TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/11818)
Karar Tarihi: 7/6/2017
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Nuri NECİPOĞLU
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör
Yakup MACİT
Başvurucu
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.
Vekili
Av. İsmet BARDAKÇI
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, alacak davasında, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren Kanun hükmüne dayanılarak husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesinden dolayı mülkiyet ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 18/7/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. 2015/14951 sayılı bireysel başvuru dosyası, hukuki ve fiili irtibat nedeniyle 2014/11818 sayılı başvuru dosyası ile birleştirilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü sunmuştur.
8. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
9. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
10. Başvurucunun hisse senetleri alacaklısı olduğu, arsa malikleri A.. Bankası A.Ş., O.. Ortaklar Kenti A.Ş. ve Birlik Emlak A.Ş.; müteahhitleri E.. İnş. Tic. ve San. A.Ş. ve K. Yapım ve Tic Merkezi A.Ş. olan 16/9/1987 tarihli inşaat sözleşmesinde (Sözleşme), yapılacak konut ve işyerlerinin satış hasılatının %6,42'sinin başvurucuya ait olacağı kararlaştırılmıştır.
11. Bu arada Emlak Bankasının bankacılık ile ilgili olmayan varlıkları, bu konuda faaliyet gösteren iştiraklerindeki hisse payları, ticari taşınmazları ve ihtiyaç fazlası taşınmazları bilanço değeri üzerinden bedeli karşılığı 2001/2202 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve 14/12/2001 günlü protokol ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığına (TOKİ) devredilmiştir.
12. Başvurucu, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesine açtığı davada, hisse senetleri alacaklısı olarak Sözleşme'de yer aldığını, Sözleşme konusu arazide yapılacak konut ve işyerinin satış hasılatının %6.42 oranındaki payın kendilerine ait olduğunun kabul edildiğini, bu durumun kesinleşmiş yargı kararıyla sabit olduğunu, söz konusu inşaat sözleşmesine konu gayrimenkullerin davalı Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığına (EGMYO) ayni sermaye olarak konulduğunu, bir kısım gayrimenkullerin de TOKİ'ye devredildiğini, daha sonra Bakanlar Kurulu kararı ile Emlak Bankasının inşaat faaliyetlerinin sözleşme yükümlülükleri ile birlikte TOKİ'ye devredildiğini, EGMYO hisselerininde aynı gerekçe ile TOKİ'ye intikal ettiğini, bu durumda her iki davalının hasılat payı alacağını ödemekle yükümlü olduklarını, TOKİ tarafından 30/6/2004 tarihinden sonra hasılat payı ödemelerinin durdurulduğunu, Ziraat Bankasının ise ilgili Kanun gereğince Emlak Bankasının bankalara olan yükümlülüklerinden doğan taahhütlerini garanti eden banka sıfatıyla diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek hasılat payının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
13. İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 3/4/2013 tarihinde, davalı Ziraat Bankası A.Ş'ye 15/11/2000 tarihli ve 4603 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin 1. fıkrası gereğince husumet yöneltilemeyeceğini, diğer davalılar yönünden ise 25/2/2010 tarihli ve 5953 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 3. ve 4. maddeleri gereğince 2/3/1984 tarihli ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununa eklenen ek 14. madde ve geçici 4. madde hükmüne göre Emlak Bankası tarafından TOKİ'ye devredilen varlıklarla ilgili devirden önce yapılmış sözleşmelerden doğan yükümlülükler nedeniyle TOKİ ve ortaklarından alacak talebinde bulunulamayacağı, devam eden dava ve takiplerin bu hükme göre sonuçlandırılacağının düzenlendiğini, bu hükmün iptali talebinin Anayasa Mahkemesi tarafından reddedildiğini, Kanun gereği TOKİ'nin sorumluluğunun bulunmadığını, EGMYO A.Ş'nin de bu kapsamda ortaklık olarak sorumluluğunun bulunmadığını, dolayısıyla davalılar TOKİ ve EGMYO yönünden açılan davanın konusuz kaldığını, davalı Ziraat Bankasının da husumet ehliyetinin bulunmadığını belirterek Ziraat Bankası açısından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar açısından konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
14. Temyiz üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 17/3/2014 tarihli kararında, davalılar TOKİ ve EMGYO yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekçesiyle hükmü düzelterek onamıştır.
15. Karar düzetme talebi aynı Dairenin 24/4/2015 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
16. Onama kararı 14/7/2014 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş 18/7/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 7/6/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
18. Başvurucu, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren Kanun hükmüne dayanılarak davanın reddedilmesi nedeniyle Anayasa'nın 35. ve 36. maddelerinde güvence altına alınan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
19. Başvurucu, bireysel başvurunun inceleme aşamasında 21/3/2017 havale tarihlidilekçesinde 2014/11818 ve 2015/14951 sayılı bireysel başvurularından feragat ettiğini belirtmiştir.
20. 30/3/2011 tarihli 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi gereği başvurudan feragat edilmesi hâlinde düşme kararı verilmesi gerektiği öngörülmüştür. Ancak İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereği Anayasa'nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde, feragat hâllerinde de başvurunun incelenmesine devam edilebilir (İrfan Akkaya, B. No: 2012/69, 12/2/2013, §§ 16, 17).
21. Somut olayda başvurucunun bireysel başvurusundan feragat ettiği, başvurunun incelenmesine devam edilmesini gerektiren bir husus da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
22. Açıklanan nedenlerle başvurucunun başvurudan feragat ettiği anlaşıldığından başvurunun kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin feragat nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 7/6/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.