logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(İnci Uryan [2. B.], B. No: 2024/44897, 15/10/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

İNCİ URYAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2024/44897)

 

Karar Tarihi: 15/10/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

Muzaffer KORKMAZ

Başvurucu

:

İnci URYAN

Vekili

:

Av. Gökhan YILMAZ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; ceza infaz kurumunda uygun olmayan şartlarda tutulma nedeniyle kötü muamele yasağının, gözaltı ve tutuklama tedbirlerinin hukuki olmaması nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Yozgat Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) içinde yer aldığı iddiasıyla başvurucu hakkında soruşturma başlatılmıştır.

3. Başvurucu 14/3/2018 tarihinde gözaltına alınmıştır.

4. Başvurucu, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hakkında adli kontrol kararı verilmesi istemiyle Yozgat Sulh Ceza Hâkimliğine (Hâkimlik) sevk edilmiştir. Hâkimlik başvurucu hakkında her ayın belirli günleri kolluk birimlerine imza verme şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vermiştir.

5. Başsavcılık 2/5/2019 tarihli iddianame ile başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması istemiyle aynı yer ağır ceza mahkemesinde kamu davası açmıştır. İddianamede, başvurucunun örgütle iltisaklı olduğu belirtilen Bank Asyaya örgüt liderinin talimatı sonrası para yatırdığına yönelik tespite ve örgütün Yozgat'taki yapılanmasında yer aldığına ilişkin çok sayıda tanık beyanına dayanıldığı görülmüştür.

6. Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul etmiş ve kovuşturma aşaması başlamıştır. Mahkeme 15/1/2021 tarihinde, başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vermiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 17/9/2021 tarihli kararıyla başvurucunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

7. Dava temyiz kanun yolu aşamasında devam ederken Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesi, adli kontrol tedbirine uymadığı gerekçesiyle 24/10/2023 tarihinde başvurucunun tutuklanmasına karar vermiştir.

8. Sürecin devamında mahkûmiyet hükmü Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 13/2/2024 tarihli kararıyla bozulmuştur.

9. Bozma kararı doğrultusunda dava Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülmeye başlanmış ve 3/6/2024 tarihli tensip duruşmasında başvurucunun tutukluluğunun devamına karar verilmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

"... Tutuklu sanık İnci (Fatma) Uryan'ın üzerine atılı Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı, (sanık savunmaları, tanık anlatımları, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı, kolluk tarafından tutulan tutanaklar) b) Sanığın üzerine atılı suçun CMK'nın 100/3maddesinde sayılan katalog suçlardan olması ve bu itibarla müstakil tutuklama nedeninin varlığı, c) Sanığın üzerine atılı suç için kanunda öngörülen hapis cezasının miktarı dikkate alınarak tutuklama tedbirine başvurulmasında ölçüsüzlük bulunmayıp adli kontrol tedbirlerine müracaatın yetersiz kalacağı anlaşılmakla sanığın TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA... [karar verildi.]"

10. Başvurucu mezkûr karara itiraz etmiş, itirazı Yozgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/6/2024 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Başvurucu, itirazının reddine ilişkin kararı 12/7/2024 tarihinde öğrendiğini belirterek 23/7/2024 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

11. Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesi 8/8/2024 tarihli duruşmada her ayın belirli günleri kolluk birimlerine imza verme ve yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulamak suretiyle başvurucunun tahliyesine karar vermiştir.

12. Yargılama sonucunda Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesi 24/2/2025 tarihinde başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin devamına karar vermiştir.

13. Bireysel başvurunun incelenme tarihi itibarıyla yargılama temyiz aşamasında derdesttir.

14. Komisyon, başvurucunun adli yardım talebinin kabulü ile başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Kötü Muamele Yasağının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

15. Başvurucu, tutukluluğunu geçirdiği ceza infaz kurumunda koğuş kapasitesini aşan sayıda kişiyle beraber tutulduğunu ve koğuşta sağlıklı bir ortam bulunmadığını belirterek uygun olmayan bu koşullar nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

16. 16/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun 4. maddesinin birinci fıkrası uyarınca infaz hâkimliklerinin görevleri arasında hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, buralarda barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak da sayılmıştır. Bahsi geçen bu hukuk yolu, başvurucunun şikâyetleri açısından erişilebilir ve elverişli bir çözüm olanağı ile makul ölçüde bir başarı imkânı sunmaktadır (Kamil Erdoğan [2. B.], B. No: 2017/4023, 19/4/2018, § 51; İlker Deniz Yücel [2. B.], B. No: 2017/16589, 28/5/2019, § 142).

17. Somut olayda başvurucunun 4675 sayılı Kanun'un 4. maddesinde öngörülen kanun yolunu tüketmeksizin bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.

18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddialar

1. Gözaltı Tedbirinin Hukuka Aykırı Olduğuna İlişkin İddia

19. Başvurucu, şartları oluşmadığı hâlde gözaltına alınmasının hukuki olmadığını belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

20. Anayasa Mahkemesi, kanunda öngörülen gözaltı süresinin aşıldığı veya yakalama ve gözaltına alınmanın hukuka aykırı olduğu iddialarına ilişkin olarak bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla asıl dava sonuçlanmamış da olsa -ilgili Yargıtay içtihatlarına atıf yaparak- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinde öngörülen tazminat davası açma imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğu sonucuna varmıştır (Hikmet Kopar ve diğerleri [GK], B. No: 2014/14061, 8/4/2015, §§ 64-72; Hidayet Karaca [GK], B. No: 2015/144, 14/7/2015, §§ 53-64; Günay Dağ ve diğerleri [GK], B. No: 2013/1631, 17/12/2015, §§ 141-150).

21. Somut olayda başvurucunun gözaltı tedbirinin hukuki olmadığına ilişkin iddiasıyla ilgili olarak anılan kararlarda varılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

22. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Tutuklamanın Hukuki Olmadığına İlişkin İddia

23. Başvurucu; bozma sonrası yapılan yargılamada hakkında 3/6/2024 tarihli tutukluluğun devamı kararı verildiğini, kararda ByLock isimli programı kullandığına yönelik tespite dayanıldığını ancak bu delilin hukuka aykırı nitelikte olduğunu, dolayısıyla suç şüphesi ve bunu haklı kılan delillerin bulunmadığını, diğer yandan delilleri karartma tehlikesi ile kaçma şüphesinin de somut olayda mevcut olmadığını belirterek anılan karar nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, eşitlik ilkesinin, adil yargılanma hakkının, eğitim hakkının, suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

24. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, ilgili Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına atıf yapılarak değerlendirmenin bu içtihat doğrultusunda yapılmasının uygun olacağı ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

25. Başvurucunun şikâyetinin özü, bozma kararı doğrultusunda Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülmeye başlanan davanın 3/6/2024 tarihli tensip duruşmasında kararlaştırılan ve suç isnadına bağlı tutma mahiyetine istinaden yeni nitelikte olan tutukluluğun hukuki olmadığına ilişkindir. Dolayısıyla başvurucunun iddialarının Anayasa'nın 19. maddesinin üçüncü fıkrası bağlamında kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmesi gerekir.

26. Başvurucu, FETÖ/PDY'nin mensubu olduğu iddiasıyla yürütülen kovuşturma kapsamında silahlı terör örgütü üyesi olma suçlamasıyla 5271 sayılı Kanun'un 100. maddesi uyarınca tutuklanmıştır. Dolayısıyla başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin kanuni dayanağı bulunmaktadır.

27. Kanuni dayanağı bulunduğu anlaşılan tutuklama tedbirinin meşru bir amacının olup olmadığı ve ölçülülüğü incelenmeden önce tutuklamanın ön koşulu olan suçun işlendiğine dair kuvvetli belirti bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekir.

28. Başvurucu hakkındaki şikâyet konusu tutuklama kararında; başvurucunun FETÖ/PDY üyelerinin kendi aralarındaki iletişimi sağladığı ifade edilen ByLock uygulamasını kullandığı ve örgütün Yozgat'taki yapılanmasında yer aldığına ilişkin tanık beyanlarına dayanıldığı görülmüştür (bkz. § 9).

29. Anayasa Mahkemesi, ByLock uygulamasının özellikleri gözönüne alındığında kişilerin bu uygulamayı kullanmalarının veya kullanmak üzere elektronik/mobil cihazlarına yüklemelerinin soruşturma makamlarınca FETÖ/PDY ile olan ilgi bakımından bir belirti olarak değerlendirilebileceğini kabul etmektedir (Aydın Yavuz ve diğerleri [GK], B. No: 2016/22169, 20/6/2017, §§ 106, 267; M.T. [GK], B. No: 2018/10424, 4/6/2020, §§ 112-116). Bu itibarla somut olayda tutuklama tedbirine karar veren yargı mercilerince FETÖ/PDY üyesi olmakla suçlanan başvurucunun bu yapılanma tarafından örgütsel iletişimin sağlanması için oluşturulan bir haberleşme ağı olan ByLock uygulamasını mobil telefon hattı üzerinden iki kullanıcı adı ve şifreyle beraber kullanmasının somut olayın koşullarına göre suçun işlendiğine dair kuvvetli belirti olarak kabul edilmesi, anılan programın özellikleri itibarıyla temelsiz ve keyfî bir tutum olarak değerlendirilemez. Öte yandan başvurucunun örgütün Yozgat'taki yapılanmasında yer aldığına ilişkin tanık beyanlarının somut olayın koşullarına göre suçun işlendiğine dair kuvvetli belirti olarak kabul edilmesi de temelsiz ve keyfî bir tutum olarak görülemez (benzer yöndeki değerlendirme için bkz. Selçuk Özdemir [GK], B. No: 2016/49158, 26/7/2017, § 75).

30. Diğer taraftan başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin meşru bir amacının olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir.

31. FETÖ/PDY ile bağlantılı suçlara ilişkin soruşturma/kovuşturmalarda delillerin sağlıklı bir şekilde toplanabilmesi ve soruşturma/kovuşturmaların güvenlik içinde yürütülebilmesi için tutuklama dışındaki koruma tedbirlerinin yetersiz kalması söz konusu olabilir. Yine FETÖ/PDY'nin yüz elliyi aşkın ülkede faaliyet göstermesi ve ciddi seviyede uluslararası ittifaklarının bulunması, bu yapılanma ile ilgili olarak adli takibe tabi tutulan kişilerin yurt dışına kaçmasını ve yurt dışında barınmasını büyük ölçüde kolaylaştıracaktır (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Yıldırım Ataş [1. B.], B. No: 2014/4459, 26/10/2016, § 60; Aydın Yavuz ve diğerleri, §§ 271, 272; Selçuk Özdemir, §§ 78, 79).

32. Başvurucunun tutuklanmasına karar verilen silahlı terör örgütü üyesi olma suçu, Türk hukuk sistemi içinde ağır cezai yaptırımlar öngörülen suç tipleri arasında olup isnat edilen suça ilişkin olarak kanunda öngörülen cezanın ağırlığı kaçma şüphesine işaret eden durumlardan biridir (aynı yöndeki değerlendirme için bkz. Devran Duran [GK], B. No: 2014/10405, 25/5/2017, § 66). Ayrıca anılan suç, 5271 sayılı Kanun'un 100. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yer alan ve kanun gereği tutuklama nedeni varsayılabilen suçlar arasındadır (Gülser Yıldırım (2) [GK], B. No: 2016/40170, 16/11/2017, § 148).

33. Somut olayda Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 3/6/2024 tarihli kararda işlendiği iddia olunan silahlı terör örgütüne üye olma suçunun niteliğine, kaçma şüphesine ve delillerin karartılması ihtimaline, suça ilişkin olarak kanunda öngörülen yaptırımın ağırlığına ve suçun 5271 sayılı Kanun'un 100. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yer alan katalog suçlar arasında olmasına dayanıldığı görülmektedir (bkz. § 9).

34. Dolayısıyla somut olayın yukarıda belirtilen özel koşulları ile Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararın içeriği birlikte değerlendirildiğinde başvurucu yönünden özellikle -suçun ağırlığına atfen- kaçma şüphesine yönelen tutuklama nedenlerinin olgusal temellerinin olduğu söylenebilir.

35. Başvurucu hakkındaki tutuklama tedbirinin ölçülü olup olmadığının da belirlenmesi gerekir. Bir tutuklama tedbirinin Anayasa'nın 13. ve 19. maddeleri kapsamında ölçülülüğünün belirlenmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınmalıdır (Gülser Yıldırım (2), § 151).

36. Öncelikle terör suçlarının soruşturulması kamu makamlarını ciddi zorluklarla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu nedenle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, adli makamlar ve güvenlik görevlilerinin -özellikle organize olanlar olmak üzere- suçlarla ve suçlulukla etkili bir şekilde mücadelesini aşırı derecede güçleştirmeye neden olabilecek şekilde yorumlanmamalıdır (aynı yöndeki değerlendirmeler için bkz. Devran Duran, § 64). Özellikle FETÖ/PDY ile bağlantılı soruşturma/kovuşturmaların kapsamı ve niteliği ile FETÖ/PDY'nin özellikleri (gizlilik, hücre tipi yapılanma, her kurumda örgütlenmiş olma, kendisine kutsallık atfetme, itaat ve teslimiyet temelinde hareket etme gibi) de dikkate alındığında bu soruşturma/kovuşturmaların diğer ceza soruşturmaları/kovuşturmalarına nazaran çok daha zor ve karmaşık olduğu ortadadır (Aydın Yavuz ve diğerleri, § 350).

37. Somut olayın yukarıda belirtilen özellikleri dikkate alındığında Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin isnat edilen suç için öngörülen yaptırımın ağırlığını, işin niteliğini ve önemini de gözönünde tutarak başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu ve adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı sonucuna varmasının keyfî ve temelsiz olduğu söylenemez.

38. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Gözaltı tedbirinin hukuka aykırı olması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

3. Tutuklamanın hukuki olmaması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 15/10/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(İnci Uryan [2. B.], B. No: 2024/44897, 15/10/2025, § …)
   
Başvuru Adı İNCİ URYAN
Başvuru No 2024/44897
Başvuru Tarihi 23/7/2024
Karar Tarihi 15/10/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda uygun olmayan şartlarda tutulma nedeniyle kötü muamele yasağının, gözaltı ve tutuklama tedbirlerinin hukuki olmaması nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı İnfaz kurumunda güç kullanımı Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Yakalama, gözaltı Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Tutukluluk (suç süphesi ve tutuklama nedeni) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi