|
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
|
|
KARAR
|
|
|
|
MURAT UÇAR BAŞVURUSU
|
|
(Başvuru Numarası: 2021/30810)
|
|
|
|
Karar Tarihi: 4/11/2025
|
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
|
|
KARAR
|
|
|
|
Başkan
|
:
|
Basri BAĞCI
|
|
Üyeler
|
:
|
Yıldız SEFERİNOĞLU
|
|
|
|
Kenan YAŞAR
|
|
|
|
Ömer ÇINAR
|
|
|
|
Metin KIRATLI
|
|
Raportör
|
:
|
Burak TOPALOĞLU
|
|
Başvurucu
|
:
|
Murat UÇAR
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; internete erişim ve çıktı alma imkânı olan bilgisayar sağlanması talebinin değerlendirilmesine ilişkin olarak ceza infaz kurumu idaresi tarafından verilen kararda kullanılan ifadeler nedeniyle masumiyet karinesinin, bu talebin reddedilmesi nedeniyle savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
A. Bireysel Başvuruya Konu Süreç
2. Başvurucu, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu) bireysel başvuru tarihi itibarıyla tutuklu olarak bulunmaktadır.
3. Başvurucu, Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden sanık olarak yargılandığı dosyaya delil sunmak için internete erişim ve çıktı alma imkânı olan bilgisayar sağlanması talebinde bulunmuştur. Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı 27/1/2021 tarihinde başvurucunun talebinin reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
" ...yapılan incelemede tutuklunun kurumumuzda FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan tutuklu bulunduğu, halen örgüt üyeliğinin devam ettiği, dilekçesinde her ne kadar internet ve bilgisayardan savunma amaçlı faydalanmak istediğini belirtmiş ise de, kurum dışındaki diğer örgüt üyelerine talimat veya mesaj gönderme ihtimali bulunduğundan ilgilinin talebinin reddine... [karar verildi.]"
4. Başvurucu, Trabzon İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği ) başvurmuş; anayasal haklarının ihlal edildiğini öne sürerek karara karşı itirazda bulunmuştur. İnfaz Hâkimliği, başvurucunun itirazının reddine karar vermiş; kararın gerekçesinde başvurucunun talebinin 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 67. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca reddi gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu, karara itiraz etmiş; itiraz dilekçesinde İnfaz Hâkimliğine başvuru dilekçesinde öne sürdüğü iddiaları tekrarlamıştır. İtirazı inceleyen Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi (Ağır Ceza Mahkemesi), İnfaz Hâkimliği kararının usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek itirazın reddine kesin olarak karar vermiştir.
5. Başvurucu, nihai hükmü 2/3/2021 tarihinde öğrendikten sonra 1/4/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
B. Başvurucunun Savunma Hazırlamak Amacıyla Bilgisayar Kullanmayı Talep Ettiği Dava Süreci
6. Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi 13/7/2021 tarihinde başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Mahkûmiyet kararına karşı yapılan istinaf kanun yolu başvurusu Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince 30/9/2021 tarihinde reddedilmiştir. Söz konusu karar Yargıtay 3. Ceza Dairesince 27/9/2022 tarihinde onanmıştır.
7. Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada başvurucunun müdafi ile temsil edildiği, savunma hakkını kullandığı, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurduğu anlaşılmıştır. Ancak başvurucu, savunma hazırlamak amacıyla bilgisayar kullanma talebini kanun yollarında ileri sürmemiştir.
II. DEĞERLENDİRME
8. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
A. Masumiyet Karinesinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia
9. Başvurucu, hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü mevcut değilken Ceza İnfaz Kurumunun kendisini terör örgütü üyesi olarak değerlendirdiğini ileri sürerek masumiyet karinesinin ihlal edildiğini iddia etmiştir.
10. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, adil yargılanma hakkı kapsamında savunma hakkı ile masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediği konusunda Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacak incelemede Anayasa ve mevzuat hükümleri doğrultusunda somut olayın kendine özgü koşullarının gözönüne alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
12. Masumiyet karinesinin ihlal edilip edilmediği değerlendirilirken özellikle hukuk ve idari yargılama bakımından üzerinde durulması gereken önemli hususlardan biri yargılamayı yapan makamın ilgili kişiye suç isnat edip etmediği ve ceza yargılaması kararını sorgulayıp sorgulamadığıdır. Kamu otoriteleri veya görevlileri tarafından hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen kişiyle ilgili olarak yargılama süreci bir mahkûmiyet hükmüyle kesinlik kazanmadan suçluluğa dair herhangi bir kanaat ifade edilmiş olması ya da ceza yargılaması mahkûmiyet dışında bir kararla sona ermesine rağmen sona ermeye ilişkin kararda sanığın suçlu olabileceğinin ifade edilmesi durumunda masumiyet karinesinin ihlali söz konusu olabilecektir. Bu kapsamda karar vericilerin kullandıkları dil kritik önem taşır (Mustafa Akın [1. B.], B. No: 2013/2696, 9/9/2015, §§ 38, 39).
13. Anayasa Mahkemesi Yıldırım Güvenç ([2. B.], B. No: 2017/32945, 11/2/2021) kararında başvurucu hakkında açılan ceza davası devam etmekteyken başvurucunun idare ve gözlem kurulunca tehlikeli tutuklu statüsü grubuna dâhil edilmesine ilişkin karardaki ifadeleri değerlendirmiştir. Mezkûr kararın gerekçesinde başvurucunun terör örgütü üyesi olduğu yönündeki ifadelerin suçluluğa dair bir kanaat ifade ettiği ve bu anlamda masumiyet karinesini zedeler nitelikte olduğu sonucuna ulaşmıştır (anılan kararda bkz. §§ 58-61).
14. Anayasa Mahkemesinin İsmet Karabulut (2) ([2. B.], B. No: 2020/24390, 5/10/2023)kararında da ilk derece mahkemesince mahkûmiyet kararı verilen fakat hükmün kanun yolları aşamasında olduğu bir hükümözlünün benzer şikâyetlerine ilişkin hakkında yargılama devam ettiğinden karar kesinleşmedikçe kararın hangi aşamada (ilk derece, istinaf yahut temyiz) olduğunun masumiyet karinesi yönünden bir öneminin olmadığı belirtilmiş, başvurucu hakkında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla açılan ceza davasında verilen mahkûmiyet kararı henüz kesinleşmeden başvurucunun aktif örgüt üyesi olarak nitelendirilmesi nedeniyle masumiyet karinesinin ihlal edildiği sonucuna varılmıştır (anılan kararda bkz. §§ 45-51).
15. Bireysel başvuru incelemesine konu somut olayda da İdare ve Gözlem Kurulu, başvurucu hakkında ''hâlen örgüt üyeliğinin devam ettiği" şeklinde değerlendirmede bulunmuştur. Mevcut başvuruda da bireysel başvurunun yapıldığı tarih itibarıyla tutuklu hâlde yargılanan başvurucu hakkında anılan ifadeye yer verilmesi nedeniyle söz konusu kararlardan ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmadığı anlaşılmıştır.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. maddesi ile 38. maddesinin dördüncü fıkrasında güvence altına alınan masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
B. Savunma İçin Gerekli Zaman ve Kolaylıklara Sahip Olma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
17. Başvurucu; savunmasına dayanak belge ve görselleri toplamak için internete erişim ve çıktı alma imkânı olan bilgisayar kullanımına ihtiyaç duyduğunu ancak kendisine izin verilmediğini, delil toplama imkânının engellendiğini ileri sürerek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
18. Başvurucunun bilgisayar kullanımının reddedilmesine dair şikâyetinin özünün savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkına ilişkin olduğu, bu kapsamda bir inceleme yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.
19. Başvurucunun tarafı olduğu ceza davası kapsamında savunma hazırlamak amacıyla bilgisayar kullanma talebi İnfaz Hâkimliğince 5275 sayılı Kanun'un 67. maddesinin (3) numaralı fıkrasına aykırı olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Ağır Ceza Mahkemesi de bu gerekçeyi kabul ederek başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir.
20. Bireysel başvurunun ikincil niteliğinin bir sonucu olarak olağan kanun yollarında ve mahkemeler önünde ileri sürülmeyen iddialarla bu mahkemelere sunulmayan bilgi ve belgeler bireysel başvuru konusu edilemez (Bayram Gök [2. B.], B. No: 2012/946, 26/3/2013, § 20).
21. Somut olayda başvurucunun ihlale neden olduğunu belirttiği iddiasını sanık olarak yargılandığı ceza davasında istinaf ve temyiz kanun yollarında ileri sürmediği, böylece başvuru yollarını usulüne uygun tüketmediği sonucuna ulaşılmıştır (Erhan Çaha (3) [2. B.], B. No: 2020/15324, 4/2/2025, § 26).
22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
23. Başvurucu, masumiyet karinesinin ihlal edilmesi nedeniyle ihlalin tespiti ve 600.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
24. İhlal, İdare ve Gözlem Kurulu kararı ile ona atıf yapan İnfaz Hâkimliği kararından kaynaklanmaktadır. Başvuruda tespit edilen anayasal hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar ve zorunluluk bulunmaktadır. Anayasa'nın 148. ve 153. maddeleri ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. ve 66. maddeleri uyarınca ihlal kararının gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatıp Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirtilen ilkelere ve gerekçelere uygun biçimde yürütülecek yargılama sonunda hak ihlalinin nedenlerini gidererek yeni bir karar vermektir (yeniden yargılama konusunda bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2) [1. B.], B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
25. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. 1. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Savunma için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Anayasa'nın 36. maddesi ile 38. maddesinin dördüncü fıkrasında güvence altına alınan masumiyet karinesinin İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Kararın bir örneğinin masumiyet karinesinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Trabzon İnfaz Hâkimliğine (E.2021/435, K.2021/442) GÖNDERİLMESİNE,
E. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 4/11/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.