TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ÖZGÜR YILDIRIM BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2012/595)
|
|
Karar Tarihi: 26/3/2013
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
Muammer TOPAL
|
Raportör
|
:
|
Elif KARAKAŞ
|
Başvurucu
|
:
|
Özgür YILDIRIM
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, yetkili amirin kararıyla hakkında herhangi bir
mahkeme kararı bulunmaksızın oda hapsi cezası verilmesinin adil yargılanma
hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 2/11/2012 tarihinde
Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin
idari yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir
eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca, 22/3/2013
tarihinde başvurunun karara bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı
alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün
33. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme
gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki
ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, Silivri Cezaevi
Jandarma Tabur Komutanlığında astsubay jandarma başçavuş olarak görev yapmaktadır.
6. Başvurucu, Pülümür İlçe
Jandarma Komutanlığı emrinde jandarma kıdemli üstçavuş olarak görev yaptığı
sırada “daha önceden mesaiye katılması konusunda emir verilmesine rağmen 22/11/2008 tarihinde mesaiye katılmadığı” gerekçesiyle
22/11/2008 tarihinde 22/5/1930 tarih ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 171.
maddesi uyarınca disiplin amiri tarafından üç gün oda hapsi cezası ile tecziye
edilmiştir.
7. Oda hapsi cezası başvurucuya
22/11/2008 tarihinde tebliğ edilmiş ve ceza 22/11/2008
ila 25/11/2008 tarihleri arasında infaz edilmiştir.
8. Başvurucu, oda hapsi
cezasının kaldırılması amacıyla 25/9/2012 tarihinde
görev yapmakta olduğu Silivri Cezaevi Jandarma Tabur Komutanlığına şikâyet
başvurusunda bulunmuştur.
9. Anılan başvuru, Silivri
Cezaevi Jandarma Tabur Komutanlığının 5/10/2012 tarih
ve 7314 sayılı işlemiyle evvelce tesis edilen cezaların kaldırılmasında Silivri
Cezaevi Jandarma Tabur Komutanının yetkili olmadığı, kararın verileceği zamanda
cezayı vermiş olan amirin bir derece üstü olan disiplin amirinin yetkili olduğu
ve disiplin cezalarından şikâyetin de söz konusu amire doğrudan doğruya
yapılması gerektiği belirtilerek reddedilmiştir.
B. İlgili Hukuk
10. 22/5/1930 tarih ve 1632 sayılı Askeri Ceza
Kanunu’nun, 16/2/2013 tarih ve 28561 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin
Kanunu’nun 45. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (c) bendi ile yürürlükten
kaldırılmakla birlikte başvuruya konu oda hapsi cezasının verildiği tarihte
yürürlükte bulunan “Disiplin âmirlerinin
ceza salâhiyeti” başlıklı 171. maddesi şöyledir:
“Disiplin amirlerinin
ceza vermek salâhiyetleri merbut cetvelde gösterilmiştir.”
11. 1632 sayılı Kanun’un 6413 sayılı Kanun’un 45. maddesinin
(3) numaralı fıkrasının (c) bendi ile mülga olmakla birlikte başvuruya konu oda
hapsi cezasının verildiği ve uygulandığı tarihte yürürlükte bulunan “Cezanın kat’ileşmesi”
başlıklı 181. maddesi şöyledir:
“Bir disiplin cezası
resmi surette mahkuma tebliğ edildiği vakit kat’ileşir. Ve bu cezayı veren tarafından kaldırılamaz ve
değiştirilemez. Bu cezanın kaldırılması veya değiştirilmesi ancak şikayet yoluyla veya ceza veren âmirin mahkum lehine
yapacağı müracaat üzerine veyahut affı âli ile kabildir.”
12. Aynı Kanun’un yine 6413
sayılı Kanun’un 45. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (c) bendi ile mülga “Şikâyet” başlıklı 188. maddesi ise
şöyledir:
“1 - Bir disiplin
cezasından şikâyet, cezalı tarafından veya kendisinin mafevkleri tarafından
doğrudan doğruya yapılır.
2 - Cezalı tarafından
yapılacak şikâyet ancak tebliğinden bir gece sonra yapılabilir.
3 - Şikâyet cezanın infazını geri bırakmaz.
4 - Disiplin cezaları hakkında cezalı tarafından yapılacak
şikâyet üzerine karar vermeğe salâhiyetli âmir, bu
kararın verileceği zamanda cezayı vermiş olan âmirin bir derece mafevki olan
disiplin amiridir.
5 - Şikâyetler hemen tetkik edilerek bir karara bağlanır.”
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
13. Mahkemenin 26/3/2013 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 2/11/2012 tarih ve 2012/595 numaralı
başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
14. Başvurucu, hakkında hiçbir mahkeme
kararı bulunmaksızın yetkili amirin kararıyla özgürlüğünden alıkonulduğunu,
savunmasının da sembolik olarak istendiğini, cezayı aldığı tarihlerdeki ortam
gereği olası şikâyet halinde daha ağır yaptırımlarla karşılaşmasının kuvvetle
muhtemel olduğunu, bu nedenle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını
öğrendiği zaman görev yaptığı yerdeki yetkili amire itirazda bulunduğunu,
ilgili kanunda da şikâyet için süre şartı bulunmadığını belirterek Anayasa’nın
36. maddesinde tanımlanan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüş ve tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
15. 6216 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin (8) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Mahkeme,
23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve
kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler.”
16. 6216 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen hükmü uyarınca
Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012
tarihi olup, Mahkeme, ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve
kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebilecektir.
17. Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi için kesin
tarihin belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin geriye yürür şekilde
uygulanmaması hukuk güvenliği ilkesinin bir gereğidir (B. No: 2012/51, § 18, 25/12/2012).
18. Öte yandan, 1632 sayılı Kanun’un başvuruya konu oda hapsi
cezasının verildiği ve uygulandığı tarihte yürürlükte olan mülga 181. maddesi
gereğince anılan Kanun kapsamında verilen disiplin cezalarının, cezalıya tebliğ
edildiği tarihte kesinleşeceği hususunda duraksamaya yer bulunmamaktadır.
19. Başvuru konusu olayda başvurucu 22/11/2008
tarihinde 1632 sayılı Kanun’un 171. maddesi uyarınca disiplin amiri tarafından
üç gün oda hapsi cezası ile cezalandırılmış ve bu ceza kendisine aynı gün
tebliğ edilmiştir. 1632 sayılı Kanun’un mülga 181. maddesinin açık hükmü
uyarınca başvuruya konu oda hapsi cezası, başvurucuya tebliğ edildiği 22/11/2008 tarihinde ve dolayısıyla Anayasa Mahkemesinin
bireysel başvurulara ilişkin zaman bakımından yetkisinin başladığı tarihten
önce kesinleşmiştir.
20. Başvurucu, hakkında verilen oda hapsi cezasına karşı
Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi başladıktan sonraki tarih olan 25/9/2012 tarihinde şikâyet yoluna başvurmuş ise de
şikâyetin verilen cezanın kesinleşmesi üzerinde herhangi bir etkisi
bulunmamaktadır.
21. Açıklanan nedenlerle, başvuru konusu işlemin 23/9/2012 tarihinden önce kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından
başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun, “zaman
bakımından yetkisizlik” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
bırakılmasına, 26/3/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.