TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
CENNET KOLOĞLU VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası:2014/11540)
|
|
Karar Tarihi: 12/4/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
İsmail Emrah
PERDECİOĞLU
|
Başvurucular
|
:
|
1. Cennet
KOLOĞLU
|
|
|
2. Duran
AKSAY
|
|
|
3. Güllü
EMİK
|
|
|
4.
Sabahattin AKSAY
|
|
|
5. Zeki
AKSAY
|
Vekili
|
:
|
Av. Fatih
ABAY
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; kamu kurum ve kuruluşları aleyhine verilmiş,
ekonomik değere ilişkin ve icra edilebilir bir yargı kararının uzun süre icra
edilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 9/7/2014 tarihinde
yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucular tarafından 23/12/2010
tarihinde Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde Antalya Büyükşehir Belediye
Başkanlığı aleyhine açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında
28/11/2011 tarihli karar ile 244.687,50 TL tazminatın dava tarihinden itibaren
işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak başvuruculara
ödenmesine hükmedilmiş, İlk Derece Mahkemesi kararı Yargıtay 5. Hukuk
Dairesinin 25/12/2012 tarihli ilamı ile onanmış, karar düzeltme istemi de aynı
Dairenin 27/1/2014 tarihli ilamı ile reddedilmiş ve yargılama süreci sona
ermiştir.
9. Başvurucular yargı kararı uyarınca lehlerine hükmedilen
tazminatın tahsili amacıyla Antalya 7. İcra Dairesinin E.2012/1621 sıra
sayısına kayıtlı dosya ile icra takibi başlatmışlar ve 3/7/2015
tarihinde İlk Derece Mahkemesi kararının kesinleşme tarihinden itibaren
alacaklarına, kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının işletilmesini
istemişler ve bu talepleri anılan İcra Dairesinin 15/7/2015 tarihli kararı ile
kabul edilmiştir.
10. Başvurucu, kendisine Anayasa Mahkemesi tarafından, güncel
alacak-borç bilgilerini bildirmesi amacıyla gönderilen ve 20/12/2016
tarihinde tebellüğ ettiği müzekkereye süresinde cevabını sunmamıştır.
11. İlgili idare 28/12/2016 tarihinde
Anayasa Mahkemesine dunduğu dilekçe ile başvurucuya
çeşitli tarihlerde garameten ödemeler yapıldığını,
son olarak 6/4/2016 tarihinde yapılan ödeme ile borcun tamamının ödendiğini
belirtmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 12/4/2017 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
13. Başvurucular; ilgili idare aleyhine verilmiş, ekonomik
değere ilişkin ve icra edilebilir yargı kararının uzun süre icra edilmemesi
nedeniyle mahkemeye erişim hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüşlerdir.
1. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
14. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan
mahkemeye erişim hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
15. Kamu kurum ve kuruluşları aleyhine verilmiş, icra edilebilir
bir yargı kararının hiç icra edilmemesi ya da icranın makul süre içinde
yapılmaması, kararın verildiği yargılamada sağlanmış olan mahkemeye erişim
hakkı dâhil adil yargılanma hakkı güvencelerini anlamsız hâle getirir.
Dolayısıyla böyle bir durum mahkemeye erişim hakkının ihlali sonucunu doğurur (Kenan Yıldırım ve Turan Yıldırım, B. No:
2013/711, 3/4/2014,
§§ 37-54).
16. Mahkeme kararına dayanan icra edilebilir bir alacak,
mülkiyet hakkı kapsamında korunan ekonomik bir değer ifade eder. Kamu kurum ve
kuruluşları aleyhine hükmedilmiş böyle bir alacağın hiç ödenmemesi ya da ödenmesinin
uzun sürmesi suretiyle oluşan belirsizlik, mülkiyet hakkının ihlaline neden
olur (Kenan Yıldırım ve Turan Yıldırım, §§
55-75).
17. Somut olayda başvurucuların Anayasa Mahkemesince gönderilen
ve kendilerinden güncel alacak-borç bilgilerinin istendiği müzekkereye
süresinde cevap vermediği, ilgili idarenin ise Anayasa Mahkemesine sunduğu
dilekçe ile borcun son olarak 6/4/2016 tarihinde
yapılan ödeme ile sona erdiğini bildirdiği görüldüğünden, ilgili idarenin
beyanına itibar edilerek söz konusu borcun geç icra edildiği kabulü ile
değerlendirme yapılması uygun bulunmuştur.
18. Bu durumda anılan ilkeler (§§ 16, 17) ve Anayasa
Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararları dikkate alındığında somut
olayda yukarıda belirtilen nitelikteki yargı kararının üzerinden yaklaşık 2 yıl
2 aygeçtikten sonra icra edilmiş olması nedeniyle
mahkemeye erişim hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varmak
gerekir.
19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan mahkemeye erişim hakkı ile Anayasa’nın 35. maddesinde güvence
altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
20. Öte yandan başvurucular başvuru
formunda, lehlerine tazminata hükmedilen mahkeme kararının kesinleşmesinden
itibaren söz konusu tazminata kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz
oranının uygulanması gerektiğinden şikâyet etmiş iseler de başvurucularının
bireysel başvuru tarihinden sonra İcra Dairesinden bu yönde talepte
bulundukları ve taleplerinin kabul edildiği görülmüş (bkz.§ 11), bu nedenle bu
şikâyet yönünden değerlendirme yapılmamıştır.
3. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
21. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50.
maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
22. Başvurucular, manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
23. Somut olayda mahkemeye erişim hakkı ile mülkiyet hakkının
ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
24. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvuruculara ayrı ayrı net 6.000 TL manevi tazminat ödenmesine
karar verilmesi gerekir.
25. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin
başvuruculara müşterek olarak ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mahkemeye erişim hakkı ile mülkiyet hakkının ihlali
iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye
erişim hakkı ile Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet
hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara ayrı ayrı net 6.000 TL manevi tazminat
ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 12/4/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.