logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Fatma Parıltı [1.B.], B. No: 2014/10785, 21/9/2016, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

FATMA PARILTI BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/10785)

 

Karar Tarihi: 21/9/2016

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Kadir ÖZKAYA

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör

:

Mehmet Sadık YAMLI

Başvurucu

:

Fatma PARILTI

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, iptal davasında tanık dinlenilmeden ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan davanın reddedilmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 3/7/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca 23/6/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından 25/2/2016 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş sunmamıştır.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu, Hazine Müsteşarlığında memur olarak çalışmakta iken aynı kurumun bir diğer birimi olan Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından açılan destek personeli sınavında başarı göstererek burada çalışmaya hak kazandığını, işe başladığı süreçte iş sözleşmesi imzalanırken sınavı kazanan tüm personelden tarihsiz istifa dilekçesi istenildiğini ve kendisinin de bu dilekçeyi verdiğini, çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra kendisine "İstifanız kabul edilmiştir." yazısının tebliğ edilmesi üzerine eski birimine geri dönmek zorunda kaldığını belirtmiştir.

8. Başvurucu, görevine son verilmesi işlemine karşı itirazda bulunmuş ancak idarece süresinde cevap verilmeyen bu itiraz zımnen reddedilmiştir.

9. Anılan ret işleminin iptali istemiyle açılan dava, Ankara 9. İdare Mahkemesinin 19/6/2009 tarihli ilamıyla kabul edilerek işlem iptal edilmiştir. Karar gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Olayda, her ne kadar davacının 04.07.2008 tarihinde kayda alınan ve sağlık nedenlerinden dolayı istifa ettiğine ilişkin dilekçesi nedeniyle görevine son verildiği davalı idarece belirtilmiş ise de, davacı tarafından verildiği belirtilen istifa dilekçesi tarihsiz olduğu gibi, 15.05.2008 tarihinde işe başlayan ve hizmet sözleşmesi 14.8.2008 tarihinde sona erecek olan davacının göreve başlamasından çok kısa bir süre sonra sağlık nedenleri ile istifa ettiği dikkate alındığında, istifa dilekçesinin sonradan işleme konulmak üzere davacının özgür iradesi dışında alındığı sonucuna varılmıştır."

10. İdarece temyiz edilen karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 19/9/2012 tarihli ve E.2009/7030, K.2012/5317 sayılı kararıyla bozulmuş; karar düzeltme talebi ise yine aynı Dairenin 24/5/2013 tarihli ilamıyla reddedilmiştir. Bozma kararının gerekçesi şöyledir:

"... İnsan Kaynakları Bölümü Destek Personeli Seçme Sınavını kazanarak 15.5.2008-14.8.2008 tarihleri arasında geçerli olacak hizmet sözleşmesi kapsamında çalışmaya başlayan davacının, Merkezi Finans ve İhale Birimine hitaben yazdığı ve davalı idare kayıtlarına 4.7.2008 tarihinde giren tarihsiz istifa dilekçesi ile 'Sağlık sorunları nedeniyle kendi isteği ile birimden istifa etmek istediğini' belirtmesi üzerine dava konusu işlemin kurulduğu, görevden ayrılma isteğine ilişkin dilekçenin davacı tarafından yazıldığı ve imzalandığı hususunun taraflar arasında çekişmesiz olduğu anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacı tarafından imzalanan ve davacının kendi iradesi dışında düzenlendiği yolunda bir kanıt bulunmayan istifa dilekçesine dayanılarak, başka bir anlatımla davacının anılan dilekçesiyle ortaya koyduğu iradesinin hukuki sonucu olarak kurulan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında hukuksal isabet görülmemiştir."

11. Ankara 9. İdare Mahkemesi 25/10/2013 tarihli ve E.2013/1646, K.2013/1463 sayılı kararıyla bozmaya uyarak davayı reddetmiştir.

12. Başvurucu tarafından temyiz edilen karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 7/3/2014 tarihli ve E.2014/571, K.2014/1771 sayılı kararıyla onanmış ve karar kesinleşmiştir. Nihai karar başvurucuya 5/6/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.

13. Başvurucu 3/7/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

14. 26/5/2007 tarihli ve 5671 sayılı Merkezi Finans ve İhale Biriminin İstihdam ve Bütçe Esasları Hakkında Kanunu’nun 3. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne dayanılarak hazırlanan ve 20/10/2007 tarihli ve 26676 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Merkezi Finans ve İhale Birimi Personel Yönetmeliği'nin 21. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

 “ (1) Birim Başkan ve personelinin, ölüm, çekilme veya emeklilik hallerinde görevi kendiliğinden sona erer ve/veya sözleşmesi feshedilir.

 (2) Uzman personel ve destek personelinin aşağıda sayılan hallerde, Birim Başkanının teklifi ve Ulusal Yetkilendirme Görevlisinin onayı ile görevine son verilir ve/veya sözleşmesi feshedilir:

 a) Sözleşmenin feshini gerektirecek şekilde disiplin hükümlerine aykırı davranışta bulunulması.

b) İmzalanan ön hizmet sözleşmesi sonunda yapılan değerlendirmenin olumsuz olması.

...”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

15. Mahkemenin 21/9/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

16. Başvurucu, Merkezi Finans ve İhale Biriminde çalışmaya başladığı dönemde sınavı kazanan tüm personelle birlikte kendisinden de, verilmediği durumda iş başı yaptırılmayacağı tehdidi altında, tarihsiz bir istifa dilekçesinin alındığını ve sonrasında rızası dışında bu dilekçenin işleme konulması nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini, feshe karşı yaptığı itirazın idarece zımnen reddilmesi üzerine açtığı iptal davasında gösterdiği tanıklar dinlenilmeden ve bilirkişi incelemesi yaptırılması talebi dikkate alınmadan davasının reddedildiğini belirterek Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

17. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetleri adil yargılanma hakkı kapsamında aşağıdaki başlıklar altında incelenmiştir:

a. Tanık Dinlenilmemesi ve Bilirkişi İncelemesi Yaptırılmaması Nedenleriyle Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

18. Başvurucu, tanık dinletme ve bilirkişi incelemesi yaptırılması istemlerinin Derece Mahkemesi tarafından kabul edilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik şartları ve incelenmesi" kenar başlıklı 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

 "Mahkeme, ... açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir."

20. 6216 sayılı Kanun'un "Esas hakkındaki inceleme" kenar başlıklı 49. maddesinin (6) numaralı fıkrası şöyledir:

 "Bölümlerin, bir mahkeme kararına karşı yapılan bireysel başvurulara ilişkin incelemeleri, bir temel hakkın ihlal edilip edilmediği ve bu ihlalin nasıl ortadan kaldırılacağının belirlenmesi ile sınırlıdır. Bölümlerce kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz."

21. 6216 sayılı Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun başvurular kapsamında değerlendirilen kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği kurala bağlanmıştır.

22. Yapılan yargılama sırasında tanık dinletme hakkı da dâhil olmak üzere delillerin ibrazı ve değerlendirilmesi, adil yargılanma hakkının unsurlarından biri olarak kabul edilen silahların eşitliği ilkesi kapsamında kabul edilmektedir (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 38). Silahların eşitliği ilkesi, davanın taraflarının usule ilişkin haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir (Yaşasın Aslan, B. No: 2013/1134, 16/5/2013, § 32).

23. Anayasa Mahkemesinin görevi herhangi bir davada bilirkişi raporu veya uzman mütalaasının gerekli olup olmadığına karar vermek değildir. Bilirkişi raporu benzeri delillerin kabul edilebilirliği ve değerlendirilmesi hususları derece mahkemelerinin yetkisi dâhilindedir (Sencer Başat ve diğerleri [GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014, §68).

24. 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda yazılı yargılama usulü benimsendiğinden ve yazılı yargılama usulünde duruşma istisnai olduğundan idari yargılama makamının gerekli bilgi ve belgeleri somut olayın özelliğine göre resen araştırıp bulması kurala bağlanmıştır. İdari yargılamada geçerli olan yazılı yargılama usulünün doğal sonucu olarak inceleme evrak üzerinde yapılmakta; iptal davalarında taraflardan birinin isteği üzerine veya mahkeme tarafından resen duruşma icra edilebilmekle birlikte burada da ancak tarafların dilekçe ve savunmalarında ileri sürdükleri sebep ve deliller tartışılabilmektedir. 2577 sayılı Kanun'un 18. maddesinde davacı ve davalı taraf dışında ayrıca tanık dinlenmesine ilişkin düzenlemeye yer verilmediği, bu kanunda düzenlenmeyen ve sayma yolu ile belirtilen konularda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması öngörülmüş ise de sayılan hususlar arasında tanık dinlemeye yer verilmediği, bu düzenlemelerin bir neticesi olarak idari yargıdaki yerleşik uygulamada tanık dinleme yoluna gidilmediği anlaşılmıştır (İlker Erdoğan, B. No: 2013/316, 20/4/2016, § 33).

25. Delilleri değerlendirme ve gösterilmek istenen delilin davayla ilgili olup olmadığına karar verme yetkisinin esasen derece mahkemelerine ait olduğu, derece mahkemelerinin dava konusuna, elde edilen delilerin ağırlığına ve iddia ile savunmalara göre, tanık beyanı, keşif icrası ve bilirkişi incelemesi gibi delilleri toplamama veya incelememe konusunda takdir yetkisine sahip olduğu dikkate alındığında tanık dinlenilmemesine ve bilirkişi incelemesi yaptırılmamasına ilişkin ileri sürülen hususun çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkeleri yönünden adil yargılanma hakkını ihlal etmediği sonucuna varılmıştır.

26. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmına ilişkin ileri sürülen iddiaların bir ihlalin olmadığı açık olduğundan açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Yargılamanın Sonucu İtibarıyla Adil Olmadığına İlişkin İddia

27. İlke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu çerçevede kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular, derece mahkemesi kararları bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içermedikçe Anayasa Mahkemesince incelenemez (Necati Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, § 26).

28. Somut olayda başvurucunun, istifa dilekçesinin göreve başlarken iradesi dışında alındığını ileri sürerek göreve dönme istemiyle açtığı davada başvurucu tarafından yazılarak imzalanan söz konusu istifa dilekçesinin başvurucunun kendi iradesi dışında düzenlendiği yolunda bir kanıt bulunmadığı ve başvurucunun iradesinin hukuki sonucu olarak dava konusu işlemin tesis edildiği gerekçesiyle Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

29. Derece Mahkemesinin gerekçesi ve başvurucunun iddiaları incelendiğinde özellikle başvurucunun tanık dinletme ve bilirkişi incelemesi yaptırılması taleplerinin Derece Mahkemesince kabul edilmemesine yönelik iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğu sonucuna ulaşıldığı (bkz §§ 25,26) da gözetildiğinde başvurucunun diğer şikâyetlerinin özünün Derece Mahkemesi tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet olmadığına, esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu görülmektedir. Başvuruya konu kararda bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan herhangi bir durum da tespit edilmemiştir.

30. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Tanık dinlenilmemesi ve bilirkişi incelemesi yaptırılmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Yargılamanın sonucunu itibarıyla adil olmadığına ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 21/9/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Fatma Parıltı [1.B.], B. No: 2014/10785, 21/9/2016, § …)
   
Başvuru Adı FATMA PARILTI
Başvuru No 2014/10785
Başvuru Tarihi 3/7/2014
Karar Tarihi 21/9/2016

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, iptal davasında tanık dinlenilmeden ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan davanın reddedilmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Tanık dinletme ve sorgulama hakkı (idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (bariz takdir hatası, içtihat farklılığı vs.-idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Kanun yolu şikâyeti (idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5671 Merkezi Finans ve İhale Biriminin İstihdam ve Bütçe Esasları Hakkında Kanunu 3
21
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi