TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
KAMRAN BİJANI BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2020/343)
Karar Tarihi: 15/3/2022
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Muammer TOPAL
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
Raportör
Elif ÇELİKDEMİR ANKITCI
Başvurucu
Kamran BİJANI
Vekili
Av. Özlem AKYÜZ ŞİRKET
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, idari gözetim kararı verilmesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, eşinden farklı geri gönderme merkezinde tutulması nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 3/1/2020 tarihinde yapılmıştır.
3. Komisyonun 3/1/2020 tarihli kararıyla başvurucunun ülkesine sınır dışı edilmesine dair işleminin tedbiren durdurulması talebi reddedilmiş, adli yardım talebi kabul edilmiştir.
4. Komisyon, başvurunun kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiası yönünden başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiası yönünden kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. 1988 yılında doğan ve İran vatandaşı olan başvurucu, ülkesinde gözaltına alındıktan sonra kötü muameleye maruz kaldığını, 2013 yılında ülkesindeki iç karışıklıklardan kaçarak Türkiye'ye geldiğini ifade etmiştir.
7. Başvurucunun uluslararası koruma başvurusunun geri çekilmiş sayılmasına karar verilmesine rağmen yasa dışı yollarla Türkiye'de kalmaya devam ettiği ve hakkında O-100 (semti meçhul yurda giriş yasaklı sığınmacı) tahdit kaydının bulunduğu gerekçesine dayanılarak İstanbul Valiliğinin (Valilik) 17/12/2019 tarihli kararıyla 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (i) bendi uyarınca başvurucunun sınır dışı edilmesine ve 6 ay süreyle idari gözetim altına alınmasına karar verilmiştir.
8. Başvurucunun idari gözetim altına alınma kararına karşı yaptığı itiraz İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/12/2019 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
9. Başvurucu 3/1/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
10. Bireysel başvuru tarihinden sonra başvurucunun sınır dışı işlemine karşı açtığı iptal davası, İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 19/3/2020 tarihli kararıyla kesin olarak reddedilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Anayasa Mahkemesinin 15/3/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
12. Başvurucu, hukuka aykırı olarak idari gözetim altında tutulması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, eşinden farklı geri gönderme merkezinde tutulması nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
13. Anayasa Mahkemesi B.T. ([GK], B. No: 2014/15769, 30/11/2017) başvurusunda idari gözetim altında tutulma yerlerinin yönetim, denetim ve işletilmesinin İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen bir kamu hizmeti olduğunu, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesine göre idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakkı doğrudan etkilenenlerin idari yargıda tam yargı davası açılabileceğini, teorik düzeyde mevcudiyeti tespit edilen bu yolun -sırf bilgi eksikliği nedeniyle- fiiliyatta hiç işletilmemesinin etkisiz olduğu biçiminde yorumlanamayacağını belirtmiş ve yabancının salıverilmesi hâlinde etkili hukuk mekanizmasının tam yargı davası olduğunu ifade etmiştir (B.T., §§ 45-58).
14. Anayasa Mahkemesi aynı başvuruda idari gözetimi sona erdirilen başvurucuların hukuka aykırı olarak idari bir kararla özgürlüklerinden yoksun bırakılmaları nedeniyle uğradıklarını öne sürdükleri maddi ve manevi zararlarının karşılanması bakımından başarı şansı sunma, yeterli giderim sağlama kapasitesini haiz ve ulaşılabilir olduğu görülen tam yargı davası yolu tüketilmeden yapılan başvuruların incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmadığı sonucuna varmıştır (B.T., § 73; A.A., B. No: 2014/18827, 20/12/2017, § 37).
15. Başvurucunun 17/12/2019 tarihinde 6 aylık süreyle sınırlı olarak idari gözetim altına alındığı ve bu sürenin en çok 6 ay daha uzatılabileceği dikkate alınarak inceleme tarihi itibarıyla bu sürenin de dolduğu tespit edildiğinden başvurucunun hali hazırda idari gözetim altında olmasını gerektiren bir olgunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda tam yargı davası açılabileceği gözetildiğinde başvurucunun daha önce geri gönderme merkezlerinde tutulması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, eşinden ayrı tutulması nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiası bakımından yukarıda açıklanan ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmamaktadır.
16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kişi hürriyeti ve güvenliği ile aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 15/3/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.