logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Hüseyin Karakaş [1.B.], B. No: 2014/10817, 22/6/2017, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HÜSEYİN KARAKAŞ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/10817)

 

Karar Tarihi: 22/6/2017

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Kadir ÖZKAYA

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

Raportör Yrd.

:

Fatih ALKAN

Başvurucu

:

Hüseyin KARAKAŞ

Vekili

:

Av. Abidin DOĞAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ceza infaz kurumu uygulamasına karşı infaz hâkimliğine yapılan şikâyetin reddedilmesi nedeniyle kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 24/6/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü 24/3/2015 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuştur.

7. Bakanlık tarafından Anayasa Mahkemesine sunulan görüş 30/3/2015 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne cevap vermemiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:

9. Hükümlü olan başvurucu, Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Tekirdağ 2 No.lu T Tipi Ceza İnfaz Kurumuna (Ceza İnfaz Kurumu) 10/12/2012 tarihinde nakledilmiştir.

10. Başvurucu, 12/3/2014 tarihinde Tekirdağ 2. İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) sunduğu dilekçesinde özetle; uzun yıllardır yanında bulundurduğu ve büyük bölümü öykü karalamaları ve taslakları, yarım kalmış metinler ile mektuplardan oluşan ve tamamı arşiv niteliğinde olan yazılarını ve başka bazı eşyalarını 30/1/2013 tarihinde ziyaretine gelen kardeşi vasıtasıyla eve gönderdiğini sandığını ancak teslim ettiği söz konusu eşyalara Ceza İnfaz Kurumu görevlileri tarafından açıklama yapılmaksızın el konulduğunu belirtmiş ve eşyalarının kendisine iade edilmesini talep etmiştir.

11. Bu arada başvurucu, 12/2/2013 tarihinde Tekirdağ 2 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna nakledilmiştir.

12. İnfaz Hâkimliği, 14/3/2014 tarihli yazısı ile başvurucunun iddialarına ilişkin bilgi ve belgelerin sunulmasını Ceza İnfaz Kurumundan talep etmiştir.

13. Ceza İnfaz Kurumunun cevap yazısının ilgili kısmı şöyledir:

"...Hükümlü dilekçesinde eşyalarının 10.01.2013 tarihinde görüşüne gelen abisi R. KARAKAŞ vasıtasıyla evine gönderdiğini ya da sandığını belirtmiş olup, yapılan araştırmalar neticesinde yazımız ekinde sunmuş olduğumuz teslim ve tesellüm tutanağından da anlaşılacağı üzere 16.01.2013 tarihinde Emanet eşya bölümünde bulunan eşyaları ziyaretçisi R. KARAKAŞ'a teslim edilmiştir.

Kurumumuz Eğitim biriminde bulunan yayın dağıtım defterinin 118 nolu sayfasından 120 nolu sayfasına kadar olan bölümünde 17.12.2012 tarihinde kendi imzasıyla 59 parça dergi, kitap ve yayınlar teslim edilmiştir. Defter fotokopisi ekte sunulmuştur.

Yaklaşık olarak 1 yıldan fazla bir süre geçmesi nedeniyle her hangi bir kamera görüntü kaydına rastlanılmamıştır."

14. İnfaz Hâkimliğinin 1/4/2014 tarihli kararıyla Ceza İnfaz Kurumunun uygulamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle şikâyetin reddine hükmedilmiştir.

15. Anılan karara karşı yapılan itiraz Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/5/2014 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

16. Nihai karar 28/5/2014 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

17. Başvurucu 26/4/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. Ulusal Hukuk

18. 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un "İnfazda temel amaç" kenar başlıklı 3. maddesi şöyledir:

 ''(1) Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı ile ulaşılmak istenilen temel amaç, öncelikle genel ve özel önlemeyi sağlamak, bu maksatla hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, hükümlünün; yeniden sosyalleşmesini teşvik etmek,üretken ve kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmaktır.''

19. 5275 sayılı Kanun’un "Hükümlüyü ziyaret" kenar başlıklı 83. maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

 "(1) Hükümlü, belgelendirilmesi koşuluyla eşi, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile vasisi veya kayyımı tarafından haftada bir kez ve ayrıca kuruma kabullerinde, zorunlu hâller dışında bir daha değiştirilmemek üzere, ad ve adreslerini bildirdiği en fazla üç kişi tarafından, yarım saatten az ve bir saatten fazla olmamak üzere çalışma saatleri içinde ziyaret edilebilir."

B. Uluslararası Hukuk

20. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) "Özel ve aile hayatına saygı hakkı" kenar başlıklı 8. maddesi şöyledir:

"(1) Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.

(2) Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir."

21. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) göre hükümlü ve tutuklular Sözleşme'nin ortak alanı kapsamında kalan temel hak ve hürriyetlerin tamamına kural olarak sahiptirler (Hirst/Birleşik Krallık (No. 2), B. No: 74025/01, 6/10/2005, § 69).

22. AİHM, ceza infaz kurumunda tutulmanın kaçınılmaz sonucu olarak suçun önlenmesi ve disiplinin sağlanması gibi güvenliğin ve düzenin korunmasına yönelik kabul edilebilir gerekliliklerin olması durumunda mahkûmların sahip olduğu haklara sınırlama getirilebileceğine hükmetmiştir. Ancak bu durumda dahi hükümlü ve tutukluların haklarına yönelik herhangi bir sınırlama makul ve ölçülü olmalıdır (Silver ve diğerleri/Birleşik Krallık, B. No: 5947/72 , 3/3/1983, §§ 99-105).

V. İNCELEME VE GEREKÇE

23. Mahkemenin 22/6/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

24. Başvurucu, ziyaretçisine teslim edileceğini düşündüğü kişisel arşiv niteliğindeki öykü ve yazı çalışmalarına hiçbir gerekçe gösterilmeden Ceza İnfaz Kurumu görevlilerince el konulduğunu, el koyma işleminin temelinde çalışmalarının Zazaca yazılmasının etkisi olduğunu ve bu konuda İnfaz Hâkimliği nezdinde yaptığı şikâyetin hatalı değerlendirme neticesinde reddedildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu, kendisini ziyarete gelen kardeşine eşyalarının teslim edilmemesinden şikâyetçi olmasına rağmen talebi hakkında etkili bir araştırma yapılmaması nedeniyle mağdur olduğunu belirterek özel hayatın gizliliği hakkının, adil yargılanma hakkının ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

25. Bakanlık görüşünde, başvurucunun hâlen bulunduğu Ceza İnfaz Kurumuna nakli esnasında üst ve eşya aramasının yapılarak eşyalarının tek tek listelendiği, bu eşyaların emanet eşya deposuna kaldırıldığı ve sonrasında başvurucunun ziyaretçisi R. Karakaş'a teslim edildiği ifade edilmiştir. Başvurunun adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendirildiği Bakanlık görüşünde, başvurucu hakkında tutulan tutanaklardan ve 16/1/2013 tarihli teslim-tesellüm tutanağından iddia edilen hususları doğrulayan belgelere rastlanılmadığı belirtilmiştir.

B. Değerlendirme

26. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Dosya kapsamından ve somut olayla ilgili olarak tutulan tutanaklardan, hükümlü olan başvurucunun haberleşmesine ya da özel hayatının gizliliğine yönelik bir uygulamanın olmadığı anlaşılmaktadır. Başvurucunun, kişisel eşyalarına Ceza İnfaz Kurumu görevlileri tarafından gerekçesiz şekilde el konulduğu şikâyetini ileri sürdüğü ve bu hususta yeterli inceleme yapılmadığı yönünde iddiada bulunduğu dikkate alındığında, başvurunun kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

27. İddianın değerlendirilmesinde dayanak alınacak Anayasa'nın 17. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 "Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir."

28. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre Mahkemece açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemez olduğuna karar verilebilir. Başvurucunun ihlal iddialarını kanıtlayamadığı, iddialarının salt kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin olduğu, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir.

29. Ceza infaz kurumlarında bulunan tüm hükümlü ve tutuklular, Anayasa'da düzenlenen temel hak ve hürriyetlerin tamamına kural olarak sahiptir. Ancak tutulmanın kaçınılmaz sonucu olarak suçun önlenmesi ve disiplinin temini gibi ceza infaz kurumunda güvenliğin sağlanmasına yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin olması durumunda hükümlü ve tutukluların sahip oldukları haklar ölçülülük ilkesi göz ardı edilmeden sınırlandırılabilir (Turan Günana, B. No: 2013/3550, 19/11/2014, § 35).

30. Başvuruya konu olayda, başvurucunun Çankırı E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Tekirdağ 2 No.lu T Tipi Ceza İnfaz Kurumuna 10/12/2012 tarihinde nakledildiği ve başvurucu hakkında yapılan üst ve eşya araması sırasında bulunan eşyalarının tek tek listelenerek emanet eşya deposuna kaldırıldığı anlaşılmaktadır. 16/1/2013 tarihli teslim-tesellüm tutanağına göre de emanet eşya deposunda tutulan eşyalar başvurucunun kardeşi R. Karakaş'a teslim edilmiştir.

31. Başvurucu, çoğunluğu öykü karalamaları, yarım kalmış metinler ile mektuplardan oluşan eşyalarına bildirim yapılmaksızın gerekçesiz şekilde Ceza İnfaz Kurumu görevlileri tarafından el konulduğunu ve bu hususta İnfaz Hâkimliği tarafından yeterli araştırma yapılmadığını ileri sürmüştür.

32. Dosya kapsamında yapılan inceleme ile tutulan tutanaklardan anlaşıldığı üzere başvurucunun emanet eşya deposunda bulunan eşyalarının 16/1/2013 tarihinde kardeşine teslim edildiği ve 12/2/2013 tarihinde Tekirdağ 2 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna nakledilen başvurucuya üzerinde ve depoda bulunan eşyalarının iade edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca iddia edildiği gibi başvurucunun eşyalarının başvurucu tarafından Ceza İnfaz Kurumu görevlilerine teslim edilmesine rağmen ziyaretçisine verilmediği ya da görevliler tarafından söz konusu eşyalara el konulduğuna ilişkin bir bilgi ya da belge tespit edilememiştir. Bu yönde başvurucu tarafından da herhangi bir belgenin sunulmadığı görülmektedir. Somut başvuruya konu edilen Ceza İnfaz Kurumu uygulamasının hukukilik denetimini yapan İnfaz Hâkimliği kararının da bu hususta ilgili ve yeterli gerekçeler içerdiği sonucuna varılmıştır.

33. Açıklanan nedenlerle bir ihlalin bulunmadığı açık olan başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçeyle;

A. Başvurunun, açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 22/6/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Hüseyin Karakaş [1.B.], B. No: 2014/10817, 22/6/2017, § …)
   
Başvuru Adı HÜSEYİN KARAKAŞ
Başvuru No 2014/10817
Başvuru Tarihi 24/6/2014
Karar Tarihi 22/6/2017

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumu uygulamasına karşı infaz hâkimliğine yapılan şikâyetin reddedilmesi nedeniyle kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Ceza infaz kurumu uygulamaları Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun 3
83
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi