TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
NESİN KAYSERİLİOĞLU BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2012/613)
Karar Tarihi: 13/6/2013
Başkan
:
Serruh KALELİ
Üyeler
Mehmet ERTEN
Zehra Ayla PERKTAŞ
Burhan ÜSTÜN
Nuri NECİPOĞLU
Raportör
Recep ÜNAL
Başvurucu
Nesin KAYSERİLİOĞLU
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvurucu, Yargıtay Hukuk Dairesi Başkan ve üyeleri hakkında yaptığı şikâyetin herhangi bir gerekçe gösterilmeden işleme konulmadığını belirterek adil yargılanma hakkının ve hak arama hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 9/11/2012 tarihinde Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 8/4/2013 tarihinde başvurunun karara bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 33. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, Yargıtay Birinci Başkanlık Kuruluna (Başkanlık Kurulu) hitaben yazdığı 21/2/2012 tarihli dilekçesi ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkan ve üyeleri hakkında temyiz incelemesi sonucunda verilen 20/9/2010 tarih ve E.2009/16174, K.2010/11690 sayılı; karar düzeltme incelemesi sonucu verilen 5/4/2011 tarih ve E.2010/18844, K.2011/5314 sayılı kararlarda lehine hükmedilmesi gerektiğini iddia ettiği 3.222,41 TL vekalet ücretini müvekkili lehine hükmederek bağımsızlık, tarafsızlık, doğruluk, tutarlılık, eşitlik, ehliyet ve liyakat ilkelerine aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle şikayetçi olarak, bu kişilerin Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmelerini talep etmiştir.
6. Başkanlık Kurulu, 15/3/2012 tarih ve 44 sayılı kararı ile şikayetin konusunun yargı yetkisinin kullanılmasından kaynaklanan bir konuya ilişkin olduğu gerekçesiyle işlem yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir.
7. Başvurucu, Yargıtay Birinci Başkanlığından 5/4/2012 tarihli dilekçe ile işlem yapılmasına yer olmadığına dair karara karşı başvurabileceği kanun yolu, başvuru mercii ve süresinin bildirilmesini talep etmiştir.
8. Yargıtay Birinci Başkanlığının 24/4/2012 tarih ve C.02.0.YBB.0.07/2012/3515/ 6505-2663 sayılı yazısı ile başvurucuya, anılan karara karşı 4/2/1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 17. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendi gereğince Yargıtay Başkanlar Kuruluna (Başkanlar Kurulu) itirazda bulunabileceği bildirilmiştir.
9. Başvurucu, bu bildirim üzerine 7/5/2012 tarihli dilekçesiyle Başkanlar Kuruluna itirazda bulunarak, Başkanlık Kurulu kararının kaldırılmasını ve yukarıda sözü edilen Hukuk Dairesi Başkan ve üyeleri hakkında disiplin soruşturması ve ceza kovuşturması açılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
10. Başkanlar Kurulu, 24/9/2012 tarih ve 19 sayılı kararıyla yeniden incelenmesi istenilen Başkanlık Kurulu kararının 2797 sayılı Kanun’un 46. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle işin esasına girmeksizin başvurucunun talebinin reddine karar vermiştir.
B. İlgili Hukuk
11. 2797 sayılı Kanun’un 17. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendi şöyledir:
“Başkanlar kurullarının görevleri şunlardır:
1. Başkanlar Kurulunun Görevleri:
…
d) Birinci Başkanlık Kurulu, Yüksek Disiplin Kurulu ile Yönetim Kurulu kararlarına karşı yapılan itirazları kesin olarak karara bağlamak. Bu itirazların incelenmesinde karara katılan kurul üyesi daire başkanları Kurula katılamaz ve eksiklikler o dairenin kıdemli üyeleriyle tamamlanır.
…”
12. 2797 sayılı Kanun’un 46. maddesi şöyledir:
“Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri, daire başkanları, üyeleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilinin görevleriyle ilgili veya kişisel suçlarından dolayı haklarında soruşturma yapılabilmesi Birinci Başkanlık Kurulunun kararına bağlıdır. Ancak, ağır cezayı gerektiren suçüstü hallerinin hazırlık ve ilk soruşturması genel hükümlere tabidir.
Birinci Başkanlık Kurulu kendisine intikal eden veya ettirilen ihbar ve şikayetleri inceleyerek soruşturma açılmasını gerektirir nitelikte gördüğü takdirde, ilk soruşturma yapılması için ceza dairesi başkanlarından birini görevlendirir. Aksi takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verir. Bu karar kesindir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
13. Mahkemenin 13/6/2013 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 9/11/2012 tarih ve 2012/613 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
14. Başvurucu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkan ve üyelerinin bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerine uygun davranmadıklarını, verdikleri karar sebebiyle avukatlık mesleğini ifa etmekten yasaklandığını, bu kişiler hakkında yaptığı şikâyetin herhangi bir gerekçe gösterilmeden işleme konulmadığını, bu şekilde Anayasa’nın 35., 36., 40. ve 74. maddelerinde tanımlanan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
15. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasında herkesin, Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabileceği hükmüne yer verilmiştir. Anayasa’nın geçici 18. maddesinin yedinci fıkrasında bireysel başvuruya ilişkin düzenlemelerin iki yıl içinde tamamlanacağı ve uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvuruların kabul edileceği, 6216 sayılı Kanun’un 76. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise Kanunun 45 ilâ 51 inci maddelerinin 23/9/2012 tarihinde yürürlüğe gireceği, geçici 1. maddesinin (8) numaralı fırkasında ise ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruların incelenebileceği düzenlemelerine yer verilmiştir (B. No: 2012/329, § 12-13, 12/2/2013). Bu düzenlemeler çerçevesinde, anılan tarihten önce kesinleşmiş nihai işlem ve kararların Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi kapsamı dışında kaldığı açıktır (B. No: 2012/329, § 15, 12/2/2013).
16. 2797 sayılı Kanun’un 46. maddesinin ikinci fırkasında Başkanlık Kurulunun, ilgililer hakkında soruşturma açılmasını gerektirmeyen ihbar veya şikâyetler söz konusu olduğunda dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vereceği ve bu kararın kesin olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
17. Başvuru konusu olayda başvurucu, Başkanlık Kuruluna hitaben yazdığı 21/2/2012 tarihli dilekçesi ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkan ve üyeleri hakkında şikayetçi olarak Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmelerini talep etmiş, Başkanlık Kurulu 15/3/2012 tarihinde işlem yapılmasına yer olmadığına karar vermiş ve karar 2797 sayılı Kanun’un 46. maddesinin ikinci fırkası uyarınca bu tarihte kesinleşmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlığının başvurucuya yönelik bilgilendirme yazısının (§ 8) ve başvurucunun kesin olan bu işlem aleyhine Yargıtay Başkanlar Kuruluna yaptığı itirazın verilen kararın kesinliği üzerinde bir etkisi yoktur. Nitekim Başkanlar Kurulu da itirazı Başkanlık Kurulu kararının kesin olduğu gerekçesiyle işin esasına girmeksizin reddetmiştir.
18. Açıklanan nedenlerle, başvuru konusu kararın 23/9/2012 tarihinden önce kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun, “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 13/6/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.