logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Zeki Avcı [1.B.], B. No: 2020/31091, 13/12/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ZEKİ AVCI BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/31091)

 

Karar Tarihi: 13/12/2023

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Ayşenur TUNCER

Başvurucu

:

Zeki AVCI

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; kapalı görüşün kayda alınması nedeniyle haberleşme hürriyeti ile özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, şikâyet ve itiraz süreçlerinde alınan Cumhuriyet savcılığı mütalaalarının kendisine tebliğ edilmemesi/bildirilmemesi nedeniyle de adil yargılanma hakkının ihlali iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucu, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olma suçundan Osmaniye 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Kurum) tutuklu olarak bulunmaktayken bireysel başvuru yoluna başvurmuştur. Başvurucu hakkındaki mahkûmiyet hükmü ise 4/11/2020 tarihinde işbu bireysel başvuru tarihinden sonra kesinleşmiştir.

3. Başvurucu, ailesiyle kapalı görüşlerinin kaydedilmesi uygulamasına son verilmesi ve mevcut kayıtların silinmesi için Osmaniye İnfaz Hâkimliğine (Hâkimlik) şikâyette bulunmuştur. Hâkimlik; Kurum tarafından gönderilen cevabi yazıda teknik açıdan dinleme yapılmadığı, Kurumun özellikle kayıt işleminin olmadığı, telefon ile yapılan görüşmeleri düzenleyen sistemin otomatik olarak işlemleri gerçekleştirdiği ve Kurum personelinin müdahalesinin olmadığı belirtildiğinden şikâyetin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı başvurucunun yaptığı itiraz, Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Hâkimlik kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan kesin olarak reddedilmiştir.

4. Başvurucu, nihai hükmü 8/9/2020 tarihinde öğrendikten sonra 21/9/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

6. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan hükümlü başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.

A. Özel Hayata ve Aile Hayatına Saygı Hakkı ile Haberleşme Hürriyetinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia

7. Başvurucu; ailesiyle kapalı görüşlerinin kaydedilmesine ilişkin infaz hâkimliğine yaptığı şikâyetin reddedilmesi nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; derece mahkemelerinde başvurucunun kapalı görüşlerinin dinlenmediği ve kaydedilmediği hususunda oluşan kanaatin mağdur sıfatı bakımından yapılacak incelemede dikkate alınması gerektiği dile getirilmiştir. Bakanlık, başvurunun esası hakkında ise mevzuat ve konuyla ilgili içtihada yer vererek Anayasa Mahkemesince karar verilirken bunların dikkate alınması gerektiğini ifade etmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

8. Başvuru, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyeti kapsamında incelenmiştir.

9. Ağır Ceza Mahkemesinin itiraz incelemesinde Kuruma yazdığı müzekkereye verilen cevapta teknik açıdan herhangi bir dinlemenin yapılmadığı ancak ülke genelinde olduğu gibi telefon ile yapılan görüşmelerin tamamının tek bir sistem üzerinden gerçekleştiği, Kurum görevlilerinin özellikle kayıt etme ve arşivleme gibi bir işleminin olmadığı, telefon ile yapılan görüşmeleri düzenleyen sistemin otomatik olarak işlemleri gerçekleştirdiği, bu duruma da Kurum personelinin müdahalesinin olamadığı ve kapalı görüş için ayrılmış otuz altı tane kabinde yapılan görüşmelerin tek tek dinlenmesine de ayrıca imkân bulunmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.

10. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar" kenar başlıklı 46. maddesinin (1) numaralı fıkrasında bireysel başvurunun ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda Onur Doğanay (B. No: 2013/1977, 9/1/2014, § 42) kararında bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için başvuruya konu edilen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden başvurucunun güncel bir hakkı nedeniyle kişisel olarak ve doğrudan etkilenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu çerçevede bu üç temel ön şartın birlikte bulunması ve ortaya çıkan sonuç nedeniyle başvurucunun mağdur olduğunu ileri sürmesi gerektiği vurgulanmıştır.

11. Bu ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde başvurucu kapalı görüşlerinin kaydedilmesinden yakınmakta ise de Bakanlık görüşünde yer alan ve Kurumun müzekkere cevabında belirttiği bilgilere göre kapalı görüşlerin gerçekleştirildiği kabinlerde teknik açıdan herhangi bir dinlemenin yapılmadığı ve Kurum görevlilerinin özellikle kayıt etme ve arşivleme gibi bir işleminin olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim derece mahkemeleri de kararlarında kapalı görüşlerde herhangi bir dinlemenin yapılmadığı ve kapalı görüşlerin kayıt altına alınmadığı gerekçesine dayanmıştır. Başvurucu Bakanlığın görüşüne cevap vermediği gibi bireysel başvuru öncesinde kapalı görüşlerinin kaydedildiğini de ortaya koymamıştır. Dolayısıyla başvuru tarihi itibarıyla başvurucunun kamusal bir işlem ve eylemden doğrudan ve kişisel olarak etkilenmediği anlaşıldığından mağdur statüsünün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

12. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama İlkelerinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia

13. Başvurucu, savcılık görüşünün kendisine tebliğ edilmemesi/bildirilmemesi nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

14. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun bu bölümdeki iddialarının silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri kapsamında incelenmesi gerekir.

15. 6216 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında anayasal açıdan önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı başvuruların esastan incelenmeksizin reddedilebileceği hüküm altına alınmıştır. 6216 sayılı Kanun’da anayasal ve kişisel önemden yoksun başvuruların kabul edilemez bulunabilmesi için iki şart öngörülmüştür. Anayasal önem olarak adlandırılabilecek olan birinci şart başvurunun Anayasa’nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımaması, kişisel önem olarak adlandırılabilecek olan ikinci şart ise başvurucunun önemli bir zarara uğramamasıdır (K.V. [GK], B. No: 2014/2293, 1/12/2016, § 57).

16. Anayasa Mahkemesi, Devran Duran ([GK], B. No: 2014/10405, 25/5/2017, §§ 106-112) kararında; tutukluluğa itiraz incelemeleri sırasında alınan savcılık görüşünün şüpheli veya sanıklara bildirilmemesinin anayasal önem taşımadığını, içeriğinde başvurucunun cevap vermesini gerektirmeyen ve daha önce ileri sürülmemiş yeni bir olgudan bahsedilmeyen durumlarda savcılık görüşünün başvurucuya bildirilmemesinin önemli bir zarara da neden olmadığını ifade etmiştir.

17. Somut olayda Ağır Ceza Mahkemesince yapılan itiraz incelemesinde Cumhuriyet savcısının yazılı görüşünün alındığı anlaşılmıştır. Başvurucu tarafından savcılık görüşünün bildirilmediği ileri sürülmüşse de başvuru formu ve eklerinde bu görüş yazısında başvurucunun cevap vermesini gerekli kılan ve daha önce haberdar olmadığı yeni bir olgunun bulunduğu dile getirilmemiştir. Ayrıca Hâkimlik kararının savcılık görüşüne dayanılarak verildiği yönünde bir tespit de bulunmamaktadır. Dolayısıyla başvurucunun iddiaları bakımından anılan Devran Duran kararında belirtilen ilkelerden ve sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum mevcut değildir.

18. Başvurucunun savcılık görüşünün kendisine bildirilmemesi nedeniyle ciddi anlamda zarar gördüğü ve bu görüşün kendisi için ne denli önemli olduğu hususunda herhangi bir açıklama yapmadığı dikkate alındığında başvurunun bu kısmı yönünden önemli bir zararının olmadığı kanaatine varılarak başvurunun anayasal ve kişisel önemden yoksun olduğu anlaşılmaktadır (benzer başvuru yönünden bkz. Devran Duran, §§ 104-122).

19. Açıklanan gerekçelerle anayasal ve kişisel önemden yoksun olması nedeniyle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. Silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın anayasal ve kişisel önemden yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 13/12/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Zeki Avcı [1.B.], B. No: 2020/31091, 13/12/2023, § …)
   
Başvuru Adı ZEKİ AVCI
Başvuru No 2020/31091
Başvuru Tarihi 21/9/2020
Karar Tarihi 13/12/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kapalı görüşün kayda alınması nedeniyle haberleşme hürriyeti ile özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, şikâyet ve itiraz süreçlerinde alınan Cumhuriyet savcılığı mütalaalarının kendisine tebliğ edilmemesi/bildirilmemesi nedeniyle de adil yargılanma hakkının ihlali iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Haberleşme-ceza infaz kurumu uygulamaları (sakıncalı mektup hariç) Kişi Bakımından Yetkisizlik
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Silahların eşitliği ilkesi / çelişmeli yargılama ilkesi (ceza) Anayasal ve Kişisel Önemin Olmaması
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi