logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Fatih Korkmaz ve Feyzullah Doğan [2. B.], B. No: 2022/39038, 15/10/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

FATİH KORKMAZ VE FEYZULLAH DOĞAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/39038)

 

Karar Tarihi: 15/10/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Yusuf KARABULAK

Başvurucular

:

1. Fatih KORKMAZ

Vekilleri

:

Av. Dudu ERTUNÇ

 

 

Av. Fahrettin PİYADE

 

 

2. Feyzullah DOĞAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza infaz kurumunda ele geçirilen bir mektupta yer alan ifadelerden dolayı disiplin cezası verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucular, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) üye olma suçundan hükümlü olarak İskenderun T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Ceza İnfaz Kurumu) bulunmaktadır.

3. Başvurucu Fatih Korkmaz, aynı ceza infaz kurumunda bir dönem aynı odada birlikte kaldığı diğer başvurucu Feyzullah Doğan'a kurum yetkililerinin onayı ve izni dışında bir mektup göndermiştir. Mektubun gönderildiği Feyzullah Doğan'ın fazla kitaplarının olduğu poşeti eğitim birimi memurlarına teslim ettiği esnada yapılan incelemede kitaplardan birinin arasında bahse konu mektup bulunmuştur. Bunun üzerine Ceza İnfaz Kurumu personelince 12/1/2022 tarihli tutanak düzenlenmiş ve "pusula" olarak değerlendirilen mektubun Feyzullah Doğan'a okutulup anlatıldığı da tutanağa yazılmıştır.

4. Ele geçirilen mektup içeriğinde Fatih Korkmaz, günlük yaşantısından ve kaldığı odadaki birtakım değişikliklerden bahsetmiş, odada A.A. isimli kişiyle günlük 20-30 dakika aydınlanma muhabbetleri adı altında konuşmalar yaptıklarını, bu sayede tahliye olduktan sonra video izlemeye gerek kalmayacağını, ceza infaz kurumuna geldikten sonra kendisindeki değişimde Feyzullah Doğan'ın ve "diğer abiler" olarak bahsettiği kişilerin katkısı olduğunu belirtmiştir. Mektubun bir yerinde, Süleyman isimli bir kişinin yanına geldiğini ve "hocaların hocası", "Hocaefendi"nin ellerinden öptüğünü ve çok selam söylediğini ifade etmiştir. Fatih Korkmaz mektubunda ayrıca "abim, hocam, sırdaşım, mübarek insan" şeklinde hitap ettiği Feyzullah Doğan'ın ellerinden ve ayaklarından hürmetle öptüğünü dile getirmiştir. Son olarak İsmetoğlu diye bahsettiği bir kişiye yakın zamanda mektup yazacağını, bu kişinin pusulasını aldığını ancak bir dahaki sefere kendisini ateşe atmaması gerektiğini, bu günlerde 2/10'dan dolayı daha dikkat etmeleri gerektiğini dile getirmiştir.

5. Feyzullah Doğan da bu mektuba cevaben yazdığı ve Ceza İnfaz Kurumunun izniyle ilettiği mektubunda; birlikte güzel vakitler geçirdiklerini, çalıştıkları anları sürekli düşündüğünü, beraber okudukları kitapları tekrar okuduğunu ifade etmiştir. Başvurucu Fatih Korkmaz ile aynı odada kalan kişilerin isimlerini yazarak hepsine selam ilettiğini belirtmiştir.

6. Ceza İnfaz Kurumu personellerince düzenlenen tutanak uyarınca mektupta yer alan sözler nedeniyle Fatih Korkmaz ve mektubun muhatabı Feyzullah Doğan hakkında FETÖ/PDY ile bağlantılı olarak suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapmak veya yaptırma disiplin suçundan soruşturma başlatılmıştır. Başvurucu Fatih Korkmaz, alınan ifadesinde daha önce aynı odada kaldıkları Feyzullah Doğan'ın kendisine hem maddi hem manevi açıdan çok yardımcı olduğunu, şu anki sağlıklı hâline Feyzullah Doğan'ın çabasıyla ulaştığını, yazılan mektupta Feyzullah Doğan'a olan sevgi ve muhabbetinden dolayı mübarek insan kavramını kullandığını, yazdığı mektubun doğrudan Feyzullah Doğan'a yönelik olduğunu, ona karşı duygularını ifade ettiğini, FETÖ/PDY'ye yönelik herhangi bir övgü kullanmadığını beyan etmiştir.

7. Soruşturma kapsamında savunması istenen Feyzullah Doğan ise 8/1/2022 tarihli savunmasında; hakkında suç olarak isnat edilen metnin içeriği hakkında bilgisi olmadığını, metnin bir örneğinin verilmesi durumunda savunma yapabileceğini ifade etmiştir. Aynı başvurucu 10/1/2022 tarihli yazılı savunmasında ise metnin fotokopisini talep ettiğini ancak kendisine verilmediğini, Fatih Korkmaz'a Kuran'ı Kerim okumayı öğrettiğini, bu nedenle teşekkür mahiyetinde abartılı ifadeler içeren bir yazının kendisine yazıldığını, her ne kadar buna layık olmasa da kendisine "Hocaların Hocası" diye hitap edildiğini, metne bakıldığında kendisini öven ifadelerin olduğunu, söz konusu metnin bu olabileceğini, eğer metin bu ise metin tekrar okunduğunda yanlış anlaşıldığının açık ve net olduğunu, disiplin soruşturmasına konu metnin bir örneği verilmediğinden kendi değerlendirmeleri ile savunma yapabildiğini belirtmiştir.

8. Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı (Disiplin Kurulu) disiplin soruşturması sonucunda, mektup içeriğinde; örgütten kopmaları önlemek, örgütün organize şekilde hareket etmesini temin etmek ve örgütün sözde davasına sahip çıkmak amaçlarının güdüldüğünü belirtmiştir. Bununla birlikte kurum içinde yasal yollarla mektuplaşma imkânı olmasına rağmen bu yola başvurulmayarak idareden habersiz bir şekilde pusulayla haberleşmeye çalışılmasının şüpheleri güçlendirdiği, nitekim pusula içinde bir başvurucunun diğerini dikkatli olmaları için uyardığı üzerinde durulmuştur. Disiplin Kurulu kararında örgüte bağlılığı artırmaya çalıştıkları belirtilen başvurucuların 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 44. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (l) bendinde düzenlenen suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak eylemini gerçekleştirdiği gerekçesiyle başvurucu Fatih Korkmaz hakkında 13 gün, diğer başvurucu Feyzullah Doğan hakkında 11 gün hücreye koyma cezası verilmesine karar vermiştir.

9. Başvurucular, Disiplin Kurulunun kararına karşı İskenderun İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği/Hâkimlik) ayrı ayrı şikâyette bulunmuştur. Başvurucu Fatih Korkmaz şikâyet dilekçesinde; isnat edilen fiilde suç örgütlerinin propagandasının yapılmadığını, disiplin cezasında suçun nasıl oluştuğunun açıklanmadığını, hangi ifadelerin suç teşkil ettiğinin ortaya konulmadığını, eylemin idareden habersiz mektup gönderme olarak değerlendirilip kınama cezası verilmesi gerekirken 13 gün hücre cezası verilmesinin orantısız olduğunu ifade etmiştir. Başvurucu Feyzullah Doğan ise şikâyet dilekçesinde; soruşturma izni veren makam ile idari cezayı veren makamın aynı olmaması gerektiğini, soruşturmanın tarafsız yürütülmediğini, tutanağı tutan ve cezayı veren personelin aynı kuruma mensup olduğunu, hakkında tutulan tutanağın ve soruşturmaya konu metnin talep etmesine rağmen kendisine verilmediğini ve detaylı savunma yapmasının engellendiğini belirtmiştir. Başkasının yazdığı mektuptan dolayı kendisinin cezalandırılmasının hukuka aykırı olduğunu, verilen cezanın hukuken geçersiz yoruma dayandığını ileri sürmüştür.

10. İnfaz Hâkimliği, başvurucu Fatih Korkmaz'ın şikâyetini 24/2/2022 tarihli, Feyzullah Doğan'ın şikâyetini ise 1/3/2022 tarihli kararla reddetmiştir. Bu kararlarda Hâkimlik, itirazların reddine ve hücre cezalarının onanmasına ayrı ayrı hükmetmiştir. Söz konusu Hâkimlik kararlarının gerekçelerinin ilgili kısımları sırasıyla şöyledir:

"T.C. Adalet Bakanlığı İskenderun T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 21/01/2022 tarih ve 2022/71 sayılı kararı ile 13 Gün süreyle hücre cezası alan hükümlünün disiplin [cezasının] onaylanmasının talep edildiği görülmekle,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ... [Başsavcılık mütalaası]

Şikayetçi/Hükümlü vekili Av. Dudu ERTUNÇ 08/02/2022 tarihli dilekçesinde; ... iptaline karar verilmesine hükümlü müdafii olarak talep ettiği görüldü.

Hakimliğimizce yapılan incelemede; T.C. Adalet Bakanlığı İskenderun T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın 21/01/2022 tarih ve 2022/71 sayılı kararı ile hükümlü hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında kanunun 44. maddesi[nin] 3. fıkrasının (l) bendi esaslar[ı] gözetilerek verildiği, kararın usul ve yasa[ya] uygun olduğu ve bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, yapılan itirazın reddi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi gereğince onaylanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

..."

"T.C. Adalet Bakanlığı İskenderun T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 21/01/2022 tarih ve 2022/71 sayılı kararı ile 11 Gün süreyle hücre cezası alan hükümlünün disiplin [cezasının] onaylanmasının talep edildiği görülmekle,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: ... [Başsavcılık mütalaası]

Şikayetçi/Hükümlü dilekçesinde; ...

Hakimliğimizce yapılan incelemede; T.C. Adalet Bakanlığı İskenderun T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın 21/01/2022 tarih ve 2022/226 sayılı kararı ile hükümlü hakkında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında kanunun 44. maddesi[nin] 2. fıkrasının (g) bendi esaslar[ı] gözetilerek verildiği, kararın usul ve yasa[ya] uygun olduğu ve bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, yapılan itirazın reddiile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi gereğince onaylanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

... "

11. Başvurucular, İnfaz Hâkimliği kararına karşı ayrı ayrı itiraz yoluna başvurmuştur. İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) İnfaz Hâkimliği kararlarının usul ve kanuna uygun olduğundan bahisle anılan itirazları reddetmiştir.

12. Başvurucu Fatih Korkmaz nihai kararı 14/3/2022 tarihinde öğrendikten sonra 30/3/2022 tarihinde 2022/39038 numaralı, 18/4/2022 tarihinde ise 2022/40134 numaralı olmak üzere iki ayrı bireysel başvuru yapmıştır. Başvurucu Feyzullah Doğan ise nihai hükmü 24/3/2022 tarihinde tebellüğ ettikten sonra 1/4/2022 tarihinde 2022/40339 numaralı bireysel başvuruda bulunmuştur.

13. Komisyonca 2022/39038 başvuru numaralı dosyada başvurucu Fatih Korkmaz'ın adli yardım talebinin kabulü ile başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

14. Başvurucu Fatih Korkmaz 2022/40134 numaralı başvuru dosyasında, Feyzullah Doğan ise 2022/40339 numaralı başvuru dosyasında adli yardım talebinde bulunmuştur. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucuların adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir. Konu ve kişi yönünden hukuki irtibatlı olan her üç başvurunun birleştirilerek 2022/39038 numaralı başvuru üzerinden incelenmesine karar verilmesi gerekir.

A. 2022/40134 Numaralı Bireysel Başvuru

15. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Hüseyin Aşkan ([2. B.], B. No: 2017/15649, 21/7/2020) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Kararda Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden nihai kararın öğrenilmesi durumunda 30 günlük bireysel başvuru süresinin bu öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiştir. Buna göre somut başvuruya bakıldığında, başvurucunun vekilinin nihai kararı UYAP üzerinden 14/3/2022 tarihinde okuyarak öğrendiği ancak 30 günlük başvuru süresi geçtikten sonra 18/4/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunduğu anlaşıldığından başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. 2022/39038 Numaralı ve 2022/40339 Numaralı Bireysel Başvurular

16. Başvurucu Fatih Korkmaz; kendisine mektup gösterilmeksizin savunmasının alındığını, İnfaz Hâkimliğinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden beyanda bulunma talebinin kabul edilmediğini, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verildiğini, bu karara yapılan itirazı değerlendiren Mahkemenin gerekçesiz bir şekilde itirazı kabul etmediğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Bunun yanında, hücreye koyma cezasıyla erken tarihte tahliye olma imkânını kaybedeceğini, verilen ceza sonucunda eşinin boşanma kararı aldığını öne sürerek özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Başvurucu Feyzullah Doğan ise mektubun kendisi tarafından yazılmadığını, metnin içeriği suç olsa bile kendisinin cezalandırılmasının suçta ve cezada kanunilik ilkesini ihlal ettiğini, hakkında tutulan tutanağı ve cezaya konu metni defalarca istemesine rağmen kendisine verilmeyerek bilgi edinme hakkının ihlal edildiğini, savunma hakkının engellendiğini, kurum tarafından verilen cezada mektubun hangi bölümüne dayanılarak karar verildiğinin açıklanmadığını, karar gerekçelerinin dayanağının somut olarak belirtilmediğini ileri sürmüştür.

17. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucuların ihlale konu iddiaları yönünden inceleme yapılırken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümlerinin, Anayasa Mahkemesi içtihadının ve somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu Fatih Korkmaz, Bakanlık görüşüne karşı bireysel başvuru formundaki iddialarını tekrar etmiştir. Başvurucu Feyzullah Doğan ise Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

18. Anayasa'nın 26. maddesinde düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün kullanımında başvurulabilecek araçlar "söz, yazı, resim veya başka yollar" olarak belirtilmiş ve "başka yollar" ifadesiyle her türlü ifade aracının anayasal koruma altında olduğu gösterilmiştir (Emin Aydın [1. B.], B. No: 2013/2602, 23/1/2014, § 43).

19. Somut olayda başvurucu Fatih Korkmaz'ın şikâyetinin mektubun sakıncalı bulunmasına ilişkin olmadığı, disiplin cezasına dair karara yönelik olduğu değerlendirilmiştir. Başka bir deyişle başvurucunun şikâyetleri, haberleşmenin engellenmesine değil mektupta kullandığı ifadelerin disiplin cezasına konu edilmesine ilişkindir. Sonuç olarak mevcut koşullar altında başvurunun ifade özgürlüğü kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir (benzer yönde değerlendirme için bkz. Şeyhmus Ablak [1. B.], B. No: 2019/14529, 30/3/2023, § 22). Öte yandan başvurucu Feyzullah Doğan'ın ise Ceza İnfaz Kurumunda yapılan aramada ele geçirilen mektupta yer alan ifadelerin sakıncalı bulunması sebebiyle hakkında disiplin cezası verilmesine yönelik şikâyetlerinin de bir bütün olarak ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır (benzer yönde değerlendirme için bkz. Ramazan Yılmaz [2. B.], B. No: 2021/28901, 4/2/2025§ 13; arama sırasında ele geçirilen doküman sebebiyle verilen disiplin cezası yönünden bkz. Eşref Arslan [2. B.], B. No: 2014/14655, 18/7/2018, § 33; Gıyasettin Aydın (2) [1. B.], B. No: 2017/17252, 1/7/2020, § 26; Hüseyin Sürensoy [1. B.], B. No: 2013/749, 6/10/2015,§ 32).

20. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

21. Arkadaşına gönderdiği bir mektupta kullandığı sözler nedeniyle hakkında disiplin cezası uygulanan başvurucunun ifade özgürlüğüne bir müdahalede bulunulmuştur. Anılan müdahale, Anayasa'nın 13. maddesinde belirtilen koşulları yerine getirmediği müddetçe Anayasa'nın 26. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Anayasa'nın 13. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Temel hak ve hürriyetler, ... yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, ... demokratik toplum düzeninin ... gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz."

22. Müdahaleye dayanak olan 5275 sayılı Kanun'un 44. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (l) bendinin kanunla sınırlama ölçütünü karşıladığı, müdahalenin Anayasa'nın 26. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan kamu düzeninin korunması meşru amaçları kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Bundan sonra yapılması gereken, müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığını değerlendirmektir. Temel hak ve özgürlüklere yönelik bir müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun kabul edilebilmesi için zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılaması ve orantılı bir müdahale olması gerekir (Bekir Coşkun [GK], B. No: 2014/12151, 4/6/2015, §§ 53-55; Mehmet Ali Aydın [GK], B. No: 2013/9343, 4/6/2015, §§ 70-72; Ferhat Üstündağ [1. B.], B. No: 2014/15428, 17/7/2018, § 45).

23. Hükümlü ve tutuklular, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) ortak alanı kapsamında kalan temel hak ve hürriyetlerin tamamına kural olarak sahiptir (Mehmet Reşit Arslan ve diğerleri [2. B.], B. No: 2013/583, 10/12/2014, § 65). Bu bağlamda hükümlü ve tutukluların ifade özgürlüğünün de Anayasa ve Sözleşme kapsamında koruma altında olduğu konusunda hiçbir şüphe bulunmamaktadır (Murat Karayel (5) [2. B.], B. No: 2013/6223, 7/1/2016, § 27). Bununla birlikte ifade özgürlüğü mutlak bir hak değildir ve Anayasa'nın 26. maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen sebeplerle sınırlanabilir. Bu bağlamda ceza infaz kurumunda bulunmanın kaçınılmaz sonucu olarak suçun önlenmesi ve disiplinin sağlanması gibi kurumda güvenliğin ve düzenin korunmasına yönelik kabul edilebilir gerekliliklerin olması durumunda mahpusların sahip olduğu haklara sınırlama getirilebilecektir (Murat Karayel (5), § 29).

24. Disiplin suç ve cezaları yönünden genel hüküm niteliğinde olan 5275 sayılı Kanun'un 37. maddesi uyarınca, Kanun kapsamındaki bir disiplin suçunun oluşabilmesi ve cezasının uygulanabilmesi için sadece her bir disiplin suçu yönünden belirlenen özel hükümdeki şartların gerçekleşmesi yeterli olmayıp ayrıca 37. maddedeki şartların da gerçekleşmesi gerekmektedir. 5275 sayılı Kanun'un 37. maddesine göre ceza infaz kurumunda düzenli bir yaşamın sürdürülmesi, güvenliğin ve disiplinin sağlanması bakımından kanun, tüzük, yönetmelikler ile idarenin uyulmasını emrettiği veya gerekli kıldığı davranış ve tutumları, kusurlu olarak ihlal ettiğinde eyleminin niteliği ile ağırlık derecesine göre hükümlü hakkında kanunda belirtilen disiplin cezaları uygulanacaktır (AYM, E.2013/6, K.2013/111, 10/10/2013; Memiş Berber [1. B.], B. No: 2017/38744, 20/10/2021, § 22).

25. Bu doğrultuda Anayasa Mahkemesi, ceza infaz kurumunda yapılacak bir eylemin 5275 sayılı Kanun'un 39. ile 44. maddeleri arasında öngörülen disiplin suçunu oluşturduğu açık olsa dahi bu durumun disiplin cezası verilmesi için tek başına yeterli olmayacağını, eylemin ceza infaz kurumundaki güvenliği veya disiplini bozacak ya da düzenli yaşamın sürdürülmesini önleyecek şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini kabul etmiştir (AYM, E.2013/6, K.2013/111, 10/10/2013; Murat Karayel (5), §§ 43, 44; Cihat Özdemir [2. B.], B. No: 2015/214, 9/5/2018, § 22). Dolayısıyla somut olayda başvurucunun birinin yazdığı diğerinin ise bulundurduğu mektupta yer alan sözlerin kurumdaki güvenliği veya disiplini bozacak ya da düzenli yaşamın sürdürülmesini önleyecek nitelikte kabul edilmesinin mümkün olup olmadığı incelenmelidir.

26. Başvurucular hakkında gizli yollarla gönderilen bir mektupta kullanılan sözler ve mektubu bulundurma nedenleriyle disiplin soruşturması yapılmış ve suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapma veya yaptırma eylemini gerçekleştirdikleri gerekçesiyle disiplin cezası uygulanmıştır. Bu disiplin cezalarına karşı yapılan itirazları değerlendiren Hâkimlik, kararlarında sadece Başsavcılık görüşleriyle şikâyet nedenlerine yer vermiş; cezaların neden hukuka uygun olduğuna ilişkin başka bir açıklamaya yer vermeden itirazların reddine hükmetmiştir. Ayrıca Hâkimlik, disiplin cezası kararları ve bunun gerekçelerinin ne olduğuna dair bir açıklamaya da kararlarında yer vermemiştir (bkz. § 10). Bu hâliyle söz konusu kararlardan başvuruculara verilen disiplin cezalarının neden hukuka uygun olduğu anlaşılamamakta, dolayısıyla yeterli bir gerekçenin bulunduğundan bahsedilememektedir. Dahası aynı kararlarda hücre hapsi cezalarının 5275 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendi kapsamında infazının onanmasına da hükmedilmiştir. Hücre hapsi şeklindeki disiplin cezalarının infazının onanmasından bahsedilebilmesi için öncelikle söz konusu kararın hukuki kesinlik kazanması gerektiğinde şüphe bulunmamaktadır. Disiplin cezalarının hukuka aykırı olduğu yönündeki şikâyetin incelendiği yargılamalarda henüz hukuken kesinleşmeyen hücre hapsi cezalarına ilişkin Hâkimliğin kurduğu bu gerekçelerin ise ilgisiz olduğu değerlendirilmiştir. Bu kararlara yapılan itirazlar üzerine verilen kararlarda da gerekçedeki anılan eksikliklerin giderilmediği görülmektedir.

27. Anayasa Mahkemesi ifade özgürlüğüne yapılan bir müdahalenin kamu makamları tarafından ortaya konulan gerekçelerinin ilgili ve yeterli olup olmadığını denetler (diğerleri arasından bkz. Kemal Kılıçdaroğlu [1. B.], B. No: 2014/1577, 25/10/2017, § 58; Bekir Coşkun, § 56; Tansel Çölaşan [1. B.], B. No: 2014/6128, 7/7/2015, § 56; Zübeyde Füsun Üstel ve diğerleri [GK], B. No: 2018/17635, 26/7/2019, § 120; Sırrı Süreyya Önder [GK], B. No: 2018/38143, 3/10/2019, § 60; hükümlü ve tutuklulara uygulanan disiplin cezaları bağlamında bkz. Eşref Arslan, §§ 50-54; Abdulhamit Babat (3) [1. B.], B. No: 2015/3370, 9/1/2020, §§ 33-37). Somut olayda yargılama makamları, başvurucuların eylemleri nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmalarının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığını ilgili ve yeterli bir gerekçe ile gösterememiştir. Bu nedenle başvurucuların ifade özgürlüğüne hücreye koyma cezası vermek suretiyle yapılan müdahalelerin demokratik bir toplumda gerekli olduğunun söylenemeyeceği değerlendirilmiştir.

28. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

29. Başvurucuların ifade özgürlüğünün ihlal edildiği sonucuna varıldığı dikkate alındığında başvurucu Fatih Korkmaz'ın sözlü yargılama hakkına ilişkin ihlal iddialarının ayrıca incelenmesine gerek olmadığı değerlendirilmiştir.

III. GİDERİM

30. Başvurucular; ihlalin tespiti talebinde bulunmuştur. Bunun yanında, başvurucu Fatih Korkmaz 500.000 TL maddi ve 500.000 TL manevi tazminat, Feyzullah Doğan ise miktar belirtmeksizin manevi tazminat talep etmiştir.

31. Başvurucu Fatih Korkmaz'ın 7/4/2023 tarihinde, Feyzullah Doğan'ın da 2/5/2023 tarihinde ceza infaz kurumundan denetimli serbestliğe ayrılmış olduğu anlaşıldığından tespit edilen anayasal hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar ve zorunluluk bulunmamaktadır.

32. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvuruculara manevi zararları karşılığında ayrı ayrı net 34.000 TL manevi tazminat ödenmesi gerekir. Öte yandan başvurucu Fatih Korkmaz uğradığını iddia ettiği maddi zararla ilgili bilgi ve belge sunmadığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvuruların BİRLEŞTİRİLMESİNE,

B. Başvurucular Fatih Korkmaz ve Feyzullah Doğan'ın adli yardım talebinin KABULÜNE,

C. 1. Başvurucu Fatih Korkmaz yönünden adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Başvurucular Feyzullah Doğan ve Fatih Korkmaz yönünden ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

D. Başvurucular Fatih Korkmaz ve Feyzullah Doğan yönünden Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,

E. Başvuruculara ayrı ayrı net 34.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

F. 30.000 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin 2022/39038 başvuru numaralı dosya kapsamında kendisini vekille temsil ettiren başvurucu Fatih Korkmaz'a ÖDENMESİNE,

G. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

H. Kararın bir örneğinin bilgi için İskenderun İnfaz Hâkimliğine (E.2022/552, K.2022/647; E.2022/580, K.2022/739) ve Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 15/10/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Fatih Korkmaz ve Feyzullah Doğan [2. B.], B. No: 2022/39038, 15/10/2025, § …)
   
Başvuru Adı FATİH KORKMAZ VE FEYZULLAH DOĞAN
Başvuru No 2022/39038
Başvuru Tarihi 30/3/2022
Karar Tarihi 15/10/2025
Birleşen Başvurular 2022/40134, 2022/40339

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda ele geçirilen bir mektupta yer alan ifadelerden dolayı disiplin cezası verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Silahların eşitliği ilkesi / çelişmeli yargılama ilkesi (ceza) Süre Aşımı
İfade özgürlüğü Ceza infaz kurumunda ifade İhlal Manevi tazminat
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi