarihli gözlem ve sınıflandırma kararıyla 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 23. maddesi gereğince başvurucunun altmış gün süreyle gözleme tabi tutulmasına karar vermiştir. Gözlem süresinin sonunda verilen 29/6/2020 tarihli kararda; başvurucu hakkında ziyaret kabul, mektup okuma ve telefon birimlerince hazırlanan raporlar ile önceki dilekçelerin birlikte değerlendirildiği ve neticede başvurucunun terör örgütünden ayrıldığı hususunda samimi görülmediği kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir.

4. Başvurucu, İnfaz Kurumunun söz konusu kararının hukuka aykırı olduğunu ve kaldırılması gerektiğini ileri sürerek Afyonkarahisar İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) şikâyet başvurusunda bulunmuştur. 6/7/2020 tarihli dilekçesinde; İnfaz Kurumunca verilen kararın hiçbir somut bilgi veya tespite dayanmadığını, FETÖ/PDY ile bağının olmadığına ilişkin birçok kez yazılı ve sözlü şekilde beyanda bulunduğunu, dış dünyayla uyum sağlamak ve ailesiyle bağlarını güçlendirmek için açık ceza infaz kurumuna geçmek istediğini ancak takdir yetkisinin keyfî şekilde kullanıldığını ve koşulları sağlamasına rağmen objektif olmayan bir yorumla talebinin reddedilmesinin anayasal güvencelere aykırı olduğunu belirtmiştir. İnfaz Hâkimliği, bahse konu kararın bu aşamada usule ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle 10/7/2020 tarihinde şikâyetin reddine karar vermiştir.

5. Başvurucunun İnfaz Hâkimliğince verilen karara karşı benzer iddialarla yaptığı itiraz başvurusu, Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/7/2020 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Kararın gerekçesinde, itiraz konu kararın usule ve kanuna aykırı olmadığı belirtilmiştir.

6. Nihai kararın 27/7/2020 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine başvurucu 17/8/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

7. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

8. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

9. Başvurucu; açık ceza infaz kurumuna ayrılma koşullarını taşımasına rağmen hiçbir somut delil olmadan keyfî şekilde talebinin reddedildiğini, bu nedenle dört aydır haksız şekilde kapalı ceza infaz kurumunda tutulmaya devam ettiğini belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Ayrıca başvurucu, açık ceza infaz kurumuna geçme talebinin reddedilmesi nedeniyle ailesiyle olan bağlarını güçlendiremediğini belirterek aile hayatına saygı hakkının da ihlal edildiğini öne sürmüştür.

10. Adalet Bakanlığının (Bakanlık) görüşünde, başvuruya konu edilen süreç özetlenmiş ve kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacak incelemede Anayasa ve mevzuat hükümleri doğrultusunda somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Başvurucu; Bakanlık görüşüne karşı sunduğu cevap dilekçesinde, süreç içinde bağımsız koğuşa geçme talebinde bulunmasına rağmen aksi yönde ifade edilen bilginin asılsız olduğunu, keyfî ve hukuka aykırı karar nedeniyle altı ay sonra tahliye olabildiğini belirtmiştir.

11. Başvuruya konu edilen uygulamanın cezayla ilgili değil cezanın infazıyla ilgili olması ve ihlal iddialarının infazın şekline yönelik olarak dile getirilmesi nedeniyle başvuru kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmiştir (aynı yönde değerlendirme için bkz. Ömer Faruk Gergerlioğlu (2) [2. B.], B. No: 2021/30782, 20/11/2024, §§ 46, 47). Öte yandan başvurucunun aile hayatına ilişkin iddialarının soyut nitelikte olduğu ve hakkın ne suretle ihlal edildiğini ortaya koyamadığı anlaşıldığından aile hayatına saygı hakkı yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır.

12. Anayasa Mahkemesi; Ömer Faruk Gergerlioğlu (2) kararında, bir mahkûmiyet kararının infazına ilişkin olarak Anayasa'nın 19. maddesinin açık bir hüküm içermediğini vurgulamıştır. Anılan kararda, bir kimsenin mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi kapsamında hürriyetinden yoksun bırakıldığının söylenebilmesi için her şeyden önce hürriyeti kısıtlayıcı ceza veya güvenlik tedbirinin bir mahkeme tarafından verilmesinin ve yerine getirilecek kararın hürriyeti kısıtlayıcı ceza veya güvenlik tedbirlerine ilişkin olmasının gerekli olduğu belirtilmiştir. Ayrıca ceza veya güvenlik tedbiri içermeyen bir karara dayanılarak bir kimsenin hürriyetinden yoksun bırakılmasının mümkün olmadığı ve hürriyetten yoksun bırakılmanın mahkemece verilen hürriyeti kısıtlayıcı ceza veya güvenlik tedbirinin kapsamını aşmamasının önemli olduğu ifade edilmiştir (Ömer Faruk Gergerlioğlu (2), § 51; ayrıca bkz. Ercan Bucak (2) [1. B.], B. No: 2014/11651, 16/2/2017, § 40).

13. Ömer Faruk Gergerlioğlu (2) kararında Anayasa Mahkemesi, hürriyetten yoksun bırakmanın niteliğini değiştirmeyecek nitelikteki farklı tür ceza infaz kurumlarındaki tutulmaların müstakil bir hürriyetten yoksun bırakma hâli olarak kabulünün mümkün olmadığını belirtmiştir. Ayrıca hapis cezasının hangi tür ceza infaz kurumunda yerine getirileceği meselesinin, bir mahkûmiyet kararının infazına bağlı olarak hürriyetten yoksun bırakma hâlinin Anayasa'nın 19. maddesinin gerekliliklerine uygunluğu üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığını da kabul etmiştir. Neticede hapis cezasının infaz şekline ilişkin uygulamaların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının kapsamı dışında olduğunu belirterek bu yöndeki şikâyetlerin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir (Ömer Faruk Gergerlioğlu (2), §§ 52-56).

14. Anılan ilkeler somut başvuru bağlamında da dikkate alındığında başvurucunun cezasının açık ceza infaz kurumu yerine kapalı ceza infaz kurumunda yerine getirilmesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetlerinin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 13/5/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Uğur Eldemir (3) [2. B.], B. No: 2020/25033, 13/5/2025, § …)
   
Başvuru Adı UĞUR ELDEMİR (3)
Başvuru No 2020/25033
Başvuru Tarihi 18/8/2020
Karar Tarihi 13/5/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddedilmesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Mahkumiyete bağlı tutma Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi