TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ARGEMO MOBİLYA DEKORASYON SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/20295)
Karar Tarihi: 18/12/2024
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Tuğba YILDIZ
Başvurucu Argemo Mobilya Dekorasyon Sanayi ve
Ticaret Ltd. Şti.
Vekili
Av. Ümit GÖRGÜLÜ SEVİL
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, yargı kararının icra edilmemesi nedeniyle kararın icrası hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Batman-Bismil yolu üzerinde bulunan Murat Uçar Bölge Trafik Denetleme İstasyonu'na yapılan bombalı terör saldırısı nedeniyle Şirkete ait aracın zarar gördüğünden bahisle başvurucu Şirket, araçtaki değer kaybının 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında tazmini istemiyle Diyarbakır Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna (Komisyon) başvuruda bulunmuştur. Komisyon 15/11/2017 tarihli kararla araçta meydana gelen değer kaybının tazminine yönelik talebin 5233 sayılı Kanun kapsamında olmadığından reddine karar vermiştir.
3. Başvurucu Şirket, Komisyon kararının iptali istemiyle Diyarbakır 3. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır. Mahkeme tarafından 11/1/2019 tarihli kararla davanın reddine karar verilmiştir. Başvurucu Şirketin istinaf talebi Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava Dairesince 30/12/2020 tarihli kararla kabul edilmiş ve Komisyon kararı iptal edilmiştir. Karar gerekçesinde; sigortadan alınan yazıda Şirkete ait aracın bombalı saldırıda hasar gördüğü, tamir için yetkili serviste beklediği, sigortalı olan aracın olay tarihi itibarıyla değer kaybının olduğunun belirtildiği bu durumdataşıtta değişimi gerçekleştirilen parçalar dışında kalıcı ve değer kaybına konu zararın oluştuğu taşıtın onarılması dışında taşıt hasarının kayıtlara geçmesinin piyasa değerinin düşmesine sebep olacağı, bu zararın da gerçek zarar olacağı ve bu zararın da anılan Kanun kapsamında olduğu belirtilmiştir.
4. Başvurucu, anılan karar üzerine tekrar Komisyona başvuruda bulunmuş. Komisyon tarafından başvurucunun talebi 26/2/2021 tarihinde reddedilmiştir. Karar gerekçesinde; terör teminatlı kaskosu olmasına rağmen kendi kastı sonucunda sigorta şirketine başvurmadan oluşan zarar için yapılan talebin 5233 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı vurgulanmıştır. Karar 10/3/2021 tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir.
5. Başvurucu Şirket7/4/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Başvurucu Şirket, istinaf mahkemesince verilen karar üzerine Komisyon tarafından bilirkişi incelemesi yapılarak oluşan değer kaybının ödenmesi gerekirken tekrar taleplerinin reddedilmesinin adil yargılanma ve mülkiyet hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
8. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; başvurucu Şirketin 29/03/2021 tarihinde Komisyona itirazen başvurduğu belirtilmiştir. Bireysel başvuruda bulunduktan sonra, Komisyonun başvurucu şirketin itirazını kabul ederek 26/02/2021 tarihli kararını iptal ettiği ve başvurucu şirketin aracında oluşan değer kaybından doğan zararın tespiti için bilirkişi görevlendirildiği ifade edilmiştir. Komisyon 28/4/2021 tarihinde sigorta eksperi tarafından tanzim edilen ekspertiz raporunda ortaya konulan 42.540 TL değer kaybı bedelinin başvurucu şirkete ödemesine karar verdiği, bu hususta başvurucu Şirketi sulhname imzalamaya davet ettiği vurgulanmıştır. 5/7/2021 tarihinde başvurucu Şirket ile Komisyon arasında sulhnamenin imzalandığı, sulhnamede başvurucu Şirketin söz konusu olay ile ilgili olarak uğradığı zararın tamamının karşılandığının belirtildiği ifade edilmiştir. Başvurucu Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
9. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında başvuru formunda belirtilen bilgilerde ve başvuruyla ilgili koşullarda herhangi bir değişiklik olduğunda bunun Mahkemeye bildirilmesinin gerektiği belirtilmiştir. Diğer yandan 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 51. maddesi ile İçtüzük'ün 83. maddesinde başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvurunun reddedileceği ve yargılama giderlerinin dışında ilgilinin 2.000 Türk lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verileceği öngörülmüştür.
10. Genel olarak bir hakkın açıkça öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu bağlamda bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve mahkemenin başvuruyu gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (Mehmet Güven Ulusoy [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015, § 31; S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 28).
11. Bu kapsamda özellikle mahkemeyi yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında mahkemenin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya tahrik edici bir üslup kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (Mehmet Güven Ulusoy, § 32; S.Ö., § 29).
12. Somut olayda başvurucu Şirket, istinaf mahkemesince verilen iptal kararının Komisyon tarafından uygulanmadığını ileri sürerek bireysel başvuruda bulunmuştur. Ancak başvurucunun itirazı üzerine Komisyonun 28/4/2021 tarihli yeni bir karar aldığı 42.540 TL olan zararın başvurucuya ödenmesine karar verildiği, başvurucu ve Komisyon arasında 5/7/2021 tarihli sulhname imzalandığı Bakanlık tarafından dosya kapsamında sunulan belgelerden anlaşılmıştır. Başvurucu Şirkete anılan ödemenin yapılması için 5/8/2021 tarihli ödeme emri düzenlenmiş olduğu görülmektedir. Başvurucu Şirket, bireysel başvuruda bulunmadan önce itirazen Komisyona başvurduğunu bireysel başvuru formunda belirtmediği gibi, gelişmelerle ilgili olarak Anayasa Mahkemesini bilgilendirmemiştir. Ayrıca Bakanlık görüşü tebliğ edilmesine rağmen konuyla ilgili karşı beyanda da bulunulmamıştır.
13. Bireysel başvurunun yapılmasından sonraki süreçte Komisyonun itirazı kabul etmesi ve başvurucu lehine yeni karar alması başvurucunun özellikle mağdur statüsünün değerlendirilmesi bağlamında kabul edilebilirlik incelemesi bakımından oldukça önemlidir. Buna karşılık başvurucu Şirket, İçtüzük'ün 59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerine açıkça aykırı bir şekilde yukarıda belirtilen Komisyon kararına ve sulhnameye ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmamıştır.
14. Bu itibarla başvurucu Şirketin, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan unsurlar hakkında bilgi vermediği, bu süreçte vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında Anayasa Mahkemesini bilgilendirmemek suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasını engellediği sonucuna varılmıştır.
15. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle reddine ve 6216 sayılı Kanun'un 51. maddesi uyarınca başvurucu aleyhine takdiren 2.000 TL disiplin para cezasına hükmedilmesine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,
B. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 51. maddesi uyarınca başvurucu Şirketin 2.000 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu Şirket üzerinde BIRAKILMASINA 18/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.