TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
GÜVEN KÖKSOY VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/1086)
|
|
Karar Tarihi: 28/11/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Eşref Uğur
ŞENOL
|
Başvurucular
|
:
|
Güven KÖKSOY
ve Diğerleri (bkz. ekli tablo)
|
Vekilleri
|
:
|
1. Av. Hakan
AKARKEN
|
|
|
2. Av.
Zeynep DOĞAN AKARKEN
|
I. BAŞVURU KONUSU
1. Başvurular; kamulaştırma bedelinin düşük olarak belirlenmesi
ve bu bedele kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz işletilmesi gerekirken
yasal faiz uygulanması, yargılama giderlerine karar tarihinden itibaren faiz
işletilmesi, avukatlık ücretinin yargılama devam ederken yapılan yasal
düzenleme gereği maktu hâle getirilmesi ve yargı kararının icra edilmemesi
nedeniyle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına
ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Ekli tabloda sıralanan
başvurulara ait başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemelerinden sonra başvurular Komisyonlara sunulmuştur.
3. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Konularının aynı olması
nedeniyle ekli tabloda numaraları belirtilen başvuru dosyalarının 2014/1086
numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine ve incelemenin bu dosya
üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formları ve eklerinde
ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucular; tarafı oldukları
davalarda kamulaştırma bedelleri ve bu bedele uygulanan faizin düşük olarak
belirlenmesi, nispi yerine maktu vekâlet ücreti takdir edilmesi, yargılama
giderlerine karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi ve lehlerine olan yargı
kararlarının icra edilmemesi nedenleriyle mülkiyet ve adil yargılanma
haklarının ihlal edildiği iddiasıyla çeşitli tarihlerde Anayasa Mahkemesine
bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
8. Bireysel başvurular sonrasında 31/7/2018 tarihli ve 30495
sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 25/7/2018 tarihli
ve 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun'un 20. maddesiyle 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle
Çözümüne Dair Kanun'a geçici madde eklenmiştir.
9. 6384 sayılı Kanun'a eklenen
geçici maddeye göre yargılamaların uzun sürmesi ve yargı kararlarının geç veya
eksik icra edilmesi ya da icra edilmemesi şikâyetiyle Anayasa Mahkemesine
yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesi
önünde derdest olan bireysel başvuruların, başvuru yollarının tüketilmemesi
nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde
yapılacak müracaat üzerine Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu
Başkanlığı (Tazminat Komisyonu) tarafından incelenmesi öngörülmüştür.
IV. İLGİLİ HUKUK
10. Anayasa Mahkemesi, yargılamaların makul sürede
sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da
hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen
bireysel başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının
getirilmesine ilişkin mevzuata önceki içtihadında yer vermiştir (Ferat Yüksel, B. No: 2014/13828, 12/9/2018, §§
11-14).
V. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Mahkemenin 28/11/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Mahkemeye Erişim Hakkının İhlal Edildiğine
İlişkin İddia
1. Başvurucuların İddiaları
12. Başvurucular, tarafı oldukları davalarda hükmedilen
kamulaştırma bedellerinin ödenmediğini belirtmişlerdir. Başvurucular lehlerine
verilen yargı kararlarının icra edilmemesi nedeniyle mahkemeye erişim
haklarının ihlal edildiği iddiasıyla çeşitli tarihlerde Anayasa Mahkemesine
bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
2. Değerlendirme
13. Ferat Yüksel kararında Anayasa Mahkemesi;
yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç
veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018
tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Tazminat
Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu, ulaşılabilir olma,
başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı
yönlerinden inceleyerek etkililiğini tartışmıştır (Ferat Yüksel, §§ 26-36).
14. Ferat
Yüksel kararında özetle; anılan başvuru yolunun kişileri mali külfet
altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması nedenleriyle ulaşılabilir
olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına makul bir başarı şansı
sunma kapasitesinden mahrum olmadığı ve tazminat ödenmesine imkân tanıması
ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi olanakları sunması
nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama imkânına sahip olduğu
hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler doğrultusunda Anayasa
Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı
şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat
Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin
bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak
başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı
vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
15. Mevcut başvurularda söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren
bir durum bulunmamaktadır.
16. Açıklanan gerekçelerle ekli tabloda listelenen başvuruların
bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle
kabul edilemez olduklarına karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları
1. Başvurucuların İddiaları
17. Başvurucular, kamulaştırma bedelinin düşük olarak belirlendiğini
ve ayrıca bu bedele uygulanan faizin kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz
olması gerekirken yasal faiz işletildiğini belirtmişlerdir. Başvurucular ayrıca
açılan davada yargılama giderlerine karar tarihinden itibaren faiz işletilmesinden
yakınmışlardır. Bunun yanında başvurucuların bir kısmı avukatlık ücretinin
yargılama devam ederken yapılan yasal düzenleme gereği maktu hâle getirildiğini
de şikâyet etmişlerdir. Başvurucular bu gerekçelerle mülkiyet hakkı ile etkili
başvuru ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
2. Değerlendirme
18. Anayasa'nın 13., 35. ve 46. maddeleri uyarınca kamu yararı
bulunması, kamulaştırma kararının kanunda gösterilen esas ve usullerine
uyulması, gerçek karşılığın peşin ve nakden ödenmesi kamulaştırmanın anayasal
ögeleridir. Kamulaştırılan taşınmazın gerçek karşılığı olan bedelinin tespiti
ise uzman mahkemelerin ve Yargıtayın bu konudaki
uzman dairelerinin yetki ve görevindedir. Mülkiyet hakkına yapılan müdahale ile
ödenen bedel arasındaki ilişki yönünden Anayasa Mahkemesinin yapacağı tespit,
orantılılık incelemesinden ibarettir (Mukadder
Sağlam ve diğerleri, B. No: 2013/2511, 22/1/2015, § 49; Abdülkerim Çakmak ve diğerleri, B. No:
2014/1964, 23/2/2017, § 52).
19. Somut olayda kamulaştırılan taşınmaz yönünden yapılan keşif
sonucu uzman bilirkişilerce yapılan hesaplamaya göre derece mahkemelerince
başvurucular yararına kamulaştırma bedeline hükmedilmiştir. Buna göre derece
mahkemelerince hükmedilen tazminat miktarının başvurucuların mülkiyet hakkına
yapılan müdahaleyi orantılı kıldığı, müdahalenin taşıdığı kamu yararı ile
başvurucuların mülkiyet hakkının korunması arasında olması gereken adil dengeyi
bozmadığı sonucuna varılmıştır.
20. Başvurucular her ne kadar kamulaştırma bedeline kamu
alacaklarına uygulanan en yüksek faizin işletilmediğini ileri sürmekte ise de, başvuru formuna ekli icra emrinden anlaşıldığı üzere
kararın kesinleştiği tarihten itibaren söz konusu faiz esas alınarak alacağın
talep edildiği görülmektedir. Dolayısıyla kamulaştırma bedeli alacağının nihai
hâle geldiği tarihten itibaren Anayasa'nın 46. maddesine uygun olarak kamu
alacaklarına uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödeneceği açıktır. Bu
bağlamda Anayasa Mahkemesi yargılama sürecinde kamulaştırma bedeli alacağının
enflasyon karşısında değer kaybına uğratılmadan ödenmesi gerektiğini çeşitli
kararlarında belirtmiş olup (Ali Şimşek ve
diğerleri, B. No: 2014/2073, 6/7/2017, § 66) somut olayda ise bu
yönde bir şikâyetin de bulunmadığı dikkate alınmalıdır.
21. Diğer taraftan başvurucuların bir kısmı, yargılama devam
ederken nisbi vekâlet ücretinin maktu vekâlet
ücretine dönüştürüldüğünü şikâyet etmişlerse de daha önce Anayasa Mahkemesince
bu konu adil yargılanma hakkı bağlamında incelenmiş ve bir ihlalin olmadığı
sonucuna varılmıştır (Mürsel Malkoç
[GK], B. No: 2013/9466, 27/10/2015, §§ 23-48). Somut olayda da bu ilkelerden
ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Celal Mümtaz AKINCI bu görüşe
katılmamıştır.
22. Ayrıca davada yapılan yargılama giderlerine hüküm tarihinden
itibaren faiz işletilmesi ise başvurucuların dava açmalarını imkânsız hâle
getirmediği ya da aşırı derecede zorlaştırmayıp başvurucular üzerinde ağır bir
yüke sebep olmadığı dikkate alındığında başvurucuların adil yargılanma hakkına
yönelik orantısız bir müdahale oluşturmadığı açıktır.
23. Sonuç olarak başvurucuların yargı kararının icra edilmemesi
şikâyeti dışındaki diğer ihlal iddialarına ilişkin olarak bir ihlalin
bulunmadığının açık olduğu anlaşılmaktadır.
24. Açıklanan gerekçelerle ekli tabloda listelenen başvuruların
bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduklarına karar verilmesi gerekir.
Celal Mümtaz AKINCI bu görüşe katılmamıştır.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Ekli tabloda numaraları belirtilen başvuruların,
1. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUKLARINA OYBİRLİĞİYLE,
2. Diğer ihlal iddialarının açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUKLARINA Celal
Mümtaz AKINCI'nın karşıoyu
ve OYÇOKLUĞUYLA,
B. Yargılama giderlerinin BAŞVURUCULAR ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
C. Başvurucuların ilgili idari veya yargısal mercilere başvuru
yapmaları hususunda MUHTARİYETLERİNE 28/11/2018 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Başvurucular; kamulaştırma bedelinin düşük olarak belirlenmesi
ve bu bedele kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz yerine yasal faiz
uygulanması, yargılama giderlerine karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi, avukatlık ücretinin yargılama devam ederken yapılan
yasal düzenleme gereği maktu hale getirilmesi ve yargı kararının
icra edilmemesi nedenleriyle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal
edildiğini ileri sürmektedirler.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun 27.10.2015 tarihli, 2013/9466
Mürsel MALKOÇ başvurusunda belirtilen karşı oy gerekçeleriyle, çoğunluğun hak
ihlali bulunmadığı yönündeki görüşüne katılamıyorum.