logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(M.G. [1.B.], B. No: 2013/1847, 15/4/2015, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

M.G. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/1847)

 

Karar Tarihi: 15/4/2015

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Erdal TERCAN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

Raportör

:

Hüseyin TURAN

Başvurucu

:

M.G.

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, yetkili amirin kararıyla hakkında herhangi bir mahkeme kararı bulunmaksızın oda hapsi cezası verilmesi nedeniyle kişisel hürriyetinden mahrum bırakıldığını ileri sürerek Anayasa’nın 10., 19., 36. ve 38. maddelerinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 5/3/2013 tarihinde Adana 2. İdare Mahkemesi Başkanlığı vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca 29/3/2013 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bölüm tarafından 16/4/2013 tarihinde yapılan toplantıda kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru konusu olay ve olgular 16/4/2013 tarihinde Adalet Bakanlığına bildirilmiştir. Adalet Bakanlığı, görüşünü 17/6/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuştur.

6. Adalet Bakanlığı tarafından Anayasa Mahkemesine sunulan görüş başvurucuya 9/7/2013 tarihinde bildirilmiş olup, başvurucu, Adalet Bakanlığının görüşüne karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

7. Başvuru formu ve ekli belgelerde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu, Osmaniye 1. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığında piyade yüzbaşı olarak görev yapmaktadır.

9. Başvurucu, Adana 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığına bağlı 4. Mekanize Piyade Bölük Komutanı olarak görev yaptığı sırada “Astına hizmetle ilgili olmayan emir vererek borç para almak” gerekçesiyle 22/1/2013 tarihinde 22/5/1930 tarihli ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 171. maddesi uyarınca disiplin amiri tarafından on dört gün oda hapsi cezası ile tecziye edilmiştir.

10. Başvurucuya verilen oda hapsi cezası 23/1/2013 tarihinde şifahen tebliğ edilmiştir.

11. Başvurucunun cezası 23/1/2013 ila 6/2/2013 tarihleri arasında 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı Disiplin Ceza ve Tutukevinde infaz edilmiştir.

12. Başvurucunun görev yeri 7/2/2013 tarihi itibariyle Osmaniye 1. Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı olarak değiştirilmiştir.

13. Başvurucu 5/3/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

14. 22/5/1930 tarihli ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanun’un 165. (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“ Askeri şahıslar hakkında verilebilecek disiplin cezaları şunlardır:

A) Subaylar, astsubaylar, Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet Memurları, uzman jandarmalar ve uzman erbaşlar hakkında: 1. Uyarı. 2. Aylık Kesilmesi: Ek göstergeler dahil, cezalının brüt aylığının 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır. 3. Göz Hapsi: Dört haftaya kadar. 4. Oda Hapsi: Dört haftaya kadar”.

15. 1632 sayılı Kanun’un 168. (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“Her amir emri altındaki şahıslara disiplin cezaları vermeğe salahiyetlidir.”

16. 1632 sayılı Kanun’un 171. (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) maddesi şöyledir:

“Disiplin amirlerinin ceza vermek salahiyetleri merbut cetvelde gösterilmiştir.”

17. 1632 sayılı Kanun’un 181. (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) maddesi şöyledir:

“Bir disiplin cezası resmi surette mahkuma tebliğ edildiği vakit katileşir. … Bu cezanın kaldırılması veya değiştirilmesi ancak şikayet yoluyla veya ceza veren amirin mahkum lehine yapacağı müracaat üzerine veyahut affı ali ile kabildir. Yanlış verilen … disiplin cezaları daha yüksek makam tarafından … kaldırılabilir veya değiştirilebilir.”

18. 1632 sayılı Kanun’un 188. (Mülga: 31/1/2013-6413/45 md.) maddesi şöyledir:

 1 - Bir disiplin cezasından şikâyet, cezalı tarafından veya kendisinin mafevkleri tarafından doğrudan doğruya yapılır.

 2 - Cezalı tarafından yapılacak şikâyet ancak tebliğinden bir gece sonra yapılabilir.

3 - Şikâyet cezanın infazını geri bırakmaz.

4 - Disiplin cezaları hakkında cezalı tarafından yapılacak şikâyet üzerine karar vermeğe salâhiyetli âmir, bu kararın verileceği zamanda cezayı vermiş olan âmirin bir derece mafevki olan disiplin amiridir.

5 - Şikâyetler hemen tetkik edilerek bir karara bağlanır.

19. 4/7/1972 tarihli ve 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun 21. (Mülga: 31/1/2013- 6413/45 md.) maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:

 “3. …disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü disiplin amirlerince verilen cezalar yargı denetimi dışındadır.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

20. Mahkemenin 15/4/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 5/3/2013 tarihli ve 2013/1847 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

21. Başvurucu, hakkında verilen herhangi bir mahkeme kararı bulunmaksızın disiplin amiri tarafından kişisel hürriyetinden mahrum bırakıldığını, Türk ceza mevzuatında iki yıla kadar olan hürriyeti bağlayıcı cezaların ertelenmesine olanak tanınmasına rağmen on dört gün süreyle hapsedilmesinin insan haklarına aykırı olduğunu, ceza verilmesinin ardından görev yerinin değiştirildiğini, kendisinin ve ailesinin onurunun kırıldığını, maruz kaldığı muamele neticesinde psikolojisinin bozulduğunu bu durumun Anayasa’nın 10., 19., 36. ve 38. maddelerini ihlal ettiğini belirterek disiplin cezasının iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme

22. Başvurucunun şikâyetinin özü esas itibarıyla hakim ve savcı sınıfından olmayan amiri tarafından verilen cezayla on dört gün süreyle oda hapsinde tutulmasının hukuki olmadığına ilişkindir. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir (Erdinç Engin, B. No: 2012/695, 12/2/2013, § 15). Diğer şikâyetleri ise disiplin cezasının niteliğinden ve uygulanmasından kaynaklandığı anlaşılmakla, başvurunun Anayasanın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği kapsamında incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır

23. Anayasa’nın 19. maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:

"Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.

Şekil ve şartları kanunda gösterilen:

Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; … halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz.

…”

24. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (Sözleşme), “Özgürlük ve güvenlik hakkı” kenar başlıklı 5. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“Herkes özgürlük ve güvenlik hakkına sahiptir. Aşağıda belirtilen haller dışında ve yasanın öngördüğü usule uygun olmadan hiç kimse özgürlüğünden yoksun bırakılamaz:

a) Kişinin, yetkili bir mahkeme tarafından verilmiş mahkûmiyet kararı sonrasında yasaya uygun olarak tutulması;

...”

25. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru usulü” kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:

“Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. …”.

26. Anayasa’nın 19. maddesinin ikinci ve Sözleşme’nin 5. maddesinin (1) numaralı fıkraları, herkesin temel özgürlük ve güvenlik haklarını güvence altına almaktadır. Dolayısıyla her kişi bu hakkın güvencesi kapsamındadır. Hürriyetten yoksun bırakma işleminin kanuni, yetkili ve görevli bir mahkeme tarafından verilmesi kişiler için bir güvence oluşturmaktadır.

27. Anayasa'nın 19. maddesinin birinci fıkrasında herkesin kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına sahip olduğu ilke olarak ortaya konduktan sonra, ikinci ve üçüncü fıkralarında şekil ve şartları kanunda gösterilmek şartıyla kişilerin özgürlüğünden mahrum bırakılabileceği durumlar sınırlı olarak sayılmıştır. Dolayısıyla kişinin özgürlük ve güvenlik hakkının kısıtlanması ancak Anayasa'nın anılan maddesi kapsamında belirlenen durumlardan herhangi birinin varlığı halinde söz konusu olabilir (Murat Narman, B. No: 2012/1137, 2/7/2013, § 42).

28. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) göre, hürriyetten yoksun bırakan bir disiplin yaptırımı veya tedbiri sonucu itibarıyla Sözleşme’nin 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ihlaline yol açabilir. Askeri hayatın kendine özgü bir yapısı bulunmakta ise de Silahlı kuvvetler bünyesindeki normal yaşama koşullarından tamamen ayrılan bir kısıtlama olarak ortaya çıktığından oda hapsi disiplin cezası bir hürriyetten yoksun bırakma halidir (Benzer yöndeki AİHM kararı için bkz. A.D/Türkiye, B. No: 29986/96, 22/12/2005, §12).

29. 1632 sayılı Kanun’un başvuruya konu oda hapsi cezasının verildiği ve uygulandığı tarihte yürürlükte olan mülga 181. maddesi gereğince anılan Kanun kapsamında verilen disiplin cezalarının, cezalıya tebliğ edildiği tarihte kesinleşeceği hususunda duraksamaya yer bulunmamaktadır (G.S., B. No: 2012/832, 12/2/2013, § 16).

30. Başvuru konusu olayda başvurucu 23/1/2013 tarihinde 1632 sayılı Kanun’un 171. maddesi uyarınca disiplin amiri tarafından on dört gün oda hapsi cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu ceza kendisine aynı gün tebliğ edilmiştir. Dolayısıyla, 1632 sayılı Kanun’un mülga 181. maddesinin açık hükmü uyarınca başvuruya konu oda hapsi cezası, başvurucuya tebliğ edildiği 23/1/2013 tarihinde kesinleşmiştir. Başvurucu hakkından verilen oda hapsi cezası 23/1/2013 ila 6/2/2013 tarihleri arasında infaz edilmiş ise de infazın verilen cezanın kesinleşmesi üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamaktadır (G.S., B. No: 2012/832, 12/2/2013, § 16).

31. Karar tarihi itibarıyla 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nun 21. maddesinde disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü disiplin amirlerince verilen cezaların yargı denetimi dışında olduğu hükmünün yürürlükte bulunduğu dikkate alındığında başvurulacak ve tüketilmesi gereken bir hukuk yolu bulunmamaktadır.

32. Bu durumda kişi özgürlüğü ve güvenliği kapsamında olan oda hapsi disiplin cezasıyla ilgili şikayetleri içeren bireysel başvurunun, yetkili amir tarafından nihai olarak verilen kararın öğrenildiği 23/1/2013 tarihinden itibaren otuz gün içinde yapılması gerekirken 5/3/2013 tarihinde yapılan somut başvuruda süre aşımı olduğu sonucuna varılmıştır.

33. Açıklanan nedenlerle, nihai kararın öğrenilmesinden itibaren otuz gün içinde yapılmayan bireysel başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “süre aşımı” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

Başvurunun, “süre aşımı” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 15/4/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(M.G. [1.B.], B. No: 2013/1847, 15/4/2015, § …)
   
Başvuru Adı M.G.
Başvuru No 2013/1847
Başvuru Tarihi 5/3/2013
Karar Tarihi 15/4/2015

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, yetkili amirin kararıyla hakkında herhangi bir mahkeme kararı bulunmaksızın oda hapsi cezası verilmesi nedeniyle kişisel hürriyetinden mahrum bırakıldığını ileri sürerek Anayasa’nın 10. , 19. , 36. ve 38. maddelerinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı İdari hapis (TSK) Süre Aşımı

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 1632 Askeri Ceza Kanunu 165
168
171
181
188
1602 Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu 21
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi