logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Ersin Salbaş [2.B.], B. No: 2020/8216, 13/4/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ERSİN SALBAŞ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/8216)

 

Karar Tarihi: 13/4/2023

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Yüksel GÜNARSLAN

Başvurucu

:

Ersin SALBAŞ

Vekili

:

Av. İzzet Barış DURUŞ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, başvurucunun (sanığın) kabulü yönündeki beyanından dönmesine rağmen hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, başvurucunun taksirle yaralama suçundan cezalandırılması talebiyle 29/5/2018 tarihli iddianame düzenlemiştir.

4. İddianamenin Bodrum 3. Asliye Ceza Mahkemesince (Mahkeme) kabulü ile açılan davada duruşmanın ilk oturumu 11/10/2018 tarihinde yapılmıştır. Başvurucu anılan oturumda meydana gelen olayda herhangi bir kusurunun olduğunu düşünmediğini beyan ederek isnat edilen suçu inkâr etmiştir.

5. Mahkeme tarafından aynı oturumda başvurucuya 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumunun tüm hukuki sonuçları anlatılarak hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi hâlinde uygulanmasını kabul edip etmediği sorulmuştur. Başvurucu, HAGB hükümlerinden faydalanmak istediğini beyan etmiştir.

6. Başvurucu; Mahkemeye gönderdiği 31/1/2019 tarihli dilekçesinde, her ne kadar savunması sırasında HAGB uygulamasından faydalanmak istediğini beyan etmiş olsa da aklanma hakkını kullanmasını kısıtlayacağı düşüncesiyle beyan ve talebinden vazgeçerek hakkında anılan hükümlerin uygulamasını kabul etmediğini bildirmiştir.

7. Mahkeme 12/12/2019 tarihli yedinci ve son celsede başvurucunun isnat edilen taksirle yaralama suçundan 4.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, kabul edilmiş olması nedeniyle HAGB'ye karar vermiştir.

8. 16/1/2020 tarihli itiraz dilekçesinde başvurucu -diğerlerinin yanı sıra- 31/1/2019 tarihli dilekçesi ile HAGB uygulamasına ilk oturumda verdiği muvafakatı geri aldığını bildirmesine rağmen HAGB kararı verildiğini ileri sürmüştür.

9. Anılan itiraz, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinin 21/1/2020 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Ret gerekçesinde başvurucunun itiraz ettiği hususlarla ilgili olarak bir değerlendirme yapılmamıştır.

10. Başvurucu, nihai hükmü 29/1/2020 tarihinde öğrendikten sonra 24/2/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

II. DEĞERLENDİRME

11. Başvurucu; ilk oturumda kabul ettiği HAGB hükümlerinden faydalanma talebinden vazgeçtiğini Mahkemeye yazılı olarak bildirmesine rağmen HAGB kararı verilerek istinafa başvurma hakkının elinden alındığını, bu suretle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

12. Bakanlık görüşünde;

i. Başvurucunun iddialarının esas itibarıyla derece mahkemelerince verilen kararlarda hukuk kurallarının yanlış uygulandığı, dolayısıyla kararın sonucuna ilişkin olduğu hususunun öncelikle değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

ii. Başvurucu aleyhine hükmedilen 4.000 TL adli para cezasına karşı istinaf yoluna başvuru imkânı tanınmaması suretiyle hükmün denetlenmesi hakkına yapılan müdahalenin ölçülü olup olmadığı Anayasa Mahkemesinin değerlendirilmesine sunulmuştur.

iii. Başvurucunun HAGB kararına karşı itirazlarını etkili bir şekilde ileri sürebildiği vurgulanmıştır.

13. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur. Başvurucu; bu kapsamda hükmedilen adli para cezasının miktar itibarıyla kesinlik sınırının üzerinde olduğunu, mevzuatta öngörülen istinaf kanun yolu başvuru hakkının kendisine tanınmadığını, hakka yapılan müdahalenin ölçülü olduğu iddiasının yersiz olduğunu beyan etmiştir. Başvuru ayrıca itiraz incelemesinin davanın esasına ilişkin değerlendirmeye imkân sağlamaması nedeniyle etkili olmadığını ileri sürmüştür.

14. Başvuru, adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı yönünden incelenmiştir.

15. Anayasa Mahkemesi Ufuk Bekdemir (B. No: 2016/14113, 31/3/2022) kararında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilerek başvurucunun hakkındaki mahkûmiyet hükmüne karşı istinaf kanun yoluna başvurmasının engellenmesinin mahkemeye erişim hakkına müdahale teşkil ettiğini tespit etmiştir (Ufuk Bekdemir, § 21).

16. Söz konusu karara göre HAGB, öncelikle bir mahkûmiyet hükmünün kurulmasını gerektirmektedir. Ancak 5271 sayılı Kanun'a göre sanığın kabul etmemesi hâlinde -diğer koşullar gerçekleşmiş olsa bile- sanık hakkında dava konusu suçla ilgili olarak verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Bu durumda ilk derece mahkemesince mahkûmiyet hükümlerinin istinaf kanun yolu açık olarak verilmesi gerekir (Ufuk Bekdemir, § 27).

17. Ufuk Bekdemir kararında derece mahkemesinin başvurucu kabul etmediği hâlde hakkında HAGB'ye karar verilmesi şeklindeki uygulamasının kanuni dayanağının bulunmadığı ve başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen kanunilik ölçütünü karşılamadığı kabul edilmiştir. Anayasa Mahkemesi anılan kararda müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı tespit edildiğinden Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen diğer unsurlar olan meşru amaç ve ölçülülük kriterlerine riayet edilip edilmediğinin ayrıca değerlendirilmesine gerek görmemiş ve başvurucunun mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (Ufuk Bekdemir, §§ 28-30).

18. Başvurucunun yargılamanın hiçbir aşamasında HAGB hükümlerinin uygulanmasını kabul etmediği Ufuk Bekdemir başvurusundan farklı olarak somut olayda başvurucu, duruşmanın ilk oturumunda HAGB hükümlerinin uygulanmasına rıza göstermiş ancak daha sonra Mahkemeye yazılı olarak bildirmek suretiyle bu yöndeki rızasını geri almıştır.

19. Anayasa Mahkemesi Atilla Yazar ve diğerleri ([GK], B. No: 2016/1635, 5/7/2022) kararında ceza yargılamasında henüz duruşmanın başında sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabule ilişkin irade beyanının alınması usulünün doğurduğu sakıncaları ayrıntılı olarak ortaya koymuştur (Atilla Yazar ve diğerleri, §§ 159-164). Anılan karara göre henüz verilmemiş ve açıklanmamış bir hükmün açıklanmasının ertelenmesini isteyip istemediği sorulan sanık hiçbir şüphenin aydınlatılmadığı bir aşamada, kendi yargılama sonucunu tahmin edip henüz aydınlatılmamış bir iradeyle beyanda bulunmak zorunda bırakılmaktadır (Atilla Yazar ve diğerleri, § 162).

20. Somut olayda da başvurucunun yargılamanın henüz başında HAGB hükümlerinin uygulanmasını kabul etmesine karşın yargılamanın devamında aklanma hakkını kullanmasını kısıtlayacağı gerekçesiyle bu kabulünden vazgeçmesi karşısında Ufuk Bekdemir kararında yer alan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır.

21. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

22. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

23. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019,§§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

24. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Bodrum 3. Asliye Ceza Mahkemesine (E.2018/276, K.2019/450) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,

E. 446,90 TL harç ve 9.900 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 10.346,90 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 13/4/2023tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Ersin Salbaş [2.B.], B. No: 2020/8216, 13/4/2023, § …)
   
Başvuru Adı ERSİN SALBAŞ
Başvuru No 2020/8216
Başvuru Tarihi 24/2/2020
Karar Tarihi 13/4/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, başvurucunun (sanığın) kabulü yönündeki beyanından dönmesine rağmen hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Mahkemeye erişim hakkı İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi