TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
HÜLYA ÇINAR VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2020/27741)
|
|
Karar Tarihi: 31/12/2020
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Eyup GÖNENBABA
|
Başvurucular
|
:
|
Hülya ÇINAR ve diğerleri [bkz.
ekli (1) numaralı tablo]
|
Başvurucular Vekilleri
|
:
|
bkz. ekli (1) numaralı
tablonun (F) sütunu
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Ekli (1) numaralı tabloda sıralanan başvurular,
başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemelerinden sonra
Komisyona sunulmuştur.
3. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Başvurucuların bir kısmı, bireysel başvuru harç ve
masraflarını karşılama imkânlarının bulunmadığını belirterek adli yardım
talebinde bulunmuştur.
5. Konularının aynı olması sebebiyle ekli (1) numaralı
tablonun (B) sütununda numaraları belirtilen başvuru dosyalarının 2020/27741
numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2020/27741
numaralı dosya üzerinden yapılmasına ve diğer dosyaların kapatılmasına karar
verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71.
maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana
ilişkin olduğu değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine
karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucuların bir kısmı haklarında yürütülen hukuk
yargılamalarının uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının; bir
diğer kısmı ise makul sürede yargılanma hakkının yanı sıra Anayasa'da güvence
altına alınan diğer hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa
Mahkemesine çeşitli tarihlerde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
10. Mahkemenin 31/12/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım
Talebi Yönünden
11. Başvuruculardan bir kısmı, bireysel başvuru harç ve
masraflarını karşılayacak gelirleri olmadığını beyan ederek adli yardım
talebinde bulunmuştur.
12. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No:
2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini
önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun
olduğu anlaşılan başvurucuların açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım
taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların
İddiaları
13. Başvurucular, uzun süren yargılama nedeniyle makul
sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
a. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
14. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul
edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı
anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
b. Esas
Yönünden
15. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması
devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma
hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas
alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50-52).
16. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri,
§§ 41, 45).
17. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer
başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında ekli (1) numaralı tablonun
(G) sütununda belirtilen yargılama sürelerinin makul olmadığı sonucuna varmak
gerekir.
18. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde
güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar
verilmesi gerekir.
C. Diğer İhlal
İddiaları
19. Başvuruculardan bir kısmı, makul sürede yargılanma
hakkının yanı sıra Anayasa'da güvence altına alınan diğer hak ve
özgürlüklerinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
20. Başvurucuların iddiaları, Anayasa Mahkemesinin
bireysel başvuru inceleme yetkisine girdiği ölçüde ve sunulan belgeler
çerçevesinde değerlendirildiğinde temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine
yönelik iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olduğu, 30/3/2011 tarihli ve 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda
düzenlenen diğer kabul edilebilirlik kriterlerini de karşılamadığı
anlaşılmaktadır.
21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının
kabul edilebilirlik kriterlerini karşılamaması nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.
D. 6216 Sayılı
Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
"(1) Esas inceleme sonunda,
başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal
kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için
yapılması gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme
kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden
yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir
veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama
yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı
ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar
verir."
23. Başvurucular, ihlalin tespiti ile maddi ve manevi
tazminata karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
24. Somut olayda, makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği sonucuna varılmıştır.
25. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi
zararları karşılığında ekli (1) numaralı tablonun (H) sütununda belirtilen net
tutarlarda manevi tazminatın başvuruculara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesi
gerekir.
26. Anayasa Mahkemesinin maddi tazminata hükmedebilmesi
için başvurucuların uğradıklarını iddia ettikleri maddi zarar ile tespit edilen
ihlal arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Başvurucuların bu konuda herhangi bir
belge sunmamış olması nedeniyle maddi tazminat taleplerinin reddine karar
verilmesi gerekir.
27. Dosyadaki belgelerden tespit edilen ekli (1) numaralı
tablonun (E) sütununda belirtilen harç ve ekli (2) numaralı tabloda belirtilen
vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderlerinin başvuruculara ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinde bulunan başvurucuların adli
yardım taleplerinin KABULÜNE,
B. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının kabul edilebilirlik
kriterlerini karşılamaması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul
sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvuruculara ekli (1) numaralı tablonun (H) sütununda
belirtilen net tutarlarda manevi tazminatın AYRI AYRI ÖDENMESİNE,
E. Başvurucuların maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
F. Vekille temsil edilen başvuruculara vekalet ücretinin
aynı avukatla temsil edilenler yönünden -ekli (2) numaralı tabloda gösterildiği
gibi- MÜŞTEREKEN, diğerlerine AYRI AYRI; ekli (1) numaralı tablonun (E)
sütununda belirtilen harçların da ekli tabloda gösterildiği gibi başvuruculara
ÖDENMESİNE,
G. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların
Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihlerinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
H. Kararın bir örneğinin bilgi için ekli (1) numaralı
tablonun (D) sütununda belirtilen mahkemelere GÖNDERİLMESİNE,
İ. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 31/12/2020tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.